KORONAVİRÜSE KARŞI EN ETKİLİ İLAÇ DEVLETİMİZİN KARARLARINA UYMAKTIR

HASAN PİR’İN KÖŞE YAZISI Tüm dünya gibi biz de koronavirüs denilen salgın hastalığa karşı mücadele veriyoruz. Dünyayı saran bu salgın hastalık için bilim camiası var gücü ile aşı ve ilaç üretmeye çalışıyor. Aşı ve ilaç bulma çalışmaları devam ederken biz de vatandaşlar olarak gerekli önlemleri almaya çalışıyoruz. Türk milleti olarak bu sancılı süreçte ilk yapmamız […]

HASAN PİR’İN KÖŞE YAZISI

Tüm dünya gibi biz de koronavirüs denilen salgın hastalığa karşı mücadele veriyoruz.

Dünyayı saran bu salgın hastalık için bilim camiası var gücü ile aşı ve ilaç üretmeye çalışıyor.

Aşı ve ilaç bulma çalışmaları devam ederken biz de vatandaşlar olarak gerekli önlemleri almaya çalışıyoruz.

Türk milleti olarak bu sancılı süreçte ilk yapmamız gereken şey devletimizin aldığı kararlara harfiyen uymaktır.

Şu anda belki de en etkili ilaç, vatandaşlarımızın devletimizin aldığı kararlara uymasıdır.

Devlet yetkileri evlerimizden çıkmamamızı öneriyorsa bunu seve seve yapacağız.

Devlet otoritesi haricindeki sosyal medya paylaşımlarına ve bilgi kirliliğine de kendimizi fazla kaptırmayacağız.

Devletimiz bu salgın sürecini en etkili şekilde yönetiyor.

Vatandaşlar olarak bizler de bu sürece öncelikle evlerimizde oturarak ve temizlik kurallarına azami riayet ederek katkı sunacağız.

Devletin koyduğu kurallara uymak bir emre boyun eğmek değil, vicdanî ve insanî bir sorumluluktur. Diğer taraftan bir fiilî duadır.

Türkiye haricinde neredeyse bütün ülkelerin bu amansız virüs illeti karşısında yaşlılarını gözden çıkardığı bir dünyada en önce yaşlılarına sahip çıkarak onların hastalanma risklerini ortadan kaldırmak için canla başla çalışan bir Lider Erdoğan ve hükümeti var. Nitekim Cumhurbaşkanımız  Erdoğan 18 Mart 2020 Çarşamba günü Çankaya köşkünde yaptığı basın toplantısında şöyle diyordu: “Bizim kültürümüzde, yaşlılarımızı el üstünde tutmak, dünya ve ahiret saadetinin temel şartlarından biri olarak kabul edilir. Bunun için yaşlılarımızı koruyacak ve kollayacağız.”

Bu ne güzel bir ahlaktır, bu ne güzel bir edeptir, bu ne güzel bir anlayıştır…  Allah sizden ve ekibinizden razı olsun Sayın Cumhurbaşkanım.

Önce yaşlısına sahip çıkıp hastalıktan koruyan bir inanç ve düşünce… Bu düşünceye sahip bir milleti Allah korur ve  hastalıkların esiri etmez. İnşallah milletimiz bu salgını en az zayiatla atlatacaktır.

Devletimizin 21 Mart’ta aldığı 65 yaş ve üstü yaşlılarımızla ilgili aldığı sokağa çıkma yasağı bu şefkat hassasiyetinden kaynaklanmaktadır. Onların salgına yakalanmaması ve hasta olmaması hassasiyetinden alınmış bir şefkat kararıdır. Bu karara en iyi şekilde uyma sorumluluğu ise şimdi yaşlılarımızdadır…

*****

Kâinatta hiçbir şey başıboş değildir. Her şey Allah’ın takdiri ile oluyor. Bu olaya da böyle bakmak zorundayız.

Hastalıklar da, musibetler de, afetler de Allah’ın müsaadesiyle olan olaylar. Bunların her birisi insanlar için birer imtihan olan olaylar. Bu olaylar bizler için ders nitelikli pek çok hikmetleri içinde taşıyor.

“Ayağın taşa takıldığında kalbini yokla” sözü koronavirüs hastalığı için de her birimizin kendi nefsî dairesinde düşünmesi gereken bir söz.

Biz kul olarak: “Acaba hangi hatayı işledik de Allah bize böyle bir musibet gönderdi.” diye kendimizi hesaba çekmek zorundayız. Evet acaba hangi hatayı işledik…  Acaba kulluğumuzda hangi noksanlığı yaptık…

Dünyayı kasıp kavuran bu hastalık sürecinde de yine sığınacağımız yer Allah’ın rahmeti  ve şefkatidir. Onun kapısından başka hangi kapı var ki ona gidilsin…

Kul olarak yapmamız gerek şey lisanî ve fiilî dualarımıza devam etmektir.

Hiçbir zaman ümitsiz olmayacağız. Unutmamak gerek ki ümitsizlik hastalığı koronadan daha tehlikeli bir hastalıktır.

Allah (c.c) ümitsizliğe düşmemizi yasaklıyor ve Kur’an-ı Kerim’inde Zümer Suresi 53. Ayet-i Kerimesinde  Lâ taknetû min rahmetillâh – Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin” buyuruyor.

Yüce Rabbimizden duamız  bu ağır imtihandan milletimizi ve dünya masumlarını bir an önce kurtarmasıdır. Amin.

Güzel günler dileğiyle.

Exit mobile version