SEN GİTTİN GİDELİ
(Rahmet dileği ile…)
Vakit saat tamam tükendi günün,
Fatih’te son buldu dünya sürgünün.
“Tekbir’le” yapıldı kutlu düğünün,(!)
Sırların sırrına eren Karakoç.
Günler mahrum kaldı gün ışığından,
Güller yoksun kaldı gül aşığından.
Ruhlar ülkesine nur eşiğinden,
Emrihak vakiyle giren Karakoç.
Monna Rosa ile gönüllerde sen,
Gülce’nin umudu çöllerden esen.
Gül idi sevgilin çiçekler desen,
Aşkın ilmeğini ören Karakoç.
Birlikte (!) aradın fikir işini,
Dirilişte (!) buldun kader eşini.
Seksen sekiz yıllık sürgün yaşını,
Ümit ışığıyla gören Karakoç.
Derin bir nefestir her bir kelimen,
Ölüm’ü öldürdün gömdün salimen.
Kopan fırtınayı sezince hemen,
Şerleri hep hayra yoran Karakoç.
Esen rüzgârlara dönüp uçmayan,
Kirli musluklardan damla içmeyen,
Zevküsefa ile dolup göçmeyen,
Âlemin derdini soran Karakoç.
Şeyranî kederli uzun yası var,
Diriliş neslinin ayak sesi var,
Bir güzel adamın hikâyesi var,
Sonsuzluktan haber veren Karakoç..
Şeyranî, (Adem OĞUZ)