Kur’an’ın yasakladığı haram olan hal ve davranışları okuduğu cuma hutbesinde dile getirdiği için bazı kesimler tarafından adeta linç edilmek istenen Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’a Risale-i Nur Cemaatinden büyük destek geldi.
BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ’Nİ TALEBESİ HÜSNÜ BAYRAMOĞU, BAŞKAN ERBAŞLA TELEFONLA GÖRÜŞTÜ
Bediüzzaman Hazretleri’nin hizmetkârı ve talebesi Hüsnü Bayramoğlu, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’a destek telefonu açtı.
Cuma akşamı Başkan Erbaş’ı arayan Hüsnü Bayramoğlu: “Hocam sabaha kadar bekleyemedim hemen aramak istedim. Sizin Kuran hakikatlerini haykırmanızdan rahatsız olanlar varmış! Sakın üzülmeyin! Hakkı haykırmaya devam edin. Allah ve Resulü sizinle beraberdir. Biz de Nur talebeleri de sizinle beraberiz!” dedi.
Başkan Ali Erbaş Hoca da “Muhterem Ağabey Allah sizden razı olsun, desteğiniz, duanız bizim için çok kıymetli, çok mühim, kardeşlerimizden de dualarını esirgememelerini rica ediyorum” diye mukabelede bulundu.
Hüsnü Bayramoğlu: “Bu müfsidler ye’cüc ve me’cücden daha müthiş olarak ahlâkta ve hayatta zulmetli bir anarşistliği bu islam diyarında yaymaya çalışıyorlar, biz de devletimizle, milletimizle, diyanetimizle ve derslerimizle bu manevi bozgunculara karşı Kuran surları inşa edecek ve vatanımızı, imanımızı, ahlakımızı muhafaza edeceğiz!” diyerek desteklerini ifade ettiler.
Bediüzzaman Said Nursi; Diyaneti Osmanlı devrinin Meşihat dairesine benzeterek sahip çıkılması gerektiğini bir mektubunda şöyle ifade ediyor: “Diyanet dairesi, Meşihat-ı İslâmiye gibi yalnız Türkiye’nin din muallimi değil, belki umum âlem-i İslâm’a Meşihat-ı İslâmiye yerine alâkası, nezareti, münasebeti var. Âlem-i İslâm o Diyanet dairesine karşı tam hüsn-ü zan etmek, sû’-i tevehhüm etmemek, hususan bu zamanda ziyade lüzumu var. Emirdağ Lahikası”
RİSALE-İ NUR MEŞVERET CEMAATİ’NDEN ALİ ERBAŞ’A TEBRİK VE DESTEK MESAJI
Meşveret Cemaati adına Divan Heyeti tarafından Diyanet İşleri Başkanı Prof.Dr. Ali Erbaş’a gönderilen mesaj şöyledir:
“Sayın ve Çok Değerli Diyanet İşleri Başkanımız,
Bu mübarek Ramazan ayında emr-i ilahiyeyi hafife alan ve Ramazan ayına saygı göstermeyen azgın ve sapık gruplara karşı, hakikat-ı Kuraniyeyi müdafaa etmek ve genç nesillerin iffet ve ismetini, namus ve şerefini muhafaza etmek her müminin ciddi bir görev ve sorumluluğudur.
Beşerin dünyevi ve uhrevi kurtuluşunun ebedi reçetesi olan o ulvi ve kudsi Sada-yı Kur’aniyenin, Güneş gibi zahir o Kelam-ı ilahiyenin gür, berrak beyanının yanında, bazı nadanların beyanlarının hiçbir değeri yoktur.
Sayın Başkanımız;
Yaptığınız tebliğden dolayı sizi tebrik ediyoruz. Allah yar ve yardımcımız olsun, elbette ta kıyamete kadar hak söylenecek, hakikat duyurulacaktır.
Asla endişe etmeyiniz. Çünkü kalb-i külli ve vicdan-ı umumi yanınızdadır.
Zatınıza sıhhat ve afiyet diliyor, sizi bütün ruhumuzla kucaklıyoruz.”