Hasan Pir

Mukaddes kitabımız Kur’an-ı Kerim’in Maide Suresi 54. Ayetinde; “Allah onları sever, onlar da Allah’ı severler…” buyurularak bir topluluktan överek bahsedilmektedir.

Maide Suresi 54. Ayetin meali şöyledir:

“Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse, (bilin ki) Allah onların yerine öyle bir topluluk getirir ki, Allah onları sever, onlar da Allah’ı severler. Onlar mü’minlere karşı alçak gönüllü, kafirlere karşı güçlü ve onurludurlar. Allah yolunda cihad ederler. (Bu yolda) hiçbir kınayıcının kınamasından da korkmazlar. İşte bu, Allah’ın bir lütfudur. Onu dilediğine verir. Allah lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir.” (Diyanet İşleri Başkanlığı Meali)

Peki, bu Ayet’te övülen bu topluluk hangi millettir?

Kur’an tefsiri olan Risale-i Nur Külliyatı’nın yazarı Bediüzzaman Hazretleri Mektubat adlı eserinde bu sorunun cevabını veriyor.

İşte o cevap:

Bediüzzaman Said Nursi; Mektubat kitabında 26. Mektub /3. Mebhas bölümünde şöyle diyor:

“Ey ehl-i Kur’ân olan şu vatanın evlâtları! Altı yüz sene değil, belki Abbasîler zamanından beri, bin senedir Kur’ân-ı Hakîmin bayraktarı olarak bütün cihana karşı meydan okuyup Kur’ân’ı ilân etmişsiniz. Milliyetinizi Kur’ân’a ve İslâmiyet’e kal’a yaptınız. Bütün dünyayı susturdunuz, müthiş tehâcümâtı defettiniz. Tâ

Ayetine güzel bir mâsadak oldunuz. (Masadak olmak: bir söz veya hükmü doğrulayan husus, doğrulayıcı)

(1) Bediüzzaman Hazretleri’nin kaynak olarak aldığı bu ayet yukarıda mealini yazdığımız Maide Suresinin 54. Ayetidir.

Görüldüğü gibi, Bediüzzaman Hazretleri Türk Milleti’nin; bin seneden beri Kur’ân-ı Hakîmin bayraktarı olarak bütün cihana karşı meydan okuyup Kur’ân’ı ilân etmesinden dolayı ve Türk milletinin yine milliyetini Kur’ân’a ve İslâmiyet’e kal’a yapmasından ve bütün dünyayı susturup müthiş hücumları def etmesinden dolayı  Maide Suresi’nin 54. Ayetinde geçen “Allah onları sever, onlar da Allah’ı severler…” övgüsüne Türk Milleti’nin masadak olduğunu ifade ediyor. Bediüzzaman Hazretleri’nin bu tespiti ve tefsiri bizim için çok önemli bir gurur ve şükür vesilesidir.

BEDİÜZZAMAN HAZRETLERİ ORDUMUZ İÇİN DE BÖYLE DUA EDİYOR

Bediüzzaman Hazretleri yine Mektubat kitabının 26. Mektup /3. Mebhas bölümünün sonunda Ordumuza da şöyle dua ediyor:

“Rahmet-i İlâhiyeden ümit kesilmez. Çünkü, Cenâb-ı Hak, bin seneden beri Kur’ân’ın hizmetinde istihdam ettiği ve ona bayraktar tayin ettiği bu vatandaşların muhteşem ordusunu ve muazzam cemaatini, muvakkat arızalarla inşaallah perişan etmez. Yine o nuru ışıklandırır ve vazifesini idame ettirir.”

MEVLA GÖRELİM NEYLER…

Bediüzzaman Hazretleri’nin Kur’an’a dayalı olarak verdiği bu güzel haberden ve yaptığı duadan şahsî olarak çıkardığım ve nefsime de bir ders olarak aldığım sonuç şudur:

Yaptıkları katliamlarla binlerce masumu katleden ve bütün insanlığın huzurunu kaçıran lanetli İsrail Devleti;  inşallah bin yıldır İslamiyet’in bayraktarlığını yapıp Kur’an’ın övgüsüne mazhar ve masadak olan Türk Milleti sayesinde durdurulacaktır. Bu durdurma, diplomatlıkla mı olacak yoksa fiziki durdurma ve benzeri şekilde mi olacak bütün bunları da gelecek zamanlar gösterecektir.

Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler…

Güzel günler dileğiyle.