RUBAİ MISRALARINDA HİKMET DAMLALARI (27)

İMTİHAN

Ne safâdır ne cefâdır imtehandır imtehan

Kimi demler âşikâre kimi dem olur nihân

Dem- i safâ içün hamd et gayr içün elzem sabır

Hû diyene köprü kabir şenliktir iki cihan

MUAMMA

Görüyor ah kabir yakın kaçamaz

Ne muammâ bakar bakar açamaz

Nice derd içre derdi var iniler

Yine geçmez şu fâniden geçemez

AŞK KAPISI

Aşk bu değil sevgiliden tâ öte

Bir kapudur ah bakılan kudrete

Anla güzellikleri kim var eder

Aşk ki bu yoldur varılur cennete

ELALEM Mİ?

Bakma elâlem ne diyor sorma sus

Kendini bil Rabbini bil bâhusus

Hâl-i nebî şan ü şeref uy yeter

Yoksa elâlem seni eyler meyus

SEVDİREN KİM?

Sevdiren kimdir ki nâdân önce gel sen ânı bil

Bil de gâfil kalma hem bil kim içün dermân-ı dîl

Yetti artık gölgedür fânî yakar kor hirkati

Hakka yol bul hakka ol kul çık bedenden cânı bil

BU HEVA’NIN  BİR SONU  VAR…

Yarattın kendini ya aklın hür vicdanın hür

Dünya nimetler hebâ ye tıksır keyfini sür

Bilmem ne kadar daha sesin çıkar böyle gür

Hevânı ilah kıldın bitmeyecek mi ömür

SIRR-I AŞK

Sırr-ı aşktan bilmiyor ah derd-i firkat kor gönül

Kendinin bilmiş de sevmiş mülk-ü haktan kör gönül

Bin azaptur kahreder bilmez isen şol hikmeti

Hak teâlâdan gelenler bâki ölmez gör gönül

AŞKI KİMDEN DİNLEMEK…

Sevgi bilmez nâ ehilden aşkı dinlermiş gönül

Dilde kalmış aşka dalmış şimdi inlermiş gönül

Sevdirenden bî haber kim bil yalandır sözleri

Aşka vasl olmuş velî bul şimdi binlermiş gönül

MUZDARİP

Andelibdür sanma birtek yâd-ı hârdan muzdarip

Gör neler var çeşm-i hûn ah bâr-ı yardan muzdarip

Aldanursan cevr-i yardan bil kaçar nîmet-i yâr

Hâr-ı sev sen bâr-ı sev sen olma kârdan muzdarip

EFENDİM

Cefa içreydi ruhumuz efendim geldin safâ

Dâvetinden şerefyâbız can olup girdik saf’a

Kalb ruh gark olsun insafa nefs dahi gelsin dize

Hüsn-ü misalsin sen bize yâ Muhammed Mustafa (sav)

HİLE, OYUN…

Dayanmak zor bakışın hor kim elemiş seni elit

Gülsem ağlasam şaşırdım kalbe ruha vurdun kilit

İnsanlığa yetmez boyun sen akıllı millet koyun

İşin gücün hile oyun içimizden def ol da git

BE HEY GÖNÜL

Be hey gönül ne bu hâlin çokça elem bir dem neş’e

Üzülme gül o leyâlin sabahında yok endişe

Sana ödül olmaz asla fani hayat dolu yasla

Gel cennet ile kıyasla dünya kırılacak şişe