ORKESTRA ŞEFLİĞİ VE YÖNETİCİLERİN SOPASI

HASAN PİR YAZDI

Modern çağın her türlü kolaylaştırıcı imkânlarına rağmen, günümüzde insan yönetimi diğer zamanlara göre daha iyi bir seviyeye gelmiş değildir.

İçinde bin bir âlem gizli olan ve her biri diğerinden farklı yaratılan insanları toplum halinde yönetmek dünyanın en zor işidir. Bir insanın yönetimi kolaydır ama bin ve binler insanın aynı prensipler çerçevesinde yönetimi çok zordur.

Yönetimlerin zorluğu, eskiden beri orkestra örnekleriyle anlatılmaktadır. Orkestraların başarılı olmaları, onları yöneten şeflerinin maharetine bağlıdır. Orkestrayı oluşturan her bir ögenin, her bir sanatçının ve her bir enstrümanın uyumu, icra edilen eserin mükemmelliğine sebep olur. Bu nedenle orkestra idareleri çok önemlidir.

Orkestra şeflerinin bu zor görevi ifa ederken kullandıkları yönetim çubuğunun – sopasının adı “Baget” tir.

Baget çubuğu, bir yönetim aracıdır. Bu araç sayesinde şef, orkestradan her zaman uyumlu sesin çıkmasını sağlar.

Şef; elindeki bageti, sopa niyetine kullanacak olursa orkestrada uyum bozulur.

Toplumun kendisi ve devleti oluşturan kurumların her birisi bir orkestradır. Mahallede ve köyde muhtar, kurumda müdür, şehirde belediye başkanı, ilde vali, ülkede siyaset ve yönetimin başında bulunanlar, yargıda yargının başında bulunan yetkililerin her biri bir orkestra şefidir. Bunların ellerinde bulunan baget ise, kanunlarla kendilerine verilen yetkiler, selim akıl ve adil vicdandır.

Yetkisini, sorumlu olduğu toplumun uyumu için kullanan orkestra şefleri daima başarılı olmuşlardır.

Baget kullanım yetkisini elinde bulunduranlar, sadece kendi sevdikleri sanatçı ve enstrümanları idare etmeye ve yönlendirmeye kalkarlarsa orkestranın düzeni bozulur.

Orkestra şefleri için en büyük tehlike; gerek sanatçılar, gerek enstrümanlar ve gerekse seyirciler arasında taraf oldukları görüntüsünün ortaya çıkmasıdır.

Yasama, yürütme ve yargı gibi kendi içinde üç büyük ve muazzam orkestradan oluşan 80 milyonluk dev Türkiye Cumhuriyeti orkestrasının herhangi bir yerinde orkestra şefi olanlar kırgınlık, kızgınlık, tarafgirlik, adaletsizlik, adam kayırma gibi bir yanlışa düşmeden, bu soylu devleti  “kanun, adalet, akıl ve vicdan” ortak sinerjisi ile yönetmeleri gerekir.

Sinerji oluşturulmadan yapılan çalışmalarda enstrümanlardan gelen bir bozuk ses bile seyircilerin keyfine keder verip, tansiyonlarının çıkmasına neden olabilmektedir.

Tarihin en köklü orkestrasında her şey iyi gitmeli, güzel olmalı. Bunun da tek yolu yukarıda da ifade etmeye çalıştığım gibi “vicdan, adalet, akıl ve kanun” birlikteliğinde güzel bir orkestra yönetimidir.

Güzel günler dileğiyle.