ÖDEV Mİ? NEDEN? NİÇİN?

Gazetemiz Ankara Temsilcisi değerli Ekrem Yıldız geçtiğimiz haftalardaki yazısında önemli bir konuyu işledi. Öğrencilere verilen ödevlerle ilgili olarak, bir dedenin torununa verilen matematik ödevi ile ilgili ürettiği pratik çözümü fıkra havasında okuyucularla paylaşmıştı. Ödevin konusu iki nokta arasında seyreden tren ve otobosün varış noktasına kadar geçen süresi ile ilgili idi. Dede Temel ürettiği ilginç çözümü […]

Gazetemiz Ankara Temsilcisi değerli Ekrem Yıldız geçtiğimiz haftalardaki yazısında önemli bir konuyu işledi. Öğrencilere verilen ödevlerle ilgili olarak, bir dedenin torununa verilen matematik ödevi ile ilgili ürettiği pratik çözümü fıkra havasında okuyucularla paylaşmıştı.

Ödevin konusu iki nokta arasında seyreden tren ve otobosün varış noktasına kadar geçen süresi ile ilgili idi.

Dede Temel ürettiği ilginç çözümü uzaktaki arkadaşına iletmede ise gecikmedi:

“Haçan dayamuşlar matematuğu. Bir yerden bir yere otobüs, tren kaç saatte varır? Sorarsın Şoförler Cemiyetine alırsın cevabını. Ne tuttunuz sabilerin yakasını”

Dede bu sözlerle yakınmadan geri kalmadı ve bir bakıma da ödevi önemsemedi.

Dede Temel bir önermede bulundu. Yanlış ve doğru olabilir. Ne var ki bu değerlendirme ödev konusunu yadsımaya ya da ötelemeye mesnet teşkil etmez.

Öncelikle matematik konusuna değinerek neden dayatıldığını anlatalım. Matematik kafanın sporudur. Başta mantık olmak üzere belli başlı 14 bilim dalının matematikle ilintisi vardır. Bu sebeple Eflatun dersanesinin kapısına “Matematik bilmeyen içeri giremez” diye yazmıştır.

Ödev; öğretimde dersleri destekleyen en önemli etkinliklerdir. Eğitim açısından öğrenciye; zamanında iş bitirme davranışı kazandırır, kendi başarısını, başarısına katma mutluluğu yaşatır.

Kimi veliler tatil dinlenmek için veriliyor. Ödev niye diyorlar. Bu görüş son derece yanlıştır.

Kısa ve uzun tatillerde derslerinden ayrı kalan öğrenciler ders başı yaptıklarında bir süre uyumsuzluk sorunu yaşar. Tatil rehavetiyle bir süre daha yan gelip yatmayı yeğleyebilir. Tıpkı geçenlerde bir öğrencinin tatilde 15 gün uyuyacağım dediği gibi.

Velilere çağrım, ödev angarya gibi algılanmamalı, yeterince desteklenmelidir.

Yöneticiler ve öğretmenler ise konusuna ulaşılması güç, zaman israfına yol açan, eğitim değeri olmayan ödevler konusunda ketum davranmalı en azından telefonda geçen ölü zamanın bir bölümünü ilgi çekecek konulara yönlendirmeyi sağlayacak uğraşlar ödevlerin konusu seçilmelidir.

Unutmayalım, ödev bilinci olmayanın, görev bilinci de olmaz.

Exit mobile version