Kime Sormuşsak Aldığımız Cevap Hep “Erdoğan” Oldu…
Hasan Pir
Türk milleti 14 Mayıs’taki büyük imtihana hazırlanıyor.
14 Mayıs 2023 seçimlerinde, hem beş yıl boyunca ülkemizi yönetecek cumhurbaşkanını seçeceğiz, hem de TBMM’sinin yeni milletvekillerini seçeceğiz.
Cumhurbaşkanlığı için 4 aday yarışacak. Ama, asıl yarış Sayın Erdoğan ile Sayın Kılıçdaroğlu arasında geçecektir.
Peki vatanımız, vatandaşımız ve dünya bu önemli seçimde kimin Cumhurbaşkanı seçilmesi gerektiğine nasıl cevap veriyor, gelin beraber okuyalım.
- Bu ülkeye kimin cumhurbaşkanı olması gerektiğini bu ülkenin baş düşmanları PKK ve FETÖ ihaneti ile şehit olan kahramanların ailelerine, şehit ailelerine sorduk. Hepsi bir ağızdan Erdoğan dedi…
- Bu ülkeye kimin cumhurbaşkanı olması gerektiğini Ayasofya’nın asırlara şahitlik eden taşlarına sorduk. “Beni zincirlerden kurtaran, hürriyetime kavuşturan Erdoğan cumhurbaşkanı olmalı” diye haykırdı…
- Bu ülkeye kimin cumhurbaşkanı olması gerektiğini, birilerinin ayakkabısı ile üzerinde gezindiği seccadeye sorduk. “Beni ayakkabısı ile çiğneyen değil, beni tertemiz alnı ile öperek yücelten Erdoğan cumhurbaşkanı olmalı” dedi…
- Bu ülkeye kimin cumhurbaşkanı olması gerektiğini Birleşmiş Milletler Binası’nın duvarlarına sorduk. Dünya zalimlerinin günah kalkanı olan o Birleşmiş Milletler Binası, “Bende yaptığı konuşmada “Dünya Beşten Büyüktür” diyerek, asırlarca uyutulan dünya ülkelerini uykusundan uyandıran Erdoğan” dedi…
- Bu ülkeye kimin cumhurbaşkanı olması gerektiğini Ermenistan işgalinden kurtarılan Azerbaycan topraklarına sorduk. Aldığımız cevap Erdoğan oldu.
- Bu ülkeye kimin cumhurbaşkanı olması gerektiğini Necip Fazıl Kısakürek’e, Bediüzzaman Said Nursi’ye ve son devrin din mazlumlarına sorduk. Aldığımız cevap hep bir ağızdan Erdoğan oldu…
- Bu ülkeye kimin Cumhurbaşkanı olması gerektiğini 27 Mayısçıların hain darbesi sonucu idam edilen demokrasi kahramanı Merhum Menderes’e sorduk. Menderes de, şehit arkadaşları da Erdoğan dedi…
- Bu ülkeye kimin cumhurbaşkanı olması gerektiğini 28 Şubat’ın gözyaşlarına, 28 Şubatta zincirlenen türbanlara, kapatılan Kur’an Kurslarına, İmam Hatip Okullarına ve Merhum Necmettin Erbakan’ın boncuk boncuk yüzünden akan o soğuk terlerine sorduk. Hepsi birden Erdoğan dedi…
- Bu ülkeye kimin cumhurbaşkanı olması gerektiğini, İslam’ın şiarı olan başörtüsüne sorduk. Başörtüsü, “bana bir metre bez parçası(!) diyenler ve beni yıllarca yasaklayanlar değil, beni serbest bırakan Erdoğan Cumhurbaşkanı olacak” dedi.
- Bu ülkeye kimin Cumhurbaşkanı olması gerektiğini; modern Türkiye’nin otoyollarına, köprülerine, metrolarına, havalimanlarına, uçaklarına, gemilerine, İHAlarına, SİHAlarına, Kızılelmalarına ve daha nicelerine sorduk. Hep bir ağızdan Erdoğan dediler…
- Bu ülkeye kimin cumhurbaşkanı olması gerektiğini ayağına ve evine doktorların ve ilaçların geldiği yaşlı, engelli ve evde bakım hastalarına ve hasta yakınlarına sorduk. Gözleri yaşlı elleri duada olarak Erdoğan dediler…
- Bu ülkeye kimin cumhurbaşkanı olması gerektiğini bir parça ekmek için Ukrayna’dan gelecek buğday gemilerini dört gözle bekleyen dünya masumlarına sorduk. Hep bir ağızdan Erdoğan dediler.
- Bu ülkeye kimin cumhurbaşkanı olması gerektiğini Anadolu’nun ferasetli ve basiretli insanlarına sorduk. Hepsi birden, “Başka şeylere gerek yok, biz; PKK ve FETÖ’ye ve bunların yandaşlarına taviz verenleri asla cumhurbaşkanı yapmayız. Biz, PKK ve FETÖ terörünü bu ülkeden silen Erdoğan’a oy verip onu cumhurbaşkanı seçeceğiz” dediler.
İşte durum Böyle. Güzel günler dileğiyle.