RUBAİ MISRALARINDA HİKMET DAMLALARI (20)
MEVLA’DAN HABERDİR AŞK
Mevladan haberdir aşk leylada kalma gönül
Fânîdir kâm alınmaz dünyâya dalma gönül
Tecerrüd et bedenden ayrıl senden gidenden
Hû de geç cân ü tenden âhını alma gönül
BENLİK
Kimi ne yapsa dolmaz ruhtaki büyük gedik
Şan ünvan para yetmez illa dediğim dedik
Ne illetmiş şu benlik ah acıyıp kıyamam
Tamam sus hasta tamam biz seni önemsedik
DERDE DERT DEME
Gelen derde deme neden derd ârife kâm olur.
Ol Şâfi’den gaflet eden bin tarife râm olur
BU AŞKI NEYLEYEYİM
Sanma bahardır yine
Sînede hardır yine
Gönül bîzârdir yine
Bu aşkı neyleyeyim
Söyle mecaz mıdır aşk
Eglence saz mıdır aşk
Echele naz mıdır aşk
Bu aşkı neyleyeyim
Firak var imiş meğer
Vakit dar imiş meğer
Kabir yar imiş meğer
Bu aşkı neyleyeyim
SÖYLE NEFSİM
Söyle riyakâr nefsim söyle nedir bu yarış
Bilinirsen pür neşe gayrı surat bir karış
Ne zavallı yakarış hem bilse ne olur halk
Vakit biter artık kalk bak şu kabir son varış
İKİ YÜZLÜLÜK
Milletinin hizmetini eyler nefsine perde
Ah utanmaz hiç arlanmaz vicdan sürünür yerde
Fukaraya nâ alâka namlı görse yalaka
Ne yazık kalktı falaka hesap ancak mahşerde
MENFAAT
Suret-i haktandır güyâ menfaattır gâyesi
Kimi firka kimi dindir eksik olmaz pâyesi
İçi başka dışı başka gizler her dem kendini
Hamiyyet sunar fendini milletin pespâyesi
ÇIKARA ALET
Utanmazın dilinden hiç düşmüyor adalet
Zavallı adaleti etmiş çıkara alet
Hastalığı ne tuhaf kendi yapar eyler af
Başkasına söyler laf kızarmaz nasıl hâlet
MECNUN’UN VE KEREM’İN ASLI YOK
Suskun gönül âşık ile bir dem ülfet faslı yok
Ah neylesin sevse bile sevgilinin vaslı yok
Bir rüyadır ne Mecnunun ne Keremin aslı yok
Ah neylesin sevse bile sevgilinin vaslı yok
TESPİT
Ne yazık ki kâfir od’u bizi biz ile yakar
Önce tuzağa düşürür biz yanarken o bakar
Uyan artık ey müslüman haçlı önce kulp takar
O medeni bu gerici kardeşin kanı akar
İKİ CİHAN SULTANI
Bambaşka bir alemde ruh aşkını sezeli
İki cihan sultanı o güzeller güzeli
Tanı Nebî zişânı bil nurunu ezeli
İki cihan sultanı o güzeller güzeli