ŞAİR ALİ ÖZDOĞAN YAZDI
ÜFLE NÂYI SUSMASIN
Turâbından kopar kopmaz feryâdı nefes nefes
Ah der fanidir şu Dünya der beden ruha kafes
Üfle nâyi susmasın ses belki buz nefsim erir
Kalbe binler şevk verir ah döner ebed’e heves
AŞK DENİLEN ŞEY!..
Tarifi mümkün müdür şu aşk denilen şeyin
Ne isterseniz deyin ama bir irdeleyin
Kimini yutmuş mecaz kiminde gizlenmiş haz
Vereni bilsek biraz âtıl kalmasın beyin
ESMA VE TECELLİ
Güneşler gibi bil esmâ, tecelli o camdan değil
O’na yaklaş O’nu anla güzellik insandan değil
RİYAKÂR
Feryâdı perde etmiş yüzünün karasına
Ah çığırtkan göz dikmiş milletin parasına
Güya kendisi âdil gör hırsıza muâdil
Tek var’ı yalancı dil dalmış halk arasına
ENEYİ YIRT
Nef’s bedende mahpus etmiş çık kurtul kûşe-i şerden
Din-i mübin-i İslama gör darbeler aynı yerden
Eneyi yırt hüve göster Allah de hû de geç serden
Din-i mübin-i İslam’a darbeler hep aynı yerden
BENDEN
Gör firkati cânâ nedür zehri nuş isteme benden
Dü çeşmim gör dü çeşmedür tevahhûş isteme benden
Firkat ki an’dan beterdür nakd-i hûş isteme benden
Dü çeşmim gör dü çeşmedür tevahhûş isteme benden
İLAHİ
O var eder ise varsın ah ne varsın ne de yarsın
Şol nefise mi uyarsın aşk bu değil bil a gönül
Hû hû de rahmeti sarsın gayri firaktan yanarsın
Gölgeleri mi sararsın aşk bu değil bil a gönül
AŞK
Yalan!. bilmeden sevilmez hele otur aşkı anma
Evvel tahsil eyle nedir gayri ânı hiç var sanma
Bak gördürülen gözüne gördüren kim murâd nedir
Dahi kalb ne sevmek nedir belki perdedir aldanma
Var etmese sen de yoktun yoktan yoka aşk yok kanma
Var edeni bul da anla aşk onadır boşa yanma
ÖNSEZİ!...
Cehaletim vardır benim çok görmeyin bu önsezi
Şu meydanda gavurların tarakta olmasın bezi
Kim oteli revr eyledi niçün aldı gazlı bezi
Devlet tokatı yiyenin ağrısına analjezi
Vatandaş mı verdi gazı galeyana geldi gezi
Çengileri kim gönderdi öttü bemolü diyezi
Sanki kurgu anamnezi buyur şimdi anestezi
Sanki bizden yardımcı var kiminin uzmanlık tezi
Parçaları birleştirip çıkarsak gayri sentezi
Burnundan soluyor millet yetişti artık fantezi
Söylemiştim cahilim ben çok görmeyin bu önsezi
AŞKIN VAKTİ
Aşkın vaktini sordum ah öğrendim beş vakit
Ta ruhlar aleminde yapılmış hem bu akit
Huşu ile doğrulsa her mümin o makama
Meftun ya gönül kâm’a def’aten huzur nakit
VİCDANINI GÖR
Hırs’ı inad’ı değil vicdânını gör âdem
Unuttun hep onu sen ah sırra bastı kadem
Gonca mısın hâr mısın pis nefsine yar mısın
Söylesem duyar mısın kulak takılmış madem
NEFİS
Men değilem gargaşacı bilesin kim nefstür o
Zata içte tuzak kuran şeytan’çün enfestür o
Kimi kendisi zanneyler içte gizli köpeği
Gem vurmayan köpek olur ah ne mülevvestür o
AĞLIYOR
Ağlar gölgeye şu adem sevinsin bâki güneş
Bekâ veren kavuşturur ahbab eş cümle kardeş
Âyine kılmış cümlesin ah esma’çün tecelli var
Tüm kâinat âdeme yar Allah der yakmaz ateş
GÖNÜL
Yakıyorken nâr-ı firkat yan gönül
O geçen mâziyi artık an gönül
Sana senden de yakın kudreti gör
O hakîmdir o kerim dayan gönül
GÖNLÜM
Yine cevr-i yâre düşmüş yine pâre pâre gönlüm
Nice çekti yar elinden nicedür avâre gönlüm
Soracak olursa aşktan de bi çâre yâre gönlüm
Nice çekti yar elinden nicedür avâre gönlüm
ALLAH DİYEREK
Şu gönüller ne çeker âh diyerek
Kimi dem âh kimi eyvâh diyerek
Ne için geldi ki canlar a gönül
Hu deyip gül hu hu Allah diyerek
HİLEKÂR
Göremez zerre-i nûrun hilekar
Bilemez kim ne zarardır ne zarar
Yanacak üç güni’çün ah ne çıkar
O heves nar o nefes nar neşe nar
ÂMA MIDIR?
Âmâ mıdır cümleniz ey cemaat vü firka
Bin kir dolu vitrinde zatın giydiği hırka
İz’âna mani ki göz istiskal etti millet
Süsü kirletmiş sîret alâmetifarîka
KEMÂLÂT KİMİN
Acz u fakr içre yaratmış gör ânın kudretini
İz’an et kemâlât kimün yık benlik fetretini
Olma şol aciz kulların elde puluna köpek
Kemâl zâtında sevilür geç camdan elin öpek
KAVUN
İştahını anladı yardıma koştu kavun
Ben bilimsel çağdaşım diyerek biraz avun
Safsatayı yutturan rezil küffarı savun
Adam gibi bir baksan arkasında firavun
EZAN
Birden gelir ol cânipten kalpleri titreten ses
Susar pis nef’s binbir şevkle parçalanıp da kafes
Uçar gönül en güzele kör benlikten kurtulup
Bir yol bulup geçer tenden ah ruha çıkar nefes
OSMANLI VE MUSİKİ
Osmanlı’dan tecerrüd hem geçmişe reddiye
Mûsıkî öğrenmeye yüzün var mı ıtrî’ye
Hadi git kanto dinle hem çağdaş ol hem zârif
Mûsıkîme dokunma incinir hacı Arif
FERYAD
Sustu nâyî bastırdı gam şol neyin feryâdını
Aşk mı zâyi şikeste cam etmedi yar yâdını
Ne bir ışık ne bir nefes ne hoş ses var târümâr
Bir ah-u zâr nağme-i bâr giryan dedi adını
İZ’AN
Ömür geçti vakit az hâlâ saz neşve vü naz
İz’an da elzem biraz geçmese Rabbe niyaz
Nefis susmaz illâ haz itiraz ha itiraz
İz’an da elzem biraz kaçmasa Rabbe niyaz