Ramazan Medeniyeti İle “Ol”mak

Vedat Akıllı Selam olsun ramazana, selam olsun oruca,  selam olsun mübarek aya.  Ruhlara; yer sofrasından uzaklaşmanın karşılığı olarak gök sofrasından doyasıya ikramla ziyafetin hediye edildiği mübarek aya selam olsun.    İnsanı düştüğü zindanlardan çıkararak,  insanlığı muhtaç olduğu abıhayat ile buluşturarak, yükseltecek olan ramazana selam olsun… Oruçla şerefyab olan Ramazan, arınmamız içindir… Oruç, dünyanın kirlerinden temizlenmemiz […]

Vedat Akıllı

Selam olsun ramazana, selam olsun oruca,  selam olsun mübarek aya. 

Ruhlara; yer sofrasından uzaklaşmanın karşılığı olarak gök sofrasından doyasıya ikramla ziyafetin hediye edildiği mübarek aya selam olsun.   

İnsanı düştüğü zindanlardan çıkararak,  insanlığı muhtaç olduğu abıhayat ile buluşturarak, yükseltecek olan ramazana selam olsun…

Oruçla şerefyab olan Ramazan, arınmamız içindir… Oruç, dünyanın kirlerinden temizlenmemiz içindir. 

Oruç, insanı hayvani yönlerinden, nefsin ve hazzın isteklerinden uzaklaştırarak, insanlığının korunması için ilahi makamda bir rehabilite sürecidir.    

Oruç, insanın bitmeyen koşuşturmasının içinden, yeniden ve yineden bir diriliş, bir varoluş, bir olma imkânıdır…

Bir çağrıdır oruç, sadra şifadır,  gönle ilaçtır, bir ay boyunca insanın ve insanlığın ve dünyanın üstüne yağan rahmettir oruç…

Ramazan bir hayat tasavvurudur. Ramazan, insana, zamana ve dünyaya bambaşka ve derinlikli bir bakışla bakma biçimidir. Ramazanda gündüz daha başka bir gündüz, gece daha başka bir gecedir. Güneş daha güneş, su daha su, toprak daha toprak, ay daha ay, yıldız daha yıldız, zaman daha zaman, mekân daha mekân ve nihayet insan ve ruh, daha ve bambaşka bir ruh ve insandır…

Ramazan, hayatın iklimini değiştirmek içindir. Bu yüzdendir ki medeniyetimizde ramazan baştacı edilmiş ve bütün zorluğuna rağmen gelişine şiirler yakılarak karşılanmıştır. Ramazan ve oruca dair yazılanlar, inancın hayata dokunuşunun ifadeleridir. Ramazan her yönüyle bir Ramazan Medeniyetine dönüşecektir. “Ramazaniye”ler bu yüzden yazılmıştır. Ramazan ayının gelişini tebrik için yazılan ve Ramazan ayının özellikleri ve fazîletleri üzerinde durulan şiirler, ilahiler, kasideler, nesirler yazılmıştır. Dile gelen ramazan, gönle ulaşarak edebiyatla buluşmuştur. 

Derviş Yunus’ta hoş gelen olacaktır Ramazan ve merhaba diyecektir. 

Safa geldin izzet ile
Dahi azim nimet ile
Müminlere rahmet ile
Şehr-i Ramazan merhaba…

Zati’de Ramazan, hoş tutulması gereken bir misafir olacaktır. 

“Gönderdi Hudâ çün bize mihman Ramazanı

Hoş tutmaya niyyet edelim biz dahı anı.” 

Şair Nabi’de oruç bir ilahi lutufa dönüşecektir. 

Savmdur kullarına lütf-ü Hüda

Savma bizzat eder Allah ceza.

Necip Fazıl, ruhu anlaşılamayan oruçtan şikayet ederek, ramazanın manasına davet edecektir bizi… 

“Karagöz seyri değil, gözyaşı dökme ayı;

Bilinmezi bilirler, bilseler ağlamayı…” 

Mehmet Akif’te duaya dönüşecektir Ramazan. Dün de bugün de geçerli olan dua şiire ulaşacaktır…

Yâ Rab, şu muazzam Ramazân hürmetine,
Kaldır aradan vahdete hâil ne ise.
Yâ Rab, şu asırlarca süren tefrikadan
Artık ezilip düşmesin ümmet ye’se.

Karanlıkları aydınlatan Ramazan Medeniyeti; Sezai Karakoç’ta; insana olma imkanı sunan bir  ‘Ruh Şöleni’ne dönüşecektir. 

İnsanın olma vaktidir bu erme fırsatı
Ruh emzirir anne gibi yeri göğü fecri
Yeni bir insan gelip nöbete duracaktır
Eskisi çürümüş bir heykel gibi devrildiğinden
Ey oruç, diriltici rüzgâr, İslam baharı
Es insan ruhuna inip yüce ilham dağından
Kevser içir, abıhayat boşalt kristal bardağından
Susamış ufuklara insan kalbinin ufuklarına

Nuri Pakdil’de bir müfettişe; senede bir ay gelerek içimizi, dışımızı, toplumu denetleyen ve yeryüzünü varoluş sınavından geçirerek, insana umudu aşılayan kanlı canlı bir surete dönüşecektir. 

Yahya Kemal’de oruç bir teselliye dönüşür. Oruç tutmadığı halde, oruçlu bir toplumda yaşıyor olmayı bir şükür sebebi sayan, Ramazan’ın huzur duygusuyla “teselli” bulan bir şiir olacaktır Yahya Kemal.

…Tenha sokakta kaldım oruçsuz ve neşesiz.
Yurdun bu iftarından uzak kalmanın gamı,
Hadsiz yaşattı ruhuma bir gurbet akşamı.
Bir tek düşünce oldu teselli bu derdime;
Az çok ferahladım ve dedim kendi kendime:
Onlardan ayrılış bana her an üzüntüdür;
Mademki böyle duygularım kaldı, çok şükür…

Faruk Nafiz Çamlıbel’in mısralarında ümit olacaktır Ramazan.

“Alnımız secdede bulsun bizi her lahza ezan
Ve hazin ömrümüzün her günü olsun Ramazan.

Zikrimiz Arş’-ı geçip fecre kadar yükselsin

Mâveralardan ümîd ettiğimiz ses gelsin.”

Varlığına ve gelişine şiirler yakılan Ramazan için, medeniyetimiz gidişinde de ağıtlar yakmıştır. Ramazan gidişi ile hüzne boğmuştur, oruçla güzelleşenleri… 

Niyâzî Mısrî ramazan ayrılığına yanacaktır.  

“Yine firkat nârına yandı cihân

Hasretâ gitti mübârek Ramazân.”


Üftade hazretlerinin Ramazaniyesi, oruca hasreti ve orucun gidişinin hüznünü ortaya koyacaktır. 

“Ey dostlarım ağlaşalım

oruç ayı gitti yine/

hasret ile inleşelim/

oruç ayı gitti yine.” 

Ramazan mübarek; bizi mübarek kılmak için geldi, bizi kendimize getirmeye geldi, bizi temizlemeye, arındırmaya, düzeltmeye geldi. Bir başka dünya yolculuğuna, bambaşka bir dünyaya yolculuğa çıkarmaya geldi bizi. Ramazan mübarek; bizi dünyamızdan başka bir dünyaya götürmek için geldi, karanlıktan nura götürmek için geldi, yozlaştığımız hayatı öze dönüştürmek için geldi, bizi tutmak için geldi, ona tutunmamız için geldi, oruçla O’na tutunalım diye geldi. Günümüze, gündemimize değer katabilmek için geldi, gönlümüzü, ruhumuzu insanlığımızı onarmak için geldi. Kendimizi aramamız, kendimizi bilmemiz için geldi. Oruçla; içimize, kendimize, evimize dönmemiz için geldi. 

Ramazan mübarek; Öldürdüğümüz yaşamlarımızı oldurmak için geldi. Oruçla olmamız için geldi. Oruçla hemhal olmamız, oruçla hem dem olmamız için geldi. Oruçla hayat bulmamız, oruçla hayat olmamız, oruca yata olmamız, hayatı oruç kılmamız için geldi. Özlediğimiz oruç geldi ve geçiyor günler… Hoş geldi, safa geldi… Bizi de hoş bulsun, bizden, orucumuzdan hoşnut olsun, oldursun bizi, arındırsın, onarsın öyle gitsin inşallah… 

Kaynak: https://www.gazeteipekyol.com/

Kaynak Link: https://www.gazeteipekyol.com/makale/15677133/ramazan-medeniyeti-ile-olmak

Exit mobile version