ŞAİR ALİ ÖZDOĞAN YAZDI
MUAMMA
Varlığa râm olduk ah ayrılık da bin pâre
Bu müşkül muammânın yok mu halli, bir çâre
Yârab lütfet basîret esir eyledi suret
Tertemiz eyle siret yoksa kapanmaz yâre
BİN ÖLÜM
Bin ölüm var sana her dem geçmez isen fâniden
Kimse kaçmaz lakin bulur ecel seni aniden
Üç gündür ah müstakim ol sakın koyma kalbine
Sırrını bil vereni bul gâfil olma sâniden
İNSANOĞLU
Gariptir şu insanoğlu yaşadığı kadar öle
Korkup kaçar da ölümden güya yaşar ona güle
Akan zaman geçen hayat ölmüş değil midir heyhat
Gel kendi nefsine anlat dinlemez şeytana köle
EY NEFSİM
Say ki bilindin ey nefsim bî pervasın bî hicâb
Bu bilinmek ne ki acep sanki kefendeki cep
İSTERİM SEVDAYI AMMA…
İsterim sevdayı amma kem nazârın istemem
Hoş kelama bin muhabbet ah azârın istemem
Derler sevda hoştur amma yârın zâr-ı bâr’ı var
Şu üç gün tez geçer fâni ah-û zârın istemem
SEVDA
Ne şu sevdâ ki bin elem var gönül
Nice aşkın visâli yok bâr gönül
Kanatır hâr bağır yanar ah yine
Geri durmaz fedâ eder yar gönül
YALANCI AŞK
Yalancı aşka alışmış gönül dilhûn olmadan
Hevâya râm yaşanan ah şu günler tam dolmadan
Bağışla sen bizi Ya Rab sığındık sensin gafur
Hakiki aşkını buldur mecazdan kahrolmadan
Dîl
Yine bir vefâsıza düştü dîl
Yıkılıp hayalleri sustu dîl
Ne visâl-i aşk ne de bahtı var
Nicedir ümîdine küstü dîl
GÖNÜL
Nice aldanıp nice yan gönül
Yine aşka düş neşe san gönül
Bilemem bu naz ne kadar sürer
Bitecek rüyan uyuyan gönül
VEZN-İ ARUZ
Güldürdü durdu zahir beni şu vezn-i aruz
Ona kalıp bulmak’çün harflere bin taarruz
Kural sanki tek onda pür dikkat nefis amma
İslam kurallarına hem serkeş hem muârız
FİRAKIN ACISI
Firâkının acısından visâl görmez bî huşum
Bu derdi kim çekecek ah inan talihsiz kuşum
Kavuşmuşum diyemem hiç sanıp boş şol ağuşum
Bu derdi kim çekecek ah inan talihsiz kuşum
GARİP SEVDA
Firâkından bin elem visalin ise neşe
Bu ne garip sevdadır bir neşe bin ateşe
Ah aşıklar söylese sorulsa dosta eşe
Bu ne garip sevdadır bir neşe bin ateşe
O ŞARKI
Geçmez ki gülden ah aşk-ı bülbül
Dillerde dâim çınlar o şarkı
Dinler gülistan coşkun olur gül
Dillerde dâim bitmez o şarkı
SEVİNDİR
Kalbim seninle çarpar gönlüm senin evindir
Aşkınla şâdumânım nîmet bilip sevindir
Bülbül misâli yalnız gül’den medet umanım
Aşkınla şâdumânım nîmet bilip sevindir
SESSİZ VATANDAŞ
Sessiz vatandaşım ya hakkım sana ganîmet
İltimâs isteyene dağıt senin bu nimet
Hey nefsin kör vekili ferd ferd bozulsa millet
Sen et hakka riâyet kabir bilmez siyaset
TİLKİLİK
Tilkiliğe tedenni sandın kemâlâtını
Menfaatin peşinde kullandın âlâtını
Mahvolursun be adam sanma olursun şâdan
Titre kork musallâdan unutma hak katını
ÖLÜM MUKADDER
Ah karanlık önde kabir mâzide rahm-ı mader
Bir soluk nefeste nur var öyle takdir-i kader
Sırrı nedir söyle ârif mâzi müstakbel kara
Her geçen an büyür yara zîra ölüm mukadder
NEBİ (sav)
Sâfi nurdur nur saçar ah zihnimizde her dem’in
Sirâcısın baş tâcısın cümle benî âdemin
Hem âlemin sırrı nedir seni dinler kâinat
Sen nebî’çün çırpar kanat âsuman ile zemin (sav)
BANA GÜL
Gül ki gül gamzen de gülsün aman cânâ bana gül
Gönül haktan ya cihânâ verd-i rânâ bana gül
Ne ummâna asumâna benden yana bana gül
Gönül haktan ya cihâna verd-i rânâ bana gül
İFTİRAK
İftirâkındır ruhum giryân eden
İnletendir küstürüp hem kahreden
Ah ölürken gül nazârın şâdıdır
Vuslatından zerre dem âbâd eden
ECDAD
Anlamak zor şerli miydi ecdâd bizden gizlenir
Eli kanla kirli batı örnek olup izlenir
Kim yol açmış kurtuluş yok sanki sârî hastalık
Biz bakarız alık alık tohumu filizlenir
MÜDÜR-Ü MAARİAF
Bir tatlı amca idi müdür-ü maarif
Tonton’du ama kibar hem zârif
Bilgisi mi niceydi çoklardan ârif
Dilimi çaldılar edemem târif