TBMM ÇEVRE KOMİSYONU BAŞKANI PEKTAŞ, ÇÖLLEŞME VE KURAKLIĞA DİKKAT ÇEKTİ

AK Parti Gümüşhane Milletvekili ve TBMM Çevre Komisyonu Başkanı Cihan Pektaş “Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü” dolayısıyla bir mesaj yayımladı. PEKTAŞ’IN MESAJI ŞÖYLEDİR:  “Birleşmiş Milletler, 1994 yılı Aralık ayında aldığı kararla, 17 Haziran tarihini “Dünya Çölleşmeyle Mücadele Günü” olarak ilan etmiştir. 1995 yılından bu yana çölleşme tehlikesine karşı Dünya kamuoyunun dikkatini çekmek, bilgilendirmek ve farkındalık […]

AK Parti Gümüşhane Milletvekili ve TBMM Çevre Komisyonu Başkanı Cihan Pektaş “Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü” dolayısıyla bir mesaj yayımladı.

PEKTAŞ’IN MESAJI ŞÖYLEDİR:

 “Birleşmiş Milletler, 1994 yılı Aralık ayında aldığı kararla, 17 Haziran tarihini
“Dünya Çölleşmeyle Mücadele Günü” olarak ilan etmiştir. 1995 yılından bu yana çölleşme tehlikesine karşı Dünya kamuoyunun dikkatini çekmek, bilgilendirmek ve farkındalık oluşturmak maksadıyla her yıl
17 Haziranda “Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü” kapsamında değişik etkinlikler tertiplenmektedir.

Birleşmiş Milletler her yıl farklı sloganlarla çölleşmeyle mücadelenin önemine dikkat çekmektedir. “Toprağımız, evimiz, geleceğimiz! ”dir. 2017 yılı için Sekretarya tarafından belirlenen slogan olmuştur.

Sessiz felaket çölleşme; kurak, yarı kurak, nemli alanlarda iklim değişmeleri ve insan aktiviteleri neticesinde oluşan arazi bozulumu olarak tanımlanmıştır.

Her yıl dünyada 12 milyon hektardan fazla tarım arazisi yok olmakta ve 5.2 milyon hektar
orman arazisi de tahrip edilmektedir. Yaklaşık 1,5 milyar insan bu sebeple yeterli beslenememekte,
1 milyar insan sağlıklı içme suyuna ulaşamamaktadır.

Toprakların kötü kullanımı nedeniyle 2035 yılına kadar küresel gıda üretiminin yüzde 12 azalması nüfusun ise 1 milyar artması beklenmektedir. Dünyanın en fakir kesiminin % 42’si çölleşme sorunun olduğu bölgelerde yaşamaktadır.

Bu menfi tablonun en büyük mağdurları da az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerdir.
Gelişmiş ülkelerin yapmakta olduğu tahribatın bedelini Afrika,
Güney Amerika ve Güney Asya’dakiler başta olmak üzere fakir ülkeler ödemektedir.
Az gelişmiş ülkeler, ortaya çıkmasında neredeyse hiçbir sorumluluklarının olmadığı bir sorunun
ağır yükü altında ezilmektedirler. Bu adaletsiz tablonun daha fazla sürdürülemeyeceğini artık herkesin idrak etmesi gerekmektedir.

Gelişmiş ülkelerin gözünü kapatmış olduğu bu coğrafyalara bizim de yüz çevirmemiz mümkün değildir. Çünkü biz “Birinizin elinde bir hurma fidanı varken kıyamet kopuyor olsa bile onu diksin.”,
“Akarsu başında olsanız dahi suyu israf etmeyiniz.”  diyen bir Peygamberin ümmetiyiz.

Türkiye olarak ‘En Az Gelişmiş Ülkelere Yönelik Ekonomik ve Teknik İşbirliği’ destek çalışmalarına
devam etmekte; Afrika’ya ağaçlandırma, sulama, iklim değişikliğiyle mücadele gibi birçok konuda
destek vermekteyiz. Biz, Afrika’yı sömürmek için değil onlara yardım etmek, kucaklamak için gitmekteyiz.”

Exit mobile version