MİLLETİMİZİN ANDI İSTİKLÂL MARŞIMIZDIR

*Cumhurbaşkanı Erdoğan, 23 Ekim 2018 Salı günü AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada Danıştay’ın öğrenci andı kararına ilişkin, “Bize göre, milletimizin en büyük, en etkili andı İstiklal Marşımızdır, İstiklal Marşımız dışında bir and tanımıyoruz, tanımayacağız” dedi. *Ben Türküm ama Türkçü değilim. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında Danıştay’ın öğrenci andı kararına ilişkin tartışmalara da değindi. 2013 yılında […]

*Cumhurbaşkanı Erdoğan, 23 Ekim 2018 Salı günü AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada Danıştay’ın öğrenci andı kararına ilişkin, “Bize göre, milletimizin en büyük, en etkili andı İstiklal Marşımızdır, İstiklal Marşımız dışında bir and tanımıyoruz, tanımayacağız” dedi.

*Ben Türküm ama Türkçü değilim.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında Danıştay’ın öğrenci andı kararına ilişkin tartışmalara da değindi.

2013 yılında bu meseleyi çözdüklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan,  “Danıştay’ın ilgili dairesi, birikimine ve yetkinliğine inandığımız hukukçularımızın ifade ettiği gibi yetki aşımı yaparak maalesef bu konudaki düzenlemeyi iptal etmiştir. Türkiye’yi geldiği yer itibarıyla kesinlikle hak etmediği bir tartışmanın içine sürükleyen bu karar, birtakım eski hastalıkların hâlâ bünyemizde yaşadığını gösteriyor” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İkinci Dünya Savaşı öncesinin ikliminde tek parti CHP’si döneminde başlatılan bir uygulamayı bugünün demokratik, özgürlükçü, aydınlık Türkiye’sinde hâlâ sürdürmeye çalışmanın yanlışlığına işaret ederek sözlerini şöyle sürdürdü: “Andın ilk hâlini Türk Ocakları’nı kapatmasıyla, üniversiteleri perişan etmesiyle bilinen tıp doktoru Reşit Galip yazmıştır. İnsanları kafataslarına göre sınıflandıran çalışmaları destekleyen bu kişi, aynı zamanda Türkçe ezan zulmünün de mimarıdır. Daha sonra bu and metni değiştirile değiştirile kullanılmıştır. Bize göre, milletimizin en büyük, en etkili andı İstiklal Marşımızdır, İstiklal Marşımız dışında bir and tanımıyoruz, tanımayacağız.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu tür tartışmaların, günlük siyasetin ötesinde Türkiye’nin demokrasi, istiklal, hak ve hukuk mücadelesi sürecinde sembolik anlamı olan hususlar olduğunu belirterek, “Türküm ben Türküm, ama şunu söyleyeyim: Ben Türkçü değilim, Türküm. O başka bir şey, o başka bir şey. Irkçılık bizim dinimizde yasaklanmıştır, yok. Her etnik unsur kendi etnik unsuruyla iftihar edebilir, Türk de eder, Kürt de eder, Laz’ı da eder, Çerkez’i de eder, Roman’ı da eder” şeklinde konuştu.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin 81 milyon vatandaşın tamamının ortak devleti olduğunu, sembolik unsurların da herkesi kucaklaması gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “ İşte bizim Rabia’mız tam da bu anlayışın ifadesidir” dedi. Kendilerinin ortaya koyduğu bu fotoğrafta tek tipçi rejim özentisi bir metnin çocuklara her sabah okutulmasının yeri olmadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hele hele meselenin konuyu hukuki boyutuyla değerlendiren Anayasa Komisyonu Başkanımızın kökeni ve meşrebi üzerinden gerçekten incitici ve ayrımcı bir tarza indirgenmesinin kime ne faydası vardır? Bir taraftan ben kökeniyle uğraşmam diyeceksin, ben ayrımcı değilim diyeceksin, ama Anayasa Komisyonu Başkanımız benim şu anda milletvekilim ve yıllarca bu ülkede bakanlık yapmış olan arkadaşımıza, bakanımıza bu şekilde bir taraftan hakaret, bir taraftan tehdit savuracaksın. Kusura bakma, benim bakanım da hüdayi-nabit birisi değil. Onun da arkasında tamamıyla bizler varız, bizler varız. Hiçbir arkadaşımızın işini yaptığı için istiskaline, hakarete uğramasına, tehdit edilmesine göz yumamayız” ifadelerini kullandı.

(Kaynak: Cumhurbaşkanlığı İnternet Sitesi)

Exit mobile version