Ramazan filli mi geçiyor, yoksa filsiz mi?

Eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Ramazan-ı Şerif’in bir mektep olduğunu belirterek, bu mübarek ayda dikkatimizi Kur’an’dan ayıracak tüm gereksiz eylemlerden uzak kalmamız gerektiğini söyledi. Görmez, İmam Malik ile öğrencisi Yahya bin Yahya el-Leysi arasındaki “fil hikayesini” anlatarak “Ramazan mektebinin” en doğru şekilde tamamlanması için önemli mesajlar verdi. Prof. Dr. Mehmet Görmez’in konuşması […]

YouTube player


Eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Ramazan-ı Şerif’in bir mektep olduğunu belirterek, bu mübarek ayda dikkatimizi Kur’an’dan ayıracak tüm gereksiz eylemlerden uzak kalmamız gerektiğini söyledi.

Görmez, İmam Malik ile öğrencisi Yahya bin Yahya el-Leysi arasındaki “fil hikayesini” anlatarak “Ramazan mektebinin” en doğru şekilde tamamlanması için önemli mesajlar verdi.

Prof. Dr. Mehmet Görmez’in konuşması şöyle:

Bildiğiniz gibi İmam Malik’in, mutad dersleri vardır, Mescidi Nebevi’de. Maliki mezhebinin büyük imamı, Malik bin Enes Medine’de Mescidi Nebevi’de hem de Allah resulü sallallahu aleyhi ve sellemin mezarının yanı başında her hafta perşembe günleri hadis dersleri veriyor. Ve çok seçkin bir talebe topluluğu var. Herkes dünyanın muhtelif yerlerinden gelmişler ve kendisinden ders alıyorlar.

Dersin en heyecanlı bir vaktinde dışarıdan bir ses işitiliyor. “Medine’ye büyük bir fil geldi, Medine’ye büyük bir fil geldi” diye bir anons ediliyor. Medineliler de fiili duymuşlar ama görmemişler. Kur’an’da Fil Suresi var, filin büyüklüğü herkes tarafından anlatılıyor ama fili görmemişler.

Ders devam ederken beşer onar, yirmişer herkes dersi terk ediyor ve görmeye gidiyor. Fili görmeyenler, fili görmeye gidiyorlar. Sadece bir talebe kalıyor. İmam Malik ona diyor ki, “Senin adın ne?” “Yahya” diyor. “Peki sen fil gördün mü daha önce” diyor. “Hayır görmedim.” “Peki sen niye fili görmeye gitmedin” diyor. Diyor ki, “Efendim ben ta Endülüs’ten, Kurtuba’dan seni görmeye geldim. Senden hadis dersleri almaya geldim. Fil görmeye gelmedim.” İmam Malik de ona, “Allah senin ilim şerefini arttırsın” diyor. Bu Yahya meşhur Yahya Bin Yahya el-Leysi oluyor. İmam-ı Malik’in muattanı sonraki asırlarda en sahih nüsha olarak bütün insanlığa ulaştıran talebe oluyor. Akil’ül Endülüs diye isimlendirilir bu zat. Endülüs’ün en akıllı kişisi diye isimlendirilir.

Peki Ramazan’la ilişkisi ne? Aslında ramazan da nebevi bir medrese, ilahi bir mektep. Hepimiz o ilahi mektebin içerisinde talebeyiz, öğrenciyiz. Ama bizi kuşatan o kadar çok filler var ki… Yani bize her an ve her saniye fil geldi, fil geldi diye anonslar yapılıyor. Şu elimizdeki telefon bir fil. İçinde sosyal medyanın her unsuru bir fil aslında. Bütün olup bitenler ve bunlar hepsi bizim hayatımızı kuşatıyor. Onun için Allah bize filsiz bir Ramazan nasip etsin diyorum.

Filli mi geçiyor filsiz mi geçiyor derken Ramazan, bu hikayeyi kastettim. Allah Ramazan mektebini en iyi bir şekilde değerlendirmeyi ve dikkatlerimizi Kuran’dan, Kur’an medresesinden başka yerlere çeken malayani diyebileceğimiz anlamsız, faydasız, gayesiz şeylerden koruyarak ve korunarak Ramazan mektebini tamamlamayı nasip etsin. Filsiz Ramazanlar niyazıyla, diyelim.

Exit mobile version