ŞAİR ALİ ÖZDOĞAN
HÜZÜN DESEM ADINI
Sustu nâyî bastırdı gam şol ney’in feryâdını
Va esefâ etmez artık âşıkan yâr yâdını
Söndü nuru şol meclisin câm şikeste târümâr
Nağme-i bâr-ı âh-u zâr hüzün desem adını
BENLİĞİN ATI
İnsan olan inmeli şu benliğin atından.
Derd etmeli elbette gayrın’da hayatından
Müstakim yol bu ola bunla gelinir yola
Nasib ola her kula emir hakkın katından
ÇATLAYAN AR DAMARI
İlla kendin göstere pis benliğin şiarı
Sanat oyuncak sanki edepsiz gitmiş ar’ı
Üç beş alkışa oynar kısa gününün kârı
Allâme olsa n’olur çatlamış ar damarı
ŞİKAYETE NE HACET VAR
Şikayete ne hâcet yar velev cânan cefâsından.
Bin minhâc-ı hidayeti gör bâb-ı nâ vefâsından
Bil ey gafil hâr-ı gonca işarettür yol boyunca
Anlatılur sana bunca cefa içre safâsından
KABİR GÖRÜNÜR AHİR
Muhalif olmuş güya diyor göreyim üret
Yüz yılı dökmüş suya utan yahu ne cüret
Sahte yüz tek onda mı elbet yanında da da var
Basiret ver ya Rabbi sanmışlar bizi davar
Suratlarında maske ardında saklı tilki
Menfaatli ne varsa onların olsun ilki
Niçin susmuş şu millet kimse dur yahu demez
Zannettim herkes temiz fırsat bulursa yemez
Hakşinas olmuş âdem dilinde hep hamiyyet
Niçin hak bilmez madem şerre mi etmiş niyet
Arar durur siyasi eyleyecek iltimas
Allaha olur asi harama edip temas
Affet bizi Rabbimiz bunları ettik vekil
Oldular bin bir şekil dediler bize çekil
Kıstık seslerimizi meydan onların zâhir
Zaman yıldırım sanki kabir görünür âhir
ÜNVANIMDAM SANA NE!…
Hoş amedi’n hoştur amma nâ hoştur şu anane
İşim unvanımı soran ünvanımdan sana ne
Ne menem bir iç pazarlık çıkar odaklı âdem
Fakirse bas sırra kadem zengine de beyzadem
İnsandır bu var bin kemal hamal yahut kabzımal
Farkı nedir neden bu hal pis nefsi ortadan al
Ne menem bir iç pazarlık çıkar odaklı âdem
Fakirse bas sırra kadem zengine de beyzadem
Menfaat arar durursun ah boş bakar o gözün
Ne çirkin hesaplar dolmuş ne çok kirlenmiş özün
Ne menem bir iç pazarlık çıkar odaklı âdem
Fakirse bas sırra kadem zengin olsun beyzadem
Saklı o kalp gelse dile içte var binbir hile
Şöhret boştur çekme çile desen bile nafile
Ne menem bir iç pazarlık çıkar odaklı âdem
Fakirse bas sırra kadem zengin olsun beyzadem
Allah verir ya şu malı hicveden utanmalı
Giymek onurdur yamalı sen fâni mal hamalı
Ne menem bir iç pazarlık çıkar odaklı âdem
Fakirse bas sırra kadem zengin olsun beyzadem
HEP BAŞKALAR ÖLECEK!…
Ölmeyecek ya adam hep başkalar ölecek.
Çalar çırpar koşturur sanki karınca böcek.
BİR HAL TASVİRİ…
O faltaşı gözlerle soruyor saçma sapan
Hamal desem de kaçsa hâşâ ünvana tapan
CAZİP SİRKAT
Câzip geldi Hak mülkünün sirkati
Lâkin yaktı ol sirkatin firkati
ÜMMETİN FİTNESİ MAL
Ne müthiş bir ifade ümmetin fitnesi mal
Ya dinle dikkate al yahut boğulmaya dal
Yol göstermiş ol nebî takınmalı edebi
Ah kefen yok ki cebi ya insan kal ya çakal
KİMDE GAM VAR İSE KÂMDIR
Gam içre can içredür sır âdem ırak eyler ânı
Ah fâniye müptelâdır lezzetle âlûde canı
Varı yokta yok’u varda giz eylemiş Rabb-i Rahîm
Kimde gam var ise kâm’dur ânı nimet ile tanı
EY ÂDEM
Sahib-i mal velev çırak ırak vehmeyleyip firâk
Gör Fâni’çün haykırarak feryâd eyleme ey âdem
Vuslat gizlermiş seccadem de gel aldanmayı bırak
Şol Fâni’çün haykırarak feryad eyleme ey âdem
ŞU ÖMÜR
Ne çabuk geçer hayret uçar gider şu ömür
Son için biraz gayret ya elmastır ya kömür
EKABİR KAFTANI
Bir kör yarış ki sorma olmak içün ekâbir
Ekâbir kaftanını dışarı atar kabir
DÜRÜST İNSAN SAYISI
Herkes yakınındaki dürüst insanı saya
Akibet belli olur ya aya ya da yaya
LİSAN-I HAL
Mâlumâtı çok zâhir ah zât-ı âlînizin
Kelamından bin hikmet damlıyor kâlinizin
Her ânı hizmet olsa gün hem leyâlinizin
Yazık şeytan meftûnu lisân-ı hâlinizin
‘OTO”BİYOGRAFİ
Dinleme sakın âdemi kimdir hem nasıl diye
Anlatır sana halini sor dikiz aynasından
MANTALİTE…
Hikmetini bilmeden bunca mübarek dağın
Ya bedeni kuşatan sinir denilen ağın
Bostan üzüm uzatıp dalıyla sunan bağın
Söylemini dinlemem ne solun ne de sağın
MECAZDA AŞK ARAR RUHUM
Gül olur solar goncalar hâr içre hâr kanar ruhum
Hayat hazan bâr ah u zâr azap içre yanar ruhum
Ah fâniden medet umar serap ateşlere salar
Gönül koşar hayal kaçar mecazda aşk arar ruhum
DEVLET İŞİ
Gitti kaldı der iken egolar yarışmasın
Devlet işi ciddî iş çocukluk karışmasın
AH GÖNÜL
Güyâ aşkta buldun safâ ah gönül
Yalandır o cevr vû cefâ ah gönül
Yanup od’da binbir defâ ah gönül
Yeter yanma vâ essefâ ah gönül
Yeter yanma vâ hasretâ ah gönül
HAK’TAN KULA İKRAM
Aşkı bildim ben de aşık efendi
Elinde çiçekler aman solmasın
Bu bahar da dağ taş yine bezendi
Bunlar Haktan kula ikram olmasın
ÂMÂ GÖZ
Menzilini nefs karartmış hakkı nerden görecek
Esfelînin müşterisi şerir şerden görecek
Ne umumi belâdır bu dilden âmâdır şu göz
Geçmez ki söz gayra bakıp eğri yerden görecek