Türkiye’de yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerini yorumlamak için Fransız devlet televizyonu France 24’e davet edilen Öznur Sirene Küçüker, Fransızları bile kendisine hayran bırakan akıcı Fransızcası ile Türkiye’de gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı seçiminin bütün gerçeklerini Fransızlara tek tek anlattı.
Öznur Küçüker Sirene’nin Fransız televiyonundaki konuşması ve Türkiye doğrularını Fransızlara tek tek anlatması Türkiye’den, Avrupa’dan ve Dünyanın dört tarafından büyük beğeni aldı.
Öznur Sirene Küçüker’in Fransız televizyonundaki konuşmasını sunuyoruz.
Bu güzel anlatımından dolayı biz de www.gumushanedenhaber.com haber sitesi olarak Öznur Hanımı tebrik ediyoruz.
KENDİ ANLATIMIYLA ÖZNUR KÜÇÜKER SİRENE KİMDİR?
“İmkanın sınırını görmek için, imkansızı denemek lazım”, demişti Atamız Fatih Sultan Mehmet Han. Ben de 1985 yılında İstanbul’da başlayan hayatıma zihnimize zorla sokulan bütün “imkansızları” yıkmakla başladım.
5 yaşında babam vefat ettikten sonra idealist ve vatansever bir annenin yetiştirdiği bir evlat olarak hayattaki ilk hedefim annemin başını hiçbir zaman öne eğmemek oldu.
Türkiye’de sınavlarla geçen çok yoğun ve zorlu bir eğitim hayatından sonra, 19 yaşında Saint Benoît Fransız Lisesi birincisi olarak atıldığım Fransa serüvenim, beni bambaşka bir insan kıldı. Fransa’ya ilk ayak bastığımda sadece Türk olduğum için yaşadığım talihsiz olaylar, birçok Fransız’ın Türkiye’ye karşı ön yargılı bakış açısı beni siyaset ve uluslararası ilişkiler ile ilgilenmeye yöneltti.
Bir yıl boyunca Paris Panthéon-Sorbonne Üniversitesi’nde okuduktan sonra, Fransa’nın neredeyse bütün siyasetçi ve Cumhurbaşkanlarının mezun olduğu Paris Siyasal Bilimler Enstitüsü’nün (Institut d’Etudes Politiques de Paris, IEP de Paris, Sciences Po) sınavına girerek bu önemli okulun Doğu ve Orta Avrupa ülkeleri üzerine uzmanlaşmış Dijon kampüsünde okumaya hak kazanan ilk Türk öğrenci oldum.
Uluslararası deneyimimi güçlendirmek amacıyla, Sciences Po’da sürdürdüğüm eğitim hayatı çerçevesinde, üçüncü lisans yılımı, Erasmus programı dahilinde, Çek Cumhuriyeti’nin başkenti Prag şehrindeki Karlova Üniversitesi’nde tamamladım.
Yüksek lisans seviyesine eriştiğimde ise, okulumun öğrencilerine sunduğu imkan sayesinde, bir öğretim yılı dönemi süresince T.C. Rabat Büyükelçiliği’nde staj yaptım.
Bir Avrupa Birliği ülkesi olan Fransa’dan sonra, Çek Cumhuriyeti gibi post-komünist bir ülkede ve monarşiyle yönetilen Fas’ta yaşamak dünyaya daha da farklı bir pencereden bakmamı sağladı.
2009 yılında, yüksek başarı bursu ile sürdürdüğüm 5 senelik (3 yıl lisans, 2 yıl yüksek lisans) üniversite eğitimim sonunda, Sciences Po’dan uluslararası ilişkiler yüksek lisansı diploması elde ettim.
Üniversite eğitimimi tamamladıktan sonra hedefim diplomat olup ülkemizi yurt dışında en iyi şekilde temsil etmekti. Türkiye’ye dönüş yaparak Dışişleri Bakanlığı’nın sınavlarına girmeden önce, mesleki deneyim edinmek için bir süre T.C. Paris Büyükelçiliği Ticaret Müşavirliği’nde uzman olarak çalıştım.
Fransa’da bulunduğum süre boyunca Türkiye-Fransa ilişkileri giderek daha da gerilmeye başladı. Fransa’nın 1915 olaylarını “soykırım” olarak tanımasıyla başlayan ve ülkede giderek şiddetlenen Türkiye düşmanlığı, 15 Temmuz 2016 darbe girişimi öncesi ve sırasında çok endişe verici bir boyut kazandı.
Bu durum beni kişisel bir girişimle Red’Action isimli Fransızca yayın yapan ve amacı, Türkiye’yi Fransızlara daha olumlu ve gerçekçi bir bakış açısı ile tanıtmak olan bir haber sitesi kurmaya yöneltti. Red’Action haber sitesinde ülkemizi siyasi ve ekonomik gündem, kültür, sanat, tarih, gastronomi gibi farklı özellikleriyle tanıtırken aynı zamanda TRT’nin Fransızca yayın yapan haber sitesinde de ülkemizin başta Fransa olmak üzere yabancı ülkelerle ilişkileri hakkında haftalık analiz yazıları kaleme almaya başladım.
Gerek eğitim gerek iş hayatım esnasında Türkiye üzerine gerçekleştirdiğim yoğun çalışmalarım beni Fransa’da Türkiye hakkında uzmanlaşmış tanınır bir isim haline getirdi.
Bugün çeşitli haber sitelerinde Türkçe ve Fransızca dillerinde yayımladığım yazıların yanı sıra, önemli Türk ve Fransız televizyon / radyo programlarına da Türkiye ve uluslararası ilişkiler uzmanı ünvanıyla konuşmacı olarak davet ediliyorum.
Medya, siyaset ve uluslararası ilişkiler alanlarında hem Türkiye hem de yurt dışında edindiğim değerli deneyimlerden, Türkiye’nin her alanda menfaatlerini en iyi şekilde savunmaya özen göstererek istifade ediyorum.
Bugün, ülke içinde ve dışında yalan haber, haksızlık ve adaletsizliklerle mücadele ederek güçlü, bağımsız, özgür, kültürel, tarihi ve milli değerlerini asla yitirmeyecek bir Türkiye’nin inşa edilmesine katkıda bulunmak için var gücümle çabalıyorum.
Bir gün Türkiye’ye kesin dönüş yaparak siyasete atılmayı, bilgi, deneyim ve becerilerimi yüce milletimin hizmetine sunmayı, kendi hayatımda başardığım gibi bütün “imkansız” gibi gözüken engelleri milletçe el ele aşmamızı ümit ediyorum.