Haçlı zihniyetinin ortakları olarak birleşen Batılı Sömürgen Devletler, Türk Milletine vurmak istedikleri tutsaklık zincirini (pranga) savaşla başaramayınca bu kez ekonomik ambargolar devreye sokmak istediler. O’da olmayınca Pkk, Deaş, Pyd, Fetö gibi taşeron terör örgütleri ve asimetrik savaş yöntemleri ile etkili olmaya başladılar. İftiharla kaydetmek gerekir ki, güvenlik güçlerimizin ve Cumhuriyet Hükümetinin kararlı tutumlarıyla, uygarlığı kendi tekelinde sanan bu emperyalist güçler başarılı olamadılar ve olamayacaklar.
Kafalarında her türlü şeytani planlar olan bu gözü dönmüş Türkiye düşmanları, prangalarını kıran Türkiye’den korkmaya başlamışlardır. Terör destekçisi bu devletler öyle arsızlaştılar ki, dün savundukları fikirlerine bugün hayır diyecek kadar onursuzlaştılar.
Türkiye’deki Anayasa değişikliği oylamasının kabulü, bu devletler üzerinde nasıl bir yılgınlık yaratacak ki “EVET” denileceğinden korkuyorlar. Ve muhalefet cephesini yüreklendirmek için “HAYIR” kampanyasına olanca güçleri ile katkı sağlamaya çalışıyorlar.
Efendim korku yüreğe düşmüştür bir kere. Batı “Prangasız Türkiye”den korkmaya başlamıştır.
Yüce Türk Milleti tarihin bütün kritik dönemlerinde kendisine yapılan tüm saldırılardan nasıl ki başarıyla çıkmışsa bu referandum sürecinden de aynı başarıyla çıkacaktır. Bunun bir siyasi seçim olmadığını çoktan öğrenen Türk Ulusu ilk kez kendi kaderini kendisinin belirleyeceği bir seçim için sandığa gittiğini artık biliyor. Daha doğrusu Yüce Milletimiz bu referandum sonucunda öznelleşeceğini de hesaba katarak EVET yada HAYIR diyecek.
Evet cephesinin “Ekonomi ve Terör”, hayır cephesinin “vatan hainliği ve tek adam “ sloganları ile yürüttüğü kampanyada savundukları söylemlerden yola çıkarak bir değerlendirme yapacak olursak özetle şunları söylemek mümkün:
Son yılların modası olan seçimden önceki söylentiler gibi “Türkiye bir dönemeçten geçiyor. Bu seçim yada referandum son şans” gibi felaket senaryolarını arada sırada yine dinlemiş olduk. Vatandaş kararlılığının akılcı bir yöntemle yol alığını gördük.
Öyle yada böyle 17 Nisan 2017 sabahı hep birlikte göreceğiz ki! Güneş yeniden doğacak. En önemlisi Türkiye batmayacak, kazanan millet olacaktır.
Çünkü ülkemiz öğle sağlam temeller üzerine oturtulmuştur ki ne kadar sallanırsa sallansın çökmüyor. Bizler sahip olduğumuz sürecede çökmeyecek. Bu gerçeği şaşı olmuş gözleri ile görmeyen Türkiye düşmanları piton görmüş fare gibi
“Büyük Türkiye” korkusuyla daha fazla direnemeden pes etmek zorunda kalacaklardır.
Bir dörtlükle bitirelim;
Yine yükselecek millet coşkusu,
Avrupa’yı sardı Türk’ün korkusu,
Yerinde otursun Hollanda puştu,
Tecrübeler giymiş başkanımız var. Y.S.