ŞAİR ALİ ÖZDOĞAN
GARİP!..
Milyon beğeni vardı belki binlerce takip
Garip kimsesiz gitti öğlene Müteakip
BİTECEK RÜYAN
Nice aldanup nice yan gönül
Yine aşka düş neş’e san gönül
Bilemem bu naz ne kadar sürer
Bitecek rüyan uyuyan gönül
ŞİİR NEDİR?
Şuûr’u zayi olmuş bomboş kalmış sözlerden
Dilde miâdi dolmuş kafiye midir şiir
Gayesizce sarf olmuş riyâ içre özlerden
Ruhsuz cesette kalmış methiye midir şiir
NUR’U ZULMETE ÇEVİRME
Alem-i mânâya ışık
Kalb-i beşer ona âşık
Kılıp benlikle karışık
Nûr’u zulmete çevirme
***
Zâhir niyetin bulaşık
Anlattığın kendine şık
Benlik olmuş sana beşik
Nûr’u zulmete çevirme
***
Ene’ni eyledin maşuk
Ah nûr’a aşk bir kaç kaşık
Dur artık geçilmez eşik
Nûr’u zulmete çevirme
HIRSIZ VAR!...
Önce kendisi çalmış torpille girmiş işe
Gemi azıya almış bağırıyor hırsız var
Herşeye dudak büker aydın hârika-pîşe
Gururdan boynu diker bağırıyor hırsız var
Kendi adam ya zahir düşmez elinden şişe
Millet kirli o tahir bağırıyor hırsız var
Gevelediği sözler dokunmaz tırnak dişe
Çalacak boşluk gözler bağırıyor hırsız var
Anlasa da kesmez hiç hali tavrı klişe
Daha ahlaklıdır piç bağırıyor hırsız var
Memleket batsa susar hak getire endişe
Daim kinini kusar bağırıyor hırsız var
BAŞ TACISIN
Sâfi nurdur nur saçar ah zihnimizde her dem’in
Sirâcısın baş tâcısın cümle benî âdemin
Hem âlemin sırrı nedir seni dinler kâinat
Sen nebî’çün çırpar kanat âsuman ile zemin (sav)
BİR DEVASIZ DERT Kİ…
Bilmedim yar sînesinden bir sürur var bin cefâ
Ah başım yaslansa durmaz iftirak koymaz safâ
Bir devâsız dert ki inler âşikân vâ esefâ
Ah başım yaslansa durmaz iftirâk koymaz safâ
SENDEN MİDİR?
Senden midir güzellik senden mi göz bakışlar
Vuslat nedir ya firkat senden mi bırakışlar
Ah ruh kimin beden kim nereden bu aşinâlık
Allah de sen o Hâlık yer gök melek alkışlar
İZ’AN EYLEMELİ
Allah, demiş her veli evvel ânı bilmeli
Mürid, der veli veli say ki delidir deli
Ah iz’an eylemeli kaçar benlikten mürşid
Kulak ver zevzek işit din senle ne çileli
RİYÂKAR
Dilden ta hâle kadar pis nefse delilsin sen
Makam gizler mi seni gözümde zelilsin sen
Ruhu satıp aldığın şöhret girsin gözüne
İnsan ol dön özüne sarhoş bil alilsin sen
ŞU GÖNÜL
Bilmem ki o nâyinde mi sır yoksa nefestür
Ağlar şu gönül gam yetişür ah o ne sestür
Dünya dedüğün sanki şu can câna kafestür
Ağlar şu gönül gam yetişür ah o ne sestür
AZRAİL
Sanki gizli bir aşkı saklarmış gibi felek
Ey güzeller güzeli ruhum elinde melek
Bilmezdim son vuslatta can da sana emanet
Artık kızarmaz yüzüm utandım bil emân et
DELİYMİŞİM
Deliymişim ben deli
Ah aynada görmeli
Aklım dedi bana bak
Can kendini bilmeli
Tavuk musun keçeli
Topraktan çıkmaz eli
Gör ki onun gibisin
Bir durup düşünmeli
Bak kümes mi bu dünya
Canlar eşeler güya
Kimse hikmeti sormaz
Bitene kadar rüya
Deliymişim ben deli
Hikmet nedir bilmeli
Ya Rab yardım et bana
Tavuk’su bitmemeli
KANADI KIRILMIŞ KUŞ
İntizârımla hemdem sanki unutulmuşum
Sensiz pür tevahhûşum ah boş kalmış ağuşum
Gör kanadı kırılmış garip yalnız bir kuşum
Sensiz pür tevahhûşum ah boş kalmış ağuşum
ÖZÜN KÖR KALMA
Seni okumuş adam kâinata gözün kör
Üç gün mü saltanatın aklınla bak köz’ün gör
Oku aşk nâmesidir cümle ruhlar kâinat
Hû de şeytana inat aman kılma öz’ün kor
CAHİL YOBAZ
Paylaşmaz hem ikram etmez ne hakka itaat var
Kendine çok kardeşe yok köpük misal bir heybet
Kitap bilmez sünnet bilmez hiç okumaz görüş dar
Bakışlar ok tevazu yok dilinden düşmez gıybet
Hadi ordan cahil yobaz sana mı kaldı İslam
Utanmadan daha da az pis nefsin şeyhülislam
GÖZ KAPAĞIM
Anladım anlamamak hakikatten kaçamak
Belki de kaldı ramak göz kapağım gece ya
Güya umursamamak bütün zorum tad damak
Kabûlüm deyin ahmak göz kapağım gece ya
Hikmete körüm güya daldım yalan uykuya
Uyandırmayın rüya göz kapağım gece ya
MURAD RABB’E DÖNMEKTİR
Miftâh-ı bâb-ı kenz imiş aşk’çün ol ruha revan
Sus firkatten kan damlatma şuara- i kör divan
Ne yakmaktur ne azaptur Rabbe dönmektür murâd
Nârın mübarek nurundan Hakk’ı bulmaktır deva’n
Miftah-ı bâb-ı kenz; hazine kapısının anahtari