Birileri diyor ki Korona virisu biyolojik bir silah, onu amerika yaptı, çin yaptı vs. Sanki öyle olsa onu yaratan Allah değil! Tohumu toprağa çiftci ekti diye buğdayı Allah yaratmıyor mu? Virus canlı bir şeydir peki hayatı veren Allah tan başkası olabilir mi? Hiç öyle adi sebeplere sarılarak kendimizi gaflet uykusuna atmayalım. Bunun kimseye bir faydası yok. Bence yaptıklarımızın ya da sorumlu olup da yapmadıklarımızın bedelidir bu. Suriyede, Filistinde, Doğu Türkistanda ve daha nice yerlerde her şeyini kaybeden onca masum insanın ahının bir bedeli olmalıydı.
Şimdi kendimizi hesaba çekme zamanı. Başımızı öne eğip düşünme zamanı.
3 yaşındaki Suriyeli çocuk bombalar altında ölürken “her şeyi Allah’a anlatacağım” dediğinde biz uyanmadık.
Aylan bebek kıyıya vurduğunda onunla birlikte vicdanlarımız kıyıya vurdu, uyanmadık.
İdlipte minik Erva zeytin ağaçları altında, kimsesiz soğuktan donup ölürken biz sıcak yataklarımızda uyuduk.
Başlarına bombalar yağan, evini -barkını, namusunu- haysiyetini, vatanını ve devletini zalimlerin zulmu altında kaybeden ak sakallı dedeler ellerini gökyüzüne kaldırıp haykırırken biz titremedik.
Filistinde, Doğu Türkistanda, Suriyede, Myanmarda, Keşmirde, Mısırda, Sudan’da nice annelerin ağıtları gökleri titretirken, göz yaşları sel olup akarken bize ninni gibi geldi. Vicdanımızı sızlatıyor diye onların olduğu kanalları çabucak değiştirip dizilerimize bakmaya devam ettik. Yardım kampanyalarına arkamızı dönüp serpme kahvaltılarda, lüks ramazan iftarlarında ne kadar üzüldüğümüzü anlattık birbirimize. Ama masumların ahı arşa çıktı.
Allah (cc) enfal suresinde buyuruyor ki “Bir belâ, bir musibetten çekininiz ki, geldiği vakit yalnız zalimlere mahsus kalmayıp masumları da yakar.”
Allah, korono virüsü diye kimsenin görmediği, bilmediği, hiç bir önlem alamadığı şu an nerede kiminle bilemediği hiç bir sınır tanımayan bir bela gönderdi ve herkese ne kadar aciz olduğunu hatırlattı. Dünyanın en güçlüsü, en zengini, en meşhuru önünde diz çöktü. Çaresiz ve şaşkın. Herkes her şeyi bırakıp can derdine düşmüş durumda.
Ben merak ediyorum bir virüse gücü yetmeyen insan, neyine güvenip de Allah`a isyan ediyor. Şimdi hesap zamanı. Hala zamanımız varken ve tövbe kapısı açıkken kendimizi hesaba çekmeliyiz. Yıktıklarımızı yapmaya çalışmalıyız.
Ümit ediyorum ki Suriye’de, Filistin’de, Arakan’da, Doğu Türkistan’da milletimizin ve devletimizin masumlar için yaptıkları indi İlahide sadakayı makbule olsun ve bu musibetller bize çok dokunmasın. Ama unutmamalıyız ki tedbirsiz tevekkül olmaz. Salgına karşı gerekli önlemleri almak zorundayız. Allah milletimize merhamet etsin.