HASAN PİR YAZDI
Kâinatın ve insanlık tarihinin en önemli olayı
Kâinatın ve insanlık tarihinin en önemli olayı; Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v)’in Allah (c.c.) tarafından dünyaya gönderilmesi olayıdır.
Cenabı Allah; bir hadis-i kutside Peygamber Efendimiz için, “Levlake levlak lemâ halaktü’l-eflâk” yani: “Ya Muhammed, sen olmasaydın ben kâinatı yaratmazdım” buyuruyor.
Kâinatın yaratılış sebebi de, insanların yaratılış sebebi de Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) olduğuna göre, özellikle ve öncelikle her Müslüman’ın, Peygamberimizi çok iyi öğrenmesi, çok iyi tanıması ve ona layık bir ümmet olması gerekir.
Mevlid Kandili
Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v.) dünyayı şereflendirdiği doğum gününün yıldönümü olan mevlid kandilini bu gece idrak edeceğiz. Bu gece Peygamberimizin doğum yıldönümüdür.
Peygamberimiz, Rebi’ülevvel ayının on ikinci pazartesi gecesi dünyaya gelmiştir. Miladi yıla göre 571 yılında Mekke’de dünyayı şereflendirmiş, 632 yılında ise Medine’de vefat etmiştir. Peygamber Efendimizin doğum gecesi, Müslüman ümmet tarafından her yıl “Mevlid Kandili” olarak kutlanmaktadır.
Arapça bir kelime olan “mevlid” doğum zamanı ve doğum yeri anlamlarına gelmekle beraber, İslam âleminde Peygamberimizin “doğumu” anlamında kullanılmıştır.
İnşallah bütün Müslüman ümmet gibi biz de bu mübarek gece Mevlid kandilini idrak etmiş olacağız. Bu yıl pandemiden dolayı camilerimizde kapsamlı programlar yapılmasa da biz, evlerimizde okuyacağımız Kur’an ve getireceğimiz salavatlarla Efendimiz Hz. Muhammed’i (s.a.v) anmış olacağız.
Efendimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v) doğum yıldönümü vesilesi ile en büyük duamız şudur: “Cenab-ı Allah; bizi kendisine hakiki kul, Efendimiz Hz. Muhammed’e de hakiki ümmet eylesin. Binler kere binler salavat ve fatihalar Peygamberimizin ruh-u şeriflerine olsun”
Peygamberimiz Hz. Muhammed’in sünnetlerini yaşamalıyız
Müslümanlar olarak Efendimiz Hazreti Muhammed’i (s.a.v.) çok iyi öğrenmeli ve tanımalıyız. Çünkü sevginin başı öğrenme ve tanımadır. İnsan en iyi tanıdığını en çok sever.
Allah’a iman Allah’ı sevmeyi gerektirir. Allah’ı sevmek ise Allah’ın sevdiği tarzı yapmayı zorunlu kılar. Allah’ın sevdiği tarzın başında ise Allah’ın sevdiği zat olan Hz. Muhammed’e benzemek gelir. Allah’ın sevdiği zat olan Hz. Muhammed’e benzemek ise ona uymakla olur. Ona uymak da sünnetine sımsıkı sarılmakla mümkündür.
Peygamberimizin yaptığı, konuştuğu, hal ve hareketlerinin tamamına “sünnet” denilmektedir. Bu yolun genel adı da “Sünnet-i seniyye yoludur”
Bugün bütün dünya büyük bir manevi buhran geçiriyor. Az çok bütün kıtalar, bütün milletler bu ahlak buhranından etkileniyorlar.
Milletimizin manevi buhranlardan, ahlak depremlerinden kurtuluşunun birinci çaresi “Edep” in en büyük örneği olan Peygamberimiz Hz. Muhammed’i örnek almamız ve onun sünnetlerini yaşamamızdır.
Cenab-ı Allah (c.c.), edebin her çeşidini Peygamberimiz Hazreti Muhammed (s.a.v.)’de toplamıştır. Dolayısıyla onun sünnetini yerine getiren, edebi yerine getirmiş olur. Peygamberimiz ferman etmiş ki; “Rabbim bana edebi güzel bir surette ihsan etmiş, edeplendirmiş.”
Bizim için en önemli örnek Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) dir
Peygamberimizin, ümmetine en önemli örnekliği kulluktaki takvasıdır. Peygamberimiz, Allah (c.c)’a nasıl kulluk yapmış, nasıl ibadet yapmış, nasıl onun gösterdiği yoldan gitmişse bizim de, aynı çizgiden gitmesi gerekir.
Peygamberimizi sevmenin en kısa yolu ise, onun yaptıklarını yapmaktır. O, kulluğun en güzelini yapmış, kulluğa giden yolda ibadetlerinden hiç taviz vermemiştir. Öyle ise, Onu sevenlerin de yapacağı ilk iş ibadetlerinden taviz vermemeleri olmalıdır.
Peygamberimizin ibadetlerine ne denli önem verdiğinin en güzel göstergesi, savaşlarda bile ibadetlerini terk etmemesidir. Bedir savaşında, düşmanın hücumu anında, Efendimizin namazı terk etmeyip, sahabeleriyle birlikte nöbetleşe namaz kılması ve böylece ölüm kalım gibi en büyük bir dünyevi olay karşısında bile namazından en küçük bir taviz vermemesi, bu konunun en büyük örneğidir.
Efendimiz (s.a.v.); Veda hutbesinde çocuklarımıza da, gençlerimize de, ihtiyarlarımıza da, kadınlarımıza, erkeklerimize de en son ve en önemli mesajı vermiştir: “Ey mü’minler! Size iki emanet bırakıyorum, onlara sarılıp uydukça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. O emanetler, Allah’ın kitabı Kur’ân-ı Kerim ve Peygamberin sünnetidir.”
Doğru İslamiyet’i yaşamanın iki ayrılmaz yolu
Bilgi kirliliğinin çok yaşandığı günümüzde her Müslüman; “Doğru İslamiyet’i ve İslamiyet’e layık doğruluğu” öğrenmek ve yaşamak durumundadır. Bunun da yolu Kur’an-ı Kerim’i ve Hz. Muhammed’i kendisine rehber etmekten geçer.
Mevlid kandiliniz şimdiden mübarek olsun.
İdrak edeceğimiz Mevlid Kandili münasebetiyle Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed’e bir salavat ve bir fatiha ile yazımızı bitirelim. El Fâtiha maassalavât.