KELKİT’İN SADAK KÖYÜNDE TARİHÎ KAZI BAŞLADI

Roma İmparatorluğu’nun askeri karargahı olarak kullandığı Anadolu’daki 4 lejyonundan en kuzeyde bulunan 15. Apollinaris lejyonun bulunduğu Satala Antin Kenti’nde kazı çalışmaları başladı. Türkiye’de ilk defa bir lejyon kalesinin kazılacağı çalışmalarda Roma’nın askeri mimarisi, savaş taktikleri ve lejyon kampındaki yaşam gün yüzüne çıkarılacak.

Gümüşhane’nin Kelkit ilçesine bağlı Sadak köyü sınırları içerisinde bulunan Satala Antik Kenti’nde Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca verilen izinle yürütülen çalışmalar, Gümüşhane Valiliği tarafından da destekleniyor.

Kültür Varlıklarını Koruma ve Müzeler Genel Müdürlüğünce ödenek çıkarılan antik kentte kazı başkanı Bartın Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Arkeoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Şahin Yıldırım başkanlığındaki kazıda, Leuven Üniversitesi, Arkeoloji Bölümü’nden Bernard Van Daele ile birlikte 25 kişilik ekip yer alıyor.

Roma’nın Anadolu’daki 4 Askeri Üssünden Birisi

Çalışmalara ilişkin açıklamalarda bulunan kazı başkanı Doç. Dr. Şahin Yıldırım, Satala Antik Kenti’nin bölge açısından önemli antik yerleşimlerden birisi olduğunu söyledi.

Satala Antik Kenti’nin Roma’nın Anadolu’daki 4 büyük lejyonu arasında gösterilen 15. Apollinaris lejyonun çevresinde kurulduğunu aktaran Yıldırım, “Roma İmparatorluğu’nun lejyonlarını daha doğrusu ordularını oluşturma sisteminde Satala önemli yer ediniyor. Anadolu’da 4 büyük lejyon kalesi oluşturulmuş. Bunlardan Kuzey Doğu’da yer alanı Satala. Hemen altında Malatya’da bir lejyonumuz var. Adıyaman Samsat’ta da bir lejyon var. Son olarak da Gaziantep’teki Zeugma’da İskit lejyonu bulunmaktadır” dedi.

Anadolu’da İlk Defa Bir Lejyon Kalesi Kazılıyor
Lejyon kalelerinin enteresan yapılar olduğunu ve ova alanlara kurulduğunu belirten Yıldırım, Satala’da bulunan 15. Apollinaris lejyonunun Roma İmparatorluğu’nun kuzey doğu sınırını, Fırat Nehri hattını yüzyıllar boyunca koruduğuna dikkati çekti.

Roma İmparatorluğu’nun Satala Antik Kenti’ndeki lejyonu saldırı amaçlı kurduğunu aktaran Yıldırım, şöyle devam etti:

“Düz alan olduğu için coğrafyaya hakim ve ana hatları kontrol edecek şeklide yapıldığını görüyoruz. Antik Çağ’da Gümüşhane önemli gümüş ve altın madenlerinin olduğu bir bölge. Lejyonun buraya konumlandırılması boşuna değil. Hem sınır hattını koruyor hem de buradaki madenlerin kontrolünü sağlıyor. Ayrıca ana hatları Suriye’den Anadolu’ya uzanan bir kavşağın tam ortasına yerleştirilerek çok stratejik bir noktaya konuluyor.”

Yıldırım, Satala Antik Kenti’nin tarihsel süreç içerisinde çok önemli bir yer tuttuğunun altını çizerek, şunları söyledi:

“Anadolu’da ilk defa bir lejyon kalesi kazılıyor. Klasik arkeolojideki antik kentlerin genel olarak kent planları ile ilgili yüzyıldan beri süren bir tecrübemiz var. Ama ilk defa bir lejyon kampı, kalesi kazılacak. Daha önce sadece yazılı kaynaklardan bilebildiğimiz bir askeri mimari. Sadece kaynaklardan bildiğimiz bir askeri mimariyi ilk defa burada gözler önüne sereceğiz. Bir Roma lejyonunun işleyişi, taktik anlayışlar, silahlar ve bununla bağlantılı birçok önemli konuyu gözler önüne sermeyi planlıyoruz. Deneysel arkeoloji açısından da burada lejyonlarla ilgili eğitimler vermeyi planlıyoruz.”

Satala’dan Götürülen Afrodit Büstü British Museum’da

Alandaki kazılardan önemli eserlerde çıkabileceğini ifade eden Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı:

“19’uncu yüzyılda buradan kaçırıldığı bilinen bir Afrodit büstü var. Şu anda İngiltere’de The British Museum’da sergileniyor. Buradaki kazılarda yine dinsel inanışlarla bağlantılı olarak bu tür objelerle karşılaşmamız mümkün. Burası bir askeri yerleşim. Askeri yapıda daha çok silah, askeri yapılar ve askeri mimari daha çok karşımıza çıkacak. Umut ediyoruz ki buradan ülkemize önemli eserler kazandırılır.  4 lejyonun en kuzeyindeki Satala’da ilk etapta ödenek çerçevesinde 2 ay kadar çalışmayı planlıyoruz. Buradan çıkan bulgular müzeye verilecek. Bu bölgenin tarihine kültürüne ve arkeolojisine çok önemli katkılar yapacağını düşünüyoruz.”

Kazı çalışmalarına katılan Leuven Üniversitesi, Arkeoloji Bölümü’nden Bernard Van Daele de çalışma alanı olarak Roma askeri tarihi ile ilgilendiğini söyledi.

Satala’nın bu anlamda önemli bir yer olduğuna dikkati çeken Van Daele, “Çünkü Türkiye’de sadece 4 Roma lejyonu biliniyor. Bunlardan henüz ortaya çıkmamış olanı da Satala. Benim uzmanlık alanım Roma askeri tarihi olduğu için burası benim için çok önemli. Her zaman böyle bir Roma askeri yerleşimini kazmak mümkün olmuyor. Bu nedenle buradayım. Umarım bu çalışmaya önümüzdeki yıllarda da devam edebiliriz. Bu çalışma için gerekli yerlerden gerekli desteği alabiliriz” ifadelerini kullandı.

Doğu Karadeniz’in En Büyük Kültürel Mirası Olacak

Kelkit Belediye Başkanı Ünal Yılmaz ise uzun yıllar Satala Antik Kenti’nde kazı çalışması yapılmasını beklediklerini vurguladı.

Kültür ve Turizm Bakanlığı nezdinde yapılan girişimlerle alanda kazı başlatılmasının kendilerini sevindirdiğini ifade eden Yılmaz, şunları kaydetti:

“Beklentimiz gibi olursa burası bir turizm merkezi olacaktır. Burada bir şehir ortaya çıkacak. Avrupalı turistler için önemli bir çekim merkezi olacak.  Buradan çıkarılacak eserlere dünya ilgi gösterecek. Bizde burada  turizmden faydalanacağız. Uluslararası çok önemli bir kültür merkezi olacak ve bu değere sahip olacağız. Bundan sonra hükümetimiz ve bakanlığımızdan buraya daha fazla bütçe ayrılıp yakın zamanda sonuca varılması beklentisi içindeyiz. Satala Doğu Karadeniz’in en  büyük kültürel mirası olacak. Böylece bölgemiz ve ülkemiz Satala gibi önemli bir değeri kazanmış olacak.”

(Kaynak: Gümüşhane Olay Gazetesi – 16.08.2018)