RUBAİ MISRALARINDA HİKMET DAMLALARI (60)

BİR HİKMETİ VAR!.. Bir hikmeti var elbet ara sıra inerler Diz çöker huzurunda nice kahraman erler Aşikar darb-ı mesel daim baş eti yerler Bekar olanlar bilmez hele evlen sen de bil Bütün hanımlar melek ister ağla ister gül KAHKAHACI… Kör mü oldun geleceğe ah yalancı kahkahacı Safa neş’e başın tâcı servis yapsın baklavacı Gelme de […]

BİR HİKMETİ VAR!..

Bir hikmeti var elbet ara sıra inerler

Diz çöker huzurunda nice kahraman erler

Aşikar darb-ı mesel daim baş eti yerler

Bekar olanlar bilmez hele evlen sen de bil

Bütün hanımlar melek ister ağla ister gül

KAHKAHACI…

Kör mü oldun geleceğe ah yalancı kahkahacı

Safa neş’e başın tâcı servis yapsın baklavacı

Gelme de gelmesin ölüm yahu seni kırmaz gülüm

Uyustur yahut aklını narkoz olup vermez acı

GÖRÜNEN İNSAN MI, YOKSA…

Ademi nasıl bildin şöyle bir an bakınca

Önce insan mı gördüm velev makam sakınca

Kimi düştü düşecek unvânı âna dayak

Rugan ya ayakkabı hâşâ kıymetsiz ayak

Yazık zavallı ilim süsü eyledi prof

Lisan-ı hali söyler profluk olmasa kof

Ah şu insanı gizler vârı elinde âsâ

Bilmez ki imtihandır güya kendini kasa

İLAHİ

Bil Aşk ta ondan hu sevda da ondan hu

Zikreyle candan hu geç can ü andan hu

Şol fâni zindan hu olsan ne sultan hu

Zikreyle candan hu geç can ü andan hu

Kaç olma nâdan hu ol sen de şadan hu

Zikreyle candan hu geç can ü andan hu

REZİL NEFSİM

Rezil nefsüm koşar câhâ

Ben ben deyu kalkar şâhâ

İster ver ver yok mu daha

Amma âmâ ya akıl kör

Uyan uyan kalk kabri gör

ASIK YÜZLER

Çatık kaşlar mevzi sanki, ardında o casus gözler

Hazret dîn’i anlatıyor kılıçtan dil, kesen sözler

Nerde sevgi, hani insan, canavar mı olmuş özler

Kimse sormaz, böyle mi din, nedendir bu asık yüzler

CÂNÂ

Ah azab eyleme cânâ gör firakın bendedür

İftirak kasteder cana gönül hâlâ bende’dür

Ruhtadur vermem cihâna sanma şol aşk tendedür

İftirak kasteder cana gönül hâlâ bende’dür

ALTMIŞ OLDU YAŞ

Ne gitmek var aklımda ne gidilen kara yer

Yâ Rab deli mi oldum ah aklımı geri ver

Bitmez sanmışım günler tükenir yavaş yavaş

Birden altmış oldu yaş çekermiş toprak meğer

GÖZDE GÖRMEYİ GÖSTEREN

Göz rengine aşk mı olur azîzim

Göstereni göremeyen göz âmâ

İz’an eyledikce ziyâde sızım

Elvân-ı şems içün îtibar cama

AŞK DEDİĞİN

Gamlanma gönül aşk dediğin burda yalanmış

Sevda çekenin firkati var zârda kalanmış

Bul Rabb-i Rahîm Rabb-i Kerîm Rabb-i Cemîli

Esmâda o sır sanma güneş camda olanmış

İLAHİ

Ver kalbini Allah de gönül zikr-i Hüdâ et

Şol fâniyi bildin e gönül Hû de nidâ et

Bak geçti ömür sanki sudur nefsi cüdâ et

Şol fâniyi bildin e gönül Hû de nidâ et

Exit mobile version