RUBAİ MISRALARINDA HİKMET DAMLALARI (8)

AFFEYLE YÂREBBENA

Binler
günahtan muzdarib pişman huzurundan varıp

Boynun
büker eller açar estağfirullah der garîb

Affeyle
sen yâ rabbenâ vağfirlenâ zunûbenâ

Affeyle
ah yâ rabbenâ vağfirlenâ zunûbenâ

AFFEYLE SEN, BEN CAHİLİM

Dâim ilim
söyler dilim hâlimse göstermez ilim

Affeyle
sen ben câhilim estağfirullah yâ halîm

Zâlim
olup ettim zulüm ah kıbleden açtım elim

Affeyle
sen ben câhilim estağfirullah yâ halîm

SON ÇARE NEDİR?

Ah ehl-i
harâbâtı da görsen de ki aşktan

Sor çâre
nedir kurtaracak var mı ki aşktan

Bin derd
ile inler o garîp gönlü perîşân

Sor çâre
nedir kurtaracak var mı ki aşktan

ŞER BULAŞMIŞ NEFSİNE

Ol zikr-i
hakk meclisinde nam arayan hırsızın

Haddi
aşmış pis nefsine silleyi kim vurmaya

Şirki
ortak riyâkara yarayan hayırsızın

Şer
bulaşmış nefesine can ilinde durmaya

ERBABI ZİKİR

Erbâbı
zikir aşk ile çağlar gecelerde

Sen dinle
de gör dağları ağlar gecelerde

Hû hû ile
geçmezse ömür bil boşa geçmiş

Dünyâ
dediğin düşte de ağlar gecelerde

GEL ZİKREDELİM

Gözler ki
veren kudreti görmezse de âmâ

Ah zikr-
i hüdâdan geri kalmak da ne cânâ

Gel
zikredelim fikredelim Rabbi ne âlâ

Ah zikr-i
hüdâdan geri kalmak da ne cânâ

GEL SEN YİNE GEL

Görsem ki
gönülden sevecek yâd edeceksin

Yıllar
geçiyor olsa da dîlşâd edeceksin

Gel sen
yine gel dinle de ah öyle karar ver

Vuslatta
murâd firkat’e feryâd edeceksin

KANCASI VAR DER

Bak sen
gülü sevmez de onun goncası var der

Hem geçti
gülistandaki onlarcası var der

Sen bakma
sakın kendine aşk eyleyecek ya

Ah
gönlümü tutmuş birinin kancası var der

ŞU DÜNYADA SONU AH

Ümmîďi
var sevgiliden beklediği bir nigâh

Bilmez
gönül nice sevse şu dünyada sonu ah

Uzar gece
ne zor gelir kısa sürer şu sabah

Bilmez
gönül nice sevse şu dünyada sonu ah

HEPSİ PİŞMAN NAFİE

Cümle
nâdân sanki şâdân imtihandır kim bile

Ah şu
şeytandır kuran insan içün bin bir hile

Hepsi üç
gün dur hevesten yakma artık kendini

Bitse şol
ömrün de görsen hepsi pişman nâfile

GAFİL

Menfaatten
tuttu şeytan kıldı zâil ismeti

Ah
mübarek din içinden sanki dünya kısmeti

Allah’ından
cümle kuldan âr’ı yok kim gâfilin

Üç
kuruşluk menfaat’çün sandı ahret hizmeti

İLTİMAS

İltimas
kanun mu olmuş sanki başka çözüm yok

Liyâkat
komaz rezile söyleyecek sözüm yok

Zaten
kabirde o köle garip köylü padişah

Benden
dahi uzak olsun hiç görecek gözüm yok

ÂDEM

Bâkî
açmış bâb-ı âlî kim hakîkat bula âdem

Anlamaz
da sever fâni kul olur ah kula âdem

Aşk vü
muhabbettir ol bâb lâyemut hem ruha yakın

Kılup
hiss-i aşkı fâni kor fırsatı yola adem

EVVEL İHLAS

İstidâd
ile bağlanmaz âlî seciyye hamiyyet

Kör
benlik pusuda hep elzem her dem samimiyet

Evvel
ihlâs elbet ihlâs hak rızası başta niyyet

Câha
döner şerre koşar ol ihlâssız kabiliyyet

EFENDİM

Visâlinle
şâd olsa ah dertli başlar

Mübârek
avuçlarda zikirde taşlar

Efendim
şefaati bekler ya ümmet

Salât û
selâmında akmakta yaşlar

TEFEKKÜR

Ah
tefekkür eylemezsen dilde kalmıştır şükür

Şükr-ü
haktır aslı şükrün rabbe şükrandır şükür

Başta can
var ol kerîmden sonra inâm kâinat

Anlamazsan
hakka inad nefsi tut dâim tükür

O’NUN ADIYLA

Şol cân-ı
şahâne ki gelmiş O’nun adıyla

Gör
kâinat ruh beden hep O’nun murâdıyla

Bak ta
kendini anla ah tez geçen geçmeden

Bismillah
de iz’anla her dem O’nun yâdıyla

BİR BAHÇEDİR

Yâdımda
hâlâ bî misâlin ruha bâr enzâr-ı var

Bir
bahçedir âh gül ki yanmış inleyen hezzârı var

Bilmez mi
kim hiç zâr-ı yâr şol fani dem hem tez geçer

Bir
bahçedir âh gül ki yanmış inleyen hezzârı var