Rubai Mısralarında Hikmet Damlaları (68)

DUYGULAR Aşktan yana bilmezse gönül hû deyiversin Ersin o güzel duyguların ruhuna ersin Rabbim yönelen kalbe zikir aşkını versin Ersin o güzel duyguların ruhuna ersin AŞKI NE BİLSİN Sevmiş de gönül anlamamış aşkı ne bilsin Silsin o firaklarla akan yaşları silsin Kim aşkı verir aklederek cûş ile gülsün Silsin o firaklarla akan yaşları silsin SIRRIM […]

DUYGULAR

Aşktan yana bilmezse gönül hû deyiversin

Ersin o güzel duyguların ruhuna ersin

Rabbim yönelen kalbe zikir aşkını versin

Ersin o güzel duyguların ruhuna ersin

AŞKI NE BİLSİN

Sevmiş de gönül anlamamış aşkı ne bilsin

Silsin o firaklarla akan yaşları silsin

Kim aşkı verir aklederek cûş ile gülsün

Silsin o firaklarla akan yaşları silsin

SIRRIM

Yıllar geçiyor kalbe hüzün saldı firaklar

Saklar demeden sırrımı fâş eyledi aklar

Yâ Rab yetişir hû dese zikrinle dudaklar

Saklar demeden sırrımı fâş eyledi aklar

İNTİZÂR

Neşeyle açan coşku saçan ah o çiçekler

Bekler oku insan diyerek naz ile bekler

Rab mektubudur cümle bahar hoş kelebekler

Bekler oku insan diyerek naz ile bekler

HİMET BİLMETEN

Rağbetim sen kıl ilâhî masivâ hep perdedür

Yerdedür gördüm ki hikmet bilmeyen kim yerdedür

Nerdedür ah ey dü çeşmim cümle gâfil nerdedür

Yerdedür gördüm ki hikmet bilmeyen kim yerdedür

NEFESE MUHTAÇSIN

Nefes nefes ikrâm eyler ömrümü Rabb-i Kerim

Derim şol gâfil nefsime gör fakr içinde açsın

Bir lahzadır ya sonrası ah hayat tâc-ı ser’im

Zanneyleme kendin varsın bak nefese muhtaçsın

GÖNÜL

Gül kokla gönül goncaya sarf eyle nazarın

Duy nağmelerin müjde veren cümle hezârın

Dön Hakka yüzün neşeye kalb eyle bizârın

Duy nağmelerin müjde veren cümle hezârın

HOŞ BAKMAK

Ne zerrece hakka meyletti zâlim

Ne diz kırdı nâdan dinledi âlim

Meğer hoş bakmamak benim melâlim

HasbünAllah deyip hoş bakacağım

Artık güller derip gül kokacağım

ZANNETMEYELER

Hakikatler çarşısında köşe dükkan her ağız

Yazık insan hâletinden fersah fersah uzağız

Cenazedür ruhu çıkmış dolaşur nef’s ü beden

Ah ölüler meclisidür zannetmeyeler sağız

VEREN KİMDİR?

Şu dünyayı yola koymak ne belâdur ne belâ

Kaşı kara gözü elâ deyû olma müptela

Veren kimdür ânı bil sen gayrısı kaht ü gala

Nice can var aha derken salıverilür selâ

AH MECAZ!..

Seviyormuş gibi yapsan yine kalbimde yerin

Kaderin nakşı şu aşk ah ne derindir ne derin

Sanıyorsun ki seven kalb-i perîşân eserin

Kaderin nakşı şu aşk ah ne derindir ne derin

NADAN

Be hey nâdan vü fukara vü cüce

Ulûfe var ayak yala koş güce

Ne derindür meğer kapanmaz yaran

Nam içün git şeytana dahi yaran

Gördü fânî sen gibi sefil nice

Yedi yuttu sonra çevirdi hiçe

RİYAKAR

Velev kendi erişe bedenden bir tek cüze

Benim der dalar düşe ah riyakâr acûze

Hâşâ siparişi ya onundur zerre yıldız

Üç günlük yavuz hırsız vah deyin ölümsüze

RİYA

Men şirinem men görinem halka hep

Meni gören oturmaya kalka hep

Ah uzandum tutamadum sevgiyi

Riya menüm ayağumda halka hep

ALLAH VEKİLDİR

Sen taraf-ı Hakktan bak velev bakmasun kimse

Allah vekildür kızma şerir şakî her kim’se

Mahkeme-i kübrâ bil ağır cezânun yeri

Gel kendün eyle beri ânı düşün gülümse

AŞK

Bir tatlı belâsın başa aşk gönlüme yarsın

Varsın o güzel nağmelerin ruhumu sarsın

Elbet bilirim leylde nehar kışta baharsın

Varsın o güzel nağmelerin Ruhumu sarsın

AH MECAZ!..

Nur saçtı bakışlar a güzel ruhuma eşsin

Ömrümde hazan mevsimi sen kalbe güneşsin

Hasret ki tehammül edemem yakma ateşsin

Ömrümde hazan mevsimi sen kalbe güneşsin

FOYA

Anlamasın deyû seni ehl-i hal

Yüzünde riyâdur bin türlü boya

Hakka asi oldun ey den’î delâl

Kabirde çıkacak ortaya foya

GÖNLÜM

Gel ferahnâk eyle gönlüm iftiraktan yakma sen

Nar içinden duy şu feryâdım ırak’tan bakma sen

Yetti cânâ yetti hasret inlerim Mecnun gibi

Nar içinden duy şu feryâdım ırak’tan bakma sen

HASED

Kıskanup dâim durulmaz kaynayan nâr içre yan

Cümle nimetler kimündür bak ferahnâk ol hased

Akibetten bî habersün eyliyor Kur’an beyan

Ah güneştür camda gördün sen inanmazsan yas et

GÖNÜL

Bin firâkın âteşinden şol derûnum yandı gör

Fânilerden çek elin sen Hakka doğrul gül gönül

Cümle mevcûdât yerinden hû deyû canlandı gör

Fânilerden çek elin sen sen de zikret gül gönül

HAKKA DÖN

Fânî demdür eyle iz’an tadına kanma gönül

Hakk mülkü cümle var olan senindür sanma gönül

Nimet dâvet-i ebeddür kapı açar meraktan

Tutan el yanar firaktan Hakka dön yanma gönül

YALANCI DÜNYA

Yalancı dünya balı ko parmaklar yalansın

Binbir Fitne âdiyat ahmaklar oyalansın

Çıkar içün rakkâse ahlaklar boyalansın

Ha de sabret üç güne gönüllerde kalansın

GEL NAZAR KIL

Emr-i Hakk’la ol Zerrâtı vücud eyler deveran

Gel nazar kıl gönül hû de nef’s eylesün feveran

Yetti gayri bil fânîdür geçer değmez sevme sen

Ebed içün terkeyle ten ruh dâhi itme viran

NE ACIDIR

Ne acıdır göremem körler dünyasında ben

Her gün binam yıkılır dünyanın yasında ben

Ah zerreden âcizem şol karıncadan garip

Bin günahtan muzdarip cennet hülyasında ben

Exit mobile version