KELKİT’İN “YAVUZ” KAYMAKAMI: NAİF BEY

Kelkit kaymakamı, Naif Yavuz’un ,”Fevkalade, ala, Müstesna”  anlamına gelen Soyadı O’na,  “Yavuz Kaymakam” dememizin asıl nedeni olmuştur. Mülki idare amirliği denince her ne kadar akla Valiler gelse de, Mülki idarede aslolan kaymakamlıktır. Yöremizde anlatılır. Önceki yıllarda İlçelerimizde her zaman kaymakam bulunmaz bazen yazı işleri müdürleri kaymakam vekilliği yapardı… Birkaç kez bu görevi üstlenen değerli bir […]

Kelkit kaymakamı, Naif Yavuz’un ,”Fevkalade, ala, Müstesna”  anlamına gelen Soyadı O’na,  “Yavuz Kaymakam” dememizin asıl nedeni olmuştur.

Mülki idare amirliği denince her ne kadar akla Valiler gelse de, Mülki idarede aslolan kaymakamlıktır.

Yöremizde anlatılır. Önceki yıllarda İlçelerimizde her zaman kaymakam bulunmaz bazen yazı işleri müdürleri kaymakam vekilliği yapardı… Birkaç kez bu görevi üstlenen değerli bir hemşerimiz hoşuna gitmiş olmalı ki ?” İç İşleri Bakanlığına arzuhalimdir” diyerek bir dilekçe yazar. Ve ilçeye kaymakam olarak atanmasını ister. Cevap gecikmez. “Dilekçen alınmış olup, Mülkiye mezunu olmadığınız için isteğiniz kabul edilmemiştir.  Ama vali olarak istekte bulunmuş olsa idiniz atanmanıza mani bir durum yoktu,  değerlendirebilirdik “denmiş.

Bu bir rivayet değil ilçelerimizde yaşanmış fıkramsı bir olaydır.  Demem o ki kaymakamlık Valiliğe giden yoldur. Çok önemli bir devlet hizmetidir. Bu uğurda baş veren kaymakamlarımız olmuştur. Başta, Boğazlıyan kaymakamı Kemal Bey, Solhan Kaymakamı: Ersin Ateş(1991),ve en son Mardin – Derik kaymakamı Muhammed Fatih Safitürk (2016) bildiklerimiz. Ruhları şad olsun. Allah rahmet eylesin.

12 yıl il milli eğitim müdürü olarak görev yaptığım süreçte,  kaymakamlarla son derece kaliteli işler başardığımızı söyleyebilirim.1988-1991 Siirt’in 10 ilçesine Devlet-* Millet işbirliği çerçevesinde yaptığımız öğretmen evleri tamamen Kaymakamlarımızın eseridir. Bu kaymakamlardan. Şırnak Kaymakamları Cemal Ayman, Gazi Şimşek, Baykan Kaymakamı Kerem Al ve Kozluk Kaymakamı Süleyman Kahraman Vali olarak taçlandırılan isimlerdir. .

Bu girişten sonra gelelim asıl konumuza. Yani, Kelkit Kaymakamı, neden? “Yavuz Kaymakam”…

İl’im izin en büyük ilçesi: Kelkit in şu anki kaymakamı Naif beye nezaket ziyaretinde bulunalım dedik ve Belediye Başkanı Sayın Ünal Yılmaz’ın basın toplantısı öncesi çalışkanlığını bildiğimiz bu değerli mülki idare amirinin çayını yudumlamak istedik.

Makamında bendeniz ve yol arkadaşım kent konseyi Başkanı Sayın Hasan Pir’i kabul eden Kaymakam Sayın. Naif Yavuz Bey, muhtarların dertlerini dinlemeye devam etti. Öyleki anlatılan konuları ve istekleri çoktan anlamış olmasına rağmen, yakınıcıları sonuna kadar büyük bir sabırla dinleyerek  “karşısındakinin sözünü bitirmesini beklemek” gibi bir yöneticide olması gereken erdemi Kaymakam Naif Bey ‘in göstermiş olduğuna şahit olduk. Ve içimizden gelen taktir hissimizi kullanma zamanını beklemeye başladık…

Şemik Köyü muhtarı su borusu ve kepçe talebini aktarırken arada bir bana bakıp kaymakam beye yönelmesi ve bu eylemini birkaç kez tekrar etmesi kafamda muhtarın, “bana destek verin” algılamasını” oluşturdu.  Fırsatı yakalayıp araya girdim. Ve aynen.”. muhtar samimi olarak derdini anlattı. Bizden de destek bekliyor. Artık ağanın eli tutulmaz “dedim…

Kaymakam Naif bey,  “Hocam, muhtar haklı bende haklı. Kepçeyi vereceğiz ama boru için henüz param gelmedi. Zaten az bir mesafe.   Vatandaşta devlete destek olmalı ki işler daha da hızlı yol alsın” dedi. Ve ekledi. Bu yöntemle  köylerimize 50 bin metre kare  kilit parke ve 100 km. yol yaptık.

Bu açıklamanın ardından yüzlerde belirlenen tebessümler ve Muhtarların kaymakam beye teşekkür ederek keyifle makamdan ayrılışlarını bizde keyifle izledik.

Kelkit in YAVUZ kaymakamı Naif beyin makam odasındaki donanıma çaktırmadan nazar eylemeyi de ihmal etmedim. Her şey yerli yerinde ancak çalışama masasının üstünün boş olması dikkatimi çekti. Onunda açık bir cep kitabı elinde kalem ve küçük not defteri diğer bakacağı önemli evraklar yandaki küçük masada. Gören bu Kaymakam hiç çalışmıyor diyebilir ama ben demedim. Çünkü bu durum bana kırk yıl önce Gümüşhane Ticaret Lisesi Müdürü iken bir yaz çalıştayında Tic. Turizm. Öğretim. Genel müdür yardımcısı. Ayhan Atabek’in   (buradan selam olsun)   Yöneticilikte yetki ve sorumluluk paylaşma başarıyı nasıl etkilediği üzerine anlattığı fıkramsı olay çağrışımını yaptırdı. Bu yazıyı yazmamın da sebebi oldu.

“Efendim vaktiyle büyük bir işletmede bir genel müdür varmış. İşletmeyi öyle başarılı kılmış ki üretim normallerin üstünde, kar fazlası bile var. Herkes bu işletmeyi metheder olmuş. İşletme yönetim kurulu üyeleri bu işten hem memnun hem de memnun değillermiş. Memnunlar işletme kar ediyor. Memnun değiller. Her ziyarete gittiklerinde müdür masada oturuyor masa üstü bomboş edinilen kanaat: “bu müdür çalışmıyor.” Ne yapalım?   Diyorlar ve müdürü değiştirmede karar kılıyorlar. Ve değiştiriyorlarda…  Atanan yeni müdür kolları sıvadı sabahlara kadar çalışıyor gözüküyor, yönetim kurulu üyeleri her gittiklerinde müdürü evraklar arasında kaybolmuş görüyorlar ve bu durum onları çok mutlu ediyormuş. Herkes yaptığı işten memnun. “Eh çok şükür! Aradığımız müdürü bulduk” diyorlarmış.

Bulmasına buldular da ancak kısa süre sonra işletme zarar etmeye başlamış. Gün geçtikçe de durum kötüye gidiyor. Önceki müdürü arar hale gelmişler.  Her ziyarete gittiklerinde müdürün masasının üstü dop dolu evraklarla boğuştuğunu görüyorlar ama buna rağmen neden zarar ediyoruz diyede sorgulamadan edemiyorlar.  Ve işten anlayan bir denetim heyetine işletmenin denetimini havale ediyorlar. Gözlem altına alınan işletmede varsayalım ki saat:10.00 da başında ustası olduğu halde çalışması gereken makine çalışmıyor. Nedeni sorulduğunda ise, “Efendim müdür bey gelip görecek ondan sonra çalıştıracağım” cevabını almışlar.  Anlayacağınız müdür makineleri görüp çalıştırma emri verinceye kadar mesai bitiyormuş. Denetim ekibi daha bir şeye bakmadan durumu anlamışlar ve raporlarına, “müdür tüm yetkileri üstlendiğinden yetki dağıtımı yapmadığından sorumluluk paylaşımını önemsemediğinden asıl kadro oturur hale gelmiştir. Bu nedenle de verim düşmüştür. ”denildi.

40 yıl önce dinlediğim bu fıkramsı olayı yöneticiliğimde hep rehber edindim. Hiç aklımdan çıkmayan bu hikaye sanki Kelkit kaymakamı sayın Naif Yavuz için uyarlandı geldi bana. Çünkü aradan geçen uzun bir sürede nice resmi ve özel makamlara girdim-çıktım bu fıkramsı hikayeyi hatırlatacak hiçbir bir görüntüye rastlamadım.  Kalp kalbe karşıdır derler ya. Pek fazla görüşme imkanı bulamadığım, Sayın Naif Yavuz’a karşı içimde duyduğum sevginin nedeninin bu olduğunu geçte olsa anlamış oldum.

Değerli kaymakam Naif Yavuz’a veda etmeden önce izin isteyerek bu hikayeyi naklettim.  Ve sordum?  Önemli hizmetlere imza attığınızı Kelkit halkından ve basın olarak bizde biliyoruz. Sizinde masanız boş. Hizmet akışında verimliliği nasıl sağlıyorsunuz? Önemsediğiniz projelerden bazılarını aktarırmısınız?

Kaymakam Sayın Yavuz; “Rutin işler zaten yürüyor. Önemsediğimiz ve Sayın Valimizin de notunda olan Satala Antik Kenti projesi için sona geldik sayılır. İstimlak işleri bitti bu yıl kazmayı vuracağız, sonucu bende çok merak ediyorum. Yine Valilikçe önemsenen asfaltsız köy yolu kalmayacak. Programımızda var. Bu yıl tamamlıyoruz. Yukarıda değinmiştik, 50.000 metrekare kilit parke kaldırımı ve 100 km yolu köylü yurttaşlarımızla hayata geçirdik.

Tüm bu hizmetleri çalışanlarımızla gerçekleştirdik. Ekibime güveniyorum. Onlarda bana güveniyor. Benim bilmediğimi onlar bana onların bilmediğini ben onlara aktararak yönetimde karanlık alanların oluşmasına fırsat vermiyoruz. Sorumluluk almada ve yetkilerini adalet ölçüsü çerçevesinde kullanmada her kademedeki personelim son derece hassas davrandıklarını da gözlemliyorum. Ve bu uyum her türlü kapıyı açmaya yetiyor. Kendilerine verdiğimiz değer sebebiyle geç gelip erken giden değil, erken gelip geç giden personel olarak bir nevi gönüllülük esasına dayanan çalışma erdemi içinde oluyorlar dedi.

Kaymakam sayın Naif Yavuz, son derece birikimli, uygulamaları son derece verimli. Zaman ve personel tasarruflu bir uygulaması var. Örneğin, 20 ton çimento lazımsa bunun parasını talep ediyor, yüklenici firma aracılığı ile hizmet alanlarına intikal ettiriyor. Yani Vilayete araba gönder çimentoyu al getir başına nöbetçi koy gibi israfları bir bakıma minimize ediyor.  Çocuklara ve gençlere değer verdiği bilinen Kelkit in yavuz kaymakamı Naif Bey hakkında kanaatimiz o dur ki! Eleştirel düşünce yapısına sahip, çalışanlarını dinleyen onların, motivasyonlarına katkı sağlayan,  hedeflerini önceden belirleyen, astlarına yetki devri vermeden kaçınmayan geri bildirimi ötelemeyen, zamanı doğru şekilde kullanan bir mülki idare amiri olarak kendisini Kelkit halkına ve çevresine sevdirmesini bilmiştir.

Anlatmakla bitmez  böylesine çalışkan ve iş bitirici bir Kaymakama sahip olan Yeşil Kelkit ilçemiz bence çok şanslı derim..

Bir eğitim yöneticisi ve basından birisi olarak Sayın Naif Yavuz’u başarılarından dolayı tebrik ediyor, daha üst mevkilerde görmeyi yürekten diliyorum.

 

Exit mobile version