Hasan Pir

Gümüşhane gibi küçük ölçekli illerde pek çok konu gibi eğitimdeki başarı da her zaman gündem olmuştur.

Özelikle ülke genelinde yapılan merkezi sınav sonuçlarına hem ilin başarısı hem de eğitim yöneticilerinin başarısı açısından bakılmıştır.

Eğer sınav sonuçlarında Gümüşhane başarılı ise öğretmenlerden, okul müdürlerinden tutun da Milli Eğitim Müdürüne kadar herkes başarılı kabul edilmiştir.  Bu başarı, gelecekte ilgililer açısından daha iyi yerlere atanmaları bakımından önemli bir kredi kabul edilmiştir.

Bu bağlamda; eğitimle ilgili farklı yerlerden bize intikal eden bir üzücü bilgiyi sizlerle paylaşmak istiyorum.

LGS sınavları ile ilgili olarak, Gümüşhane’nin bazı ilçelerinin bazı ortaokullarında sadece başarılı öğrencilerin sınavlara müracaat ettirildiği, başarısı düşük öğrencilerin ise sınavlara müracaatlarının engellendiği söyleniyor.  

Örneğin, 20 kişinin son sınıfta olduğu bir ortaokulda başarılı 5 öğrencinin LGS sınavına müracaat ettirildiği, diğer 15 öğrencinin ise okulun, ilçenin ve ilin başarısını düşürür gerekçesi ile sınavlara sokulmadığı konuşuluyor. 

Böyle bir olay eğitimde cinayet demektir. Yetkililerin, kendi kredilerinin düşmemesi için öğrencileri kobay olarak kullanmaları demektir.

Peki, bunu hangi okullar yapmış sorusunu sorabilirsiniz.

Öncelikle şunu belirteyim, Gümüşhane insanı hak aramada maalesef hâlâ duyarsız. Çekiniyor, belki de korkuyor… Ben bunu kimin yaptığını söylersem çocuğumu sınıfta bırakırlar, ona bir zarar verirler düşüncesini taşıdığı için bu konuyu üst makamlara taşımıyorlar ama her yerde konuşuyorlar…

Ateş olmayan yerden duman çıkmaz derler. İl genelinde bu tür uygulamaların olduğu, öğrencilerin önlerinin kesildiği bilgisi böyle…

Bu olayı yetkililer incelerse somut bilgilere zaten ulaşacaklardır. Sadece 2022’nin değil önceki yılların da listeleri incelenmelidir. Her ortaokulun son sınıfında okuyan öğrenci sayısı belli. Bu okullardan LGS sınavına müracaat eden öğrenci sayıları da belli. Bu iki sayı kıyaslandığında maalesef üzücü tablo ortaya çıkacaktır.

Hemen şunu da belirtelim, ilgili kurumlardan bize gelecek resmi onaylı karşılaştırmalı bilgi listelerini kamuoyunun görmesi açısından yine bu sütunlarda yayınlayacağımızı da duyurmuş olalım.

*****

Gümüşhane’de hiçbir veli ortaokul seviyesindeki bir çocuğunun LGS sınavına girmesine engel olmaz. Başarılı olmasını ister, okumasını ister. Diyelim ki veli öğrencisinin LGS sınavına girmesini istemiyor, ya da öğrenci istemiyor olsa bile öğretmenlerin ve okul yöneticilerinin görevi bu tür öğrencilere rehberlik yaparak onlara yeni ufuklar açıp sınavlara girmelerini sağlamak değil midir?

Hatta, olur ya bazı öğrenci velilerinin maddi durumları iyi olmadığı için, çocuklarının giyim kuşamı iyi olmadığı için çocuğunun LGS sınavına girmesini istemeyeceği durumlar söz konusu olduğunda bile öğretmen ve okul müdürlerinin bu çocuklar için de gerekli maddi imkanları temin ederek o çocukların sınavlara girmelerini sağlamaları gerekmez mi?

Bir sınıf düşünün üç beş öğrenciyi öğretmen başarılı ilan ediyor, yani diğerleri başarısız !… Ve başarılı öğrenciler takdir edilip LGS sınavına giriyor, diğerleri giremiyor. Yani engelleniyor. Bu ayrımcılığın, LGS sınavına müracaat ettirilmeme ayrımcılığının, yani başarısız kabul edilme ayrımcılığının o körpe dimağlarda bu genç yaşlarında nasıl bir travmaya sebep olacağını ve hayat boyu bu travmanın devam edeceğini düşünmek gerekmez mi? Bu yapılan engelleme Allah indinde de büyük bir vebal değil midir? Kul hakkı değil midir?

Eğitimde en önemli öge “öğrenci” dir. Öğrencinin bizzat kendisidir. İnsan olarak kendisidir.  Başarı veya başarısızlık göreceli bir kavramdır. Bugün başarısız olan bir öğrenci yarın başka şartlarda, başka mekânlarda en başarılı bir birey olabilir.  Ama, siz, öğrencinin önünü kendinizin başarılı görünmesi için keserseniz bunun adı eğitimcilik değildir, tekrar ediyorum cinayettir.

Güzel günler dileğiyle.