ŞAİR ALİ ÖZDOĞAN
KES SESİNİ BE ADAM!..
Bî misaldür dinle sen bilcümle medh’e hâiz
Haram gayra özeldür hâşâ on’çün ferâiz
Susmaktur sana düşen kes sesini be adam
Gör Nefs olursa vaiz anla neylese caiz
EY HAFIZ
Sadâ içre boğulma sehpâ kılma hançere
Gel hazer kıl ey hâfiz o hikmete pencere
LEYLA BİR ACAİB OLDU
Gör hüsnünde gâib oldu nasıl bulsam âna desem
Leylâ bir acâib oldu natüvânem ah bî kesem
Dü çeşmim hûn ile doldu söyleyemem ettim kasem
Leylâ bir acâib oldu natüvânem ah bî kesem
ZALİM-İ BÎ VEFA
İncitip kırdın yine ah zalim-i bî vefa
Sanma zulüm eyleyip çekmeyeceksin cefa
Pâre pâre şu gönül yetişir etme bîzâr
Kalbin de sahibi var sürdürmez sana safa
ŞU GÖNÜL
Nice aşklar yalan kanar bilemez
Sevecektir deyû yanar şu gönül
Deli derler lakâb olur silemez
Yine durmaz divânedir şu gönül
GÖNÜL
Çoktan küle döndü heyâl serâser puslandı o mihr
Bir âteş-i dâimîsin yan vefâsız yâre gönül
Ah sems ile kaçsa leyal nehâr gelüp bozulsa sihr
Yan ki ol narın nurundan gelecektür çare gönül
SIRR-I AŞK
Gitmez ki bende derdi perişan edip durur
Ruhumda gizli sırrı giriftar-ı aşka sor
Ah aşikar kader bu derinden gelip vurur
Cevr içredür huzuru giriftârı aşka sor
DERT
Ayığındır çektiğin derdin senin
Dil-i şeydâ aşkı yanlış bilme sen
Sus derim artık yeter âh ü enin
Amma yaş dâhil kârın bil silme sen
AŞK
Derde saldın ah perişan kılma gel ahvâlini
Nâtüvân olmuş sanır eller görüp şol hâlini
Bilmiyorsan anla cânâ yar elinden yâre aşk
Aşk veren kim der seversen yâresinden çâre aşk
AKIL ODUR Kİ…
Şol hevâdan meyl alur gör mâsivâ
Mâsivâdan çıktı şeytanlar av’a
Ah tuzaktur gel uzak dur müslüman
Akl o’dur kim anlayup şeytan sava
Saklanır bir kahramanın arkasından nam arar
Amma nefsinden hevestir milletinden derdi yok
Zanneder dâim bu fânî cürm içün ilham arar
Ah yalandır bildi millet bilmeyen tek ferdi yok
BELALAR
İltimastan ya belâlar bu başa
Ah utanmaz başa bakmaz ne yaşa
Ah makamdır ya da kâmdır bırakın
Geberirken vuracak baş ya taşa
SUS…
Allah diyemezdin seni nankör ne zorun var
Git merdivenin altına kaç geldi ya zinhar
Sus söyleme davan o değil nefsi müdâfa
Ah nerde vefâ kimdi senin dinine hunhar
NEY
Bilmez mi gönül aşk ne demek bak neyi dinler
Duy kalbi derûnûn sesidür hû diye inler
Gurbet ki şu dünyâda imiş âh ü eninler
Duy kalbi derûnûn sesidür hû diye inler
NİYE GAFLET
Aşk aşk diyerek sakladığın aşktaki mânâ
Ah kalbe koyandan niye gaflet niye cânâ
Gözler mi senin can mı benim bak şu cihânâ
Ah kalbe koyandan niye gaflet niye cana
DERTLİ GÖNÜL
Gülümserken dü çeşminden dertli gönül sana ay
Mehtab senin deniz senin şu huzurlu ânı say
Bilirim ah hazandasın hasret olur mu kolay
Mehtab senin deniz senin huzurla zamânı say
HAYRET
Özler seni görmezse gönül sanma ıraktır
Hayret şu seven rûha yanın dâhi firaktır
Anlat bana cânâ bu ne dert içre meraktır
Hayret şu seven rûha yakın dahi firaktır
KAİNATTAN GAYE NE?
Hakk’a vasl’eyler belâdur ah senün aşkun demek
Bil helaldür bin helaldür verdüğüm binler emek
Ânı bulmaktur ya zaten kâinattan gâye ne
Hem duâ’dur hem güzeldür sahibinden istemek
GAFİL
Benliğin tiz perdesinden mûsıkî yapmış güyâ
Ah kulak vermek ne mümkün ses duyurmaz pis riyâ
Bî haberdir kültüründen bî edeptir hâle bak
Çal diyenlerden de gâfil nefse batmış oynaya
EDEP
Erkek velev dişi beden edep bilmez ise ruh
Başa beladır bu güruh olsun yüzlerine tuh
Bî Edebdür te’dib olmaz gayr bilenler aldanur
Evvel Hakk’a asi olur kuluyla eyler mi sulh
İHTİMAM
Ses sedâ yok sor hezâran nerdedür
Gör gülistan içre gam vardur bugün
Gonca bekler naz tegâfül perdedür
Âşıkan’çün ihtimam vardur bugün
ŞAD OLAN YOK
Kalmamış dünyâ tadından zerre yok
İntizârın faydasız cânâ yeter
Gör cefâ çok şâd olan bir kerre yok
Ah nazarından da geçmek bin beter
BİTEN RÜYALAR
Hep baharlar beklenirken aniden gelir kışlar
Rüyadır bu biter erken şaşkınlaşır bakışlar
YAREM ÇAREMDİR
Derde salmıştun firâkun yâredür
Ağlarum artık duyulmaz bil sesim
Bilmedüm yârem benim’çün çâredür
Hû diyenden gayridur dâim cisim
NEFSE YÜZ VERİLİNCE…
Oldu Hakk din’le bakup iki cihana tâlib
Nice asra hükmetti ol Kerim kıldı gâlib
Velev nefse yüz verdi safahat seçti o dem
Gargaşa meyli verüp kandurdu ehl-i salîb
AFFEYLE SEN YA RABBENA
Binler günahtan muzdarib pişman huzurundan varıp
Boynun büker eller açıp estağfirullah der garîb
Affeyle sen yâ Rabbenâ vağfirlenâ zunûbenâ
Zanneyledim şol mülk benim ah eylenir hepten hebâ
Aldanmışım vâ esefâ ben kulmuşum ah bir gedâ
Affeyle ah yâ Rabbenâ vağfirlenâ zunûbenâ
CÂNÂ
Sever sanıp da hâlâ gönülde tutma cânâ
Aman bırak unut sen velev unutma cânâ
Rüyâ rüyâ bu kendin uyan uyutma cânâ
Aman bırak unut sen velev unutma cânâ
ŞU AŞK NEDİR?
Hezârı gonca bilmez hezâra sor ne gonca
Severse göz biter tez, gönül, ömür boyunca
Şu aşk nedir bilenler sever sever doyunca
Severse göz biter tez, gönül, ömür boyunca
AFFEYLE
Dâim ilim söyler dilim hâlimse göstermez ilim
Affeyle sen ben câhilim estağfirullah yâ Halîm
Zâlim olup ettim zulüm ah kıbleden açtım elim
Affeyle sen ben câhilim estağfirullah yâ Halîm
CEZA
Müptezeldür zevzeğin sen sanma ândan kârı var
Ah aranmaz yüz çaruktur zâyi etmiş âr’ı var
Sorma yârân sorma benden hâsidin şâş haline
Belki Rahmandan cezadur nef’s içün inkârı var
GÖZLER Kİ…
Gözler ki veren kudreti görmezse de âmâ
Ah zikr- i hüdâdan geri kalmak ta ne cânâ
Gel zikredelim fikredelim Rabbi ne âlâ
Ah zikr-i hüdâdan geri kalmak ta ne cânâ
ADEMİN AVAZI
Bilindikçe ben der artar şu ademin avazı
Pis benlikten sâkıt olur kibre döner tevazu