RUBAİ MISRALARINDA HİKMET DAMLALARI (37)

ŞAİR ALİ ÖZDOĞAN

VİRÜS

İnsan insanlığa küs

içi pis sureti süs

Ruh olmuş şeytana üs

Gör de sus virüs virüs

DÜŞÜNME KOŞ!..

‘Durup düşünme koş’ dedi nefis..
Düşünürsen, vicdan başıma bela …

ADALET VE ALET

Haksızlığı şiâr etmiş ah dilinde adalet

Fırsatı bekliyor câni adalet ona âlet

SON DURAK

Sadâ-yi dâvet-i ulvî şol âteş-i firaktan

Söyle nâyî bulsun âşık vuslatı iftiraktan

Gah süreyyâdan serâya gah serâdan süreyyâya

Ol huzuru Kibriyâ’ya geçerek son duraktan

BİZAR ETTİN

Bizar ettin kalup gönlüm ne cevrinden inlesin

Ne şol ağyar yalan aşktan figân feryâd dinlesin

Yeter artık senin bildim güzellikler aldanup

Kanup ol mâh yüzün yandum azap kıldın cümlesin

DÜNYADA…

Beri gel dışardan bak kimi kapacak köşe

Akbaba olmuş kimi tez davranacak leşe

Ne komedi hem dram seyret yerli sinema

Dünyada üç gün nema sonra doğru ateşe

AĞYAR İLE HEMHAL OLMAK

Ağyar ile hemhâl olmak sandım derdime ilaç

Yüzü perdeli zalimi eyledim başıma taç

Aç bıraktım hem ruhumu güya tok oldum amma

Ahret içün düştüm gam’a gönül zerreye muhtaç

SIRLAR

Üflenen o sır nedir ne der nâyin âhengi

Cümle var’ın âlem-i mânâda asıl rengi

Ah tegannîde kalan oldu nefsine çengi

Cümle var’ın âlem-i manada asıl rengi

OKLAVALI İNZİVA

Kör hem nankör oldu adem bedava sandı hava

Eylemedi ân-ı iz’an sarfetti bâd-ı hevâ

Ah cezası tez kesildi hapiste nev-i beşer

Şimdi iki derde şaşar oklava vü inzivâ

BENDE BENDEN ZERRE YOK

Beni bende gören gafil bende benden zerre yok

Ah ne tende ne bedende bende benden zerre yok

Gördügün cam hem şikeste olup durur gün be gün

Dönsün yüzün sır o şemste bende benden zerre yok

VAKT-İ KAZA

Çeker bizi fâni bir dem bırakmaz

Gelir vakt-i kazâ ah yüze bakmaz

Kimi içer takmaz tuzlu suyundan

Âlûde çeşmedir tertemiz akmaz

HİKMET BİLMEDİ ÂDEM

Geldi gelecek safâ İntizar-ı dem cefâ

Kefen renk oldu kafa hikmet bilmedi âdem

İzan eylese kafa Hû deyû girse safa

Mazhar olurdu af’a hikmet bilmedi âdem

CENNETE SIRAT İMİŞ

Dünya gâye-i hayâl nehârı dâhi leyâl

Ümmîd vü hiss-i hayal Cennete sırat imiş

Seyyâl evlad ü iyâl fânî ebed’e meyyal

Ümmîd vü hiss-i hayal Cennete sırat imiş

AKIL VERİLDİ AMMA…

Muciznümâ bir beden kaş göz eyler itaat

Ne kirpikte isyan var ne kalpte bir an rahat

Akıl verildi amma cehalet seçti âdem

Hem kör oldu hem sağır ne ibadet ne tâat.

BATI

Çıktın insanlıktan batı binbir hile tefrika

Belki de beddua etti aç çocukla Afrika

AFRİKADAN GELEN SES

Afrika’dan gelen ses diyorsa hâlâ ‘açım’

İnsanlık çok yalvarır korona gelme bacım

İNSAN NİÇİN MASKELİ?

Göklerden sorsa melek insan maskeli niçin

Hakka karşı yüzümüz kalmadı onun için

ŞU FİRAK

Ne belâdır şu firâk gör ne belâ

Kanatır kalpleri hep çeşm-i elâ

Ki şu aşk gurbeti kılmış ta sıla

Ediyor kalpleri hun çeşm-i elâ

NEDENDİR?

Sormamıştım kendime. nedendir bunca gam’ın

Güneş içre değilmiş meğer kırılan cam’ın

BÜYÜK YARA

Ah kendine aydın der görmez toprak kapkara

Oysa ölüm beşerde var olan büyük yara

Buz gibi erir günler vermeden bir dem ara

Gel aydın sen de mum yak şu kapkara mezara

AH YALANCI COŞKULAR

Ah yalancı coşkular havada çırpılan el

Hani nerdesin şimdi ölümü öldür de gel

KOCA BİR YALAN İMİŞ

Şuurda yiten şair ne bilir aşka dâir
Fâniye aşk vesâir koca bir yalan imiş

İMTİHAN İMİŞ

Lezzet içredir elem bin ağlayıp bir gülem

Zannettim biter çilem meğer imtihan imiş