Rubai Mısralarında Hikmet Damlaları (74)

ŞAİR ALİ ÖZDOĞAN GÖSTERİŞ Hiç benlikten gelir mi kul olan zâta heybet Âdem öne çıkacak işleyip durur gıybet Allahım ne garabet hem kimse sormaz niçün İnsana gösteriş’çün insanlığını kaybet GÖNÜL Bilemez hâlini dildâr şu gönül hâre düşer Niceler aşkına ağlar ona mehpâre düşer A gönül dertli gönül ah severek dâre düşer Nice firkatine ağlar ona […]

ŞAİR ALİ ÖZDOĞAN

GÖSTERİŞ

Hiç benlikten gelir mi kul olan zâta heybet

Âdem öne çıkacak işleyip durur gıybet

Allahım ne garabet hem kimse sormaz niçün

İnsana gösteriş’çün insanlığını kaybet

GÖNÜL

Bilemez hâlini dildâr şu gönül hâre düşer

Niceler aşkına ağlar ona mehpâre düşer

A gönül dertli gönül ah severek dâre düşer

Nice firkatine ağlar ona mehpâre düşer

GÖNÜL

Kûy-i Leyladan geçersin sanki mecnunsun gönül

Söyle sen ondan mı gördün aşka meftunsun gönül

Ah ne sırdır bunca yıldır hûn olur memnun olur

Amma hâlâ yar seversin sen ki efsunsun gönül

KÛŞE-İ GURBET

Kûşe-i gurbet bana gör neyledi

Meyl-i safâ verdi gönül eyledi

Ahde vefâsızla idüb târümar

Üstüne bin şarkı gazel söyledi

KİM?

Hane-i cismimde gönül vâr idüb

Sevdürerek kim seni yar eyledi

Sevme sakın bilmeyeni yâr idüb

Hakkı bilen aşkı da kâr eyledi

EY GÜL-İ TER

Bin derd içinden bir safa sunmaz mısın ey gül-i ter

Her dem elem her dem cefâ durmaz mısın ah şîveger

Cânâ nedir bilmem bu naz cevrin ki Leyladan beter

Her dem elem her dem cefâ durmaz mısın cevrin yeter

MEVSİM  GEÇİYOR

Geçiyor mevsimi ömrün kimi sevdimse hüzün

Kurumuş dalları gelmiş sararan rengi güzün

Bana şen sevgini sunsan ne olur gülse yüzün

Kurumuş dalları gelmiş sararan rengi güzün

AH MECAZ!..

Hûn oldu benim dîdelerim tâc-ı serim gel

Kalbimde yerin gör ne derin şîvegerim gel

Sevdâ bu koyan Rabb-i Kerim ah kaderim gel

Kalbimde yerin gör ne derin şîvegerim gel

GONCA-I RÂNA

Gör hüsnüne bin nağme duyar gonca-i rânâ

Çekmiş mi hezâr cevrini hiç sor şu cihâna

Hep nâz-ü tegâfül ne demek söyle de cânâ

Çekmiş mi hezâr cevrini hiç sor şu cihâna

EY KUTLU NEBÎ(SAV)

Düşsün de gönül cemre misâl aşkına yansın

Ey kutlu Nebî nîmet-i can hikmet-i cansın

Nûrunla parıldar şu cihan can-ı cihansın

Ey kutlu Nebî nîmet-i can hikmet-i cansın

EY GÜL-İ TER

Ah hüsnüne bağlanmışa gel firkati fâş et

Çok tez geçecek ey güliter dîli hırâş et

Dur sevme deyip dûr ederek çeşmini yaş et

Çok tez geçecek ey güliter dîli hırâş et

SENDENDİR

Kalbimden çıkmadın yine ağlar göz

Sendendir hâtırâ bana aşk senden

Lal olmuş bil dilim diyemez tek söz

Rûhumdan parçasın göremem tenden

DÜNYA DA BİTER

Ne sanırsın beni hâlâ yine sevdâda mıyım

Nice sevdim nice yandım ya o leylâda mıyım

Sevemem ben sevemem bil ki o hülya da biter

Sığamaz fâniye aşklar ya da dünyâda biter

Sığamaz fâniye aşklar ya şu Dünyâ da biter

GÖNÜL HARDA KALMIŞ

Kalmış bu gönül harda meğer sevdi yorulmaz

Ah saklayıvermiş ama gel gör ki sorulmaz

Bilmem ki nedir sırrı bunun taştı durulmaz

Ah saklayıvermiş ama gel gör ki sorulmaz

EY GÜL

Mevsim mi geçti güzden ey gül nedir bu hâlin

Hüznün demek bu yüzden soldurdu çehre lâlin

Firkat içinde gizler bul sen o nev bahârı

Sönsün içinde hârın ümmîdle sav melâlin

SORMADIM

Sormadım ben hâl-i dildarın niçün cevr eylemiş

Kalmamış bir zerre ümmîd kâle-î kâm üstüne

Bilmemiş âhestedür aşk ah niçün fevr eylemiş

Vermemiş göynünde düşmüş nâm ü endâm üstüne

AŞKIN SIRRI

Aslâ diyecekken şu gönül sevmeye aslâ

Gel der ne olur gel o başın göğsüme yasla

Aşk böylesi sır böylesi giz öyle kıyasla

Gül aklına gül ah güvenen ağladı yasla

TERENNÜM ETME

Terennüm etme hüzzamdan aman cânâ yakar gamdan

Dü çeşmimden gelür seller akar mehtâblı akşamdan

Ferahnak et de sun gelsün baharlar içre hoş kâmdan

Terennüm etme hüzzamdan aman câna yakar gamdan

Dü çeşmimden gelür seller akar mehtâblı akşamdan

ÇOK SÜRMEYECEK

Zannın bu ki âlem sana hep taze bahardır

Çok sürmeyecek tez geçecek leyl ü nehardır

Ah sanma sakın aşığa cevrin bile kârdır

Çok sürmeyecek tez geçecek leyl ü nehardır

AH MECAZ!..

Seviyor bil seni hâlâ ne desin dil ne desin

Bilemezsin ki a cânâ deli göynümde nesin

Kulağımdan gidecek sanma sakın tatlı sesin

Bilemezsin ki a cânâ deli göynümde nesin

HİKMETİ VARDIR

Bilmez mi gönül sevgili kim kim ona yardır

Aşk göyne düşer amma onun hikmeti vardır

Hakk nîmetidir anlamayan bil ki bizardır

Aşk göyne düşer amma onun hikmeti vardır

YAPMA GÖNÜL

Ah sanki safâ bahşedecek şad edeceksin

Gel yapma gönül âteşi mi yâd edeceksin

Bildim beni firkat ile berbâd edeceksin

Gel yapma gönül âteşi mi yâd edeceksin

AŞKTAN DEĞİL

Ben ehl-i aşkı sevdim aşkında bâb-ı Hakk’tan

Fânîde fâni olmak aşktan değil ki cânâ

Gel sen de Hû deyûben kurtul hevâ tuzaktan

Bâkîyi an şu sevdâ sığmaz cihân ü câna

FİRAKLA YAKMA

Cânâ cevirle yaktın gel iftirakla yakma

Nâr içre tek bıraktın n’olur firakla yakma

Aşk tâcı sen ki taktın sevginle rûha aktın

Nâr içre tek bıraktın n’olur firakla yakma

CÂNÂ

Cânâ ne sevdi göynüm sensiz durur mu asla

Şenlendi sen’le rûhum ah gitme kılma yasla

Ey gül simâ şu aşkım mecnûna bak kıyasla

Şenlendi bil ki rûhum ah gitme kılma yasla

Exit mobile version