Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Kategoriler
Sosyal Medya

TRABZON’DA BOZTEPE’YE TOPRAK YIĞMAK VE GÜMÜŞHANE!..

HASAN PİR’İN KÖŞE YAZISI

HASAN PİR’İN KÖŞE YAZISI

Üç gün önce, 3 Temmuz 2019 Çarşamba günü meydana gelen Karşıyaka mahallesindeki evlerin üzerine ve karayoluna tepedeki hafriyat depolama alanından kaya düşmesi olayının Gümüşhane’de oluşturduğu korku ve şaşkınlık hali hâlâ devam ediyor.

Karşıyaka Tabiat Parkı’nın hemen yanındaki alana yani Gümüşhane şehir merkezinin kuşbakışı yaklaşık bir kilometre karşısına -Gümüşhanelilerin sabah kalktıklarında ilk baktıkları yer olan tepeye- toprak yığarak hem tehlikeye davetiye çıkarmak hem de görüntü kirliliği oluşturmak bugüne kadar kimsenin izah getiremediği bir ucube çalışma oldu.

Yeni Devlet Hastanesi’nin hastalığını tedavi etmek maksatlı olarak diyafram duvar tahkimatı yapılması için boşaltıldığı söylenen toprak için kentin en önemli tepesini hafriyat depolama alanı göstermek ne yerellikle, ne çevrecilikle, ne bilimle, ne yöneticilikle, ne siyasetçilikle, ne devlet memurluğu ile ne estetikle ve ne de vicdanlarla bağdaşan bir davranış değildir.

Belli ki bu konuya karar verilirken hiçbir hassasiyet gözetilmemiş, sadece  “ne olacaksa olsun” mantığı ile hareket edilmiş.

Çok yüksek eğimi olan, alt tarafı meskun mahal ve karayolu olan bir noktaya hafriyat boşaltmak nasıl izah edilebilir.

Aslında bu iş için okumuş, yetkili ve kelli felli  olmaya da gerek yoktu. Gümüşhane’de yaşayan yerli yabancı, çocuk yaşlı 40 bin insandan kime sorulursa sorulsun bir tanesi bile böyle önemli ve hassas yere hafriyat boşaltılmasını şiddetle reddederdi…

Eğimi çok yüksek olan Gümüşhane’nin en önemli tepesine hafriyat toprağı depolama işlemi için “Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği” ne uyulup uyulmadığı bu olaydan sonra herhalde araştırılıyordur.

BU OLAY TRABZON BOZTEPESİ’NDE OLUR MUYDU?

Bu yaşanan hafriyat olayı Trabzon Boztepesi’nde olabilir mi?

Trabzon’da Boztepe’ye Trabzonlular hafriyat depolama alanı yaptırırlar mı?

Yaptırmazlar. Böyle bir talihsizlik kimsenin aklına bile gelmez.

Gümüşhane’nin karşı yamaçları da Gümüşhane’nin Boztepesidir.

Ama, Trabzon’daki duyarlılık ve kararlılık maalesef Gümüşhane’de olmadı.

Sadece bir üzücü olayın meydana gelmesi sonrasında değil kentin ortak aklı gereği Trabzonlular Boztepe’ye hafriyat deposu yapmaz, yaptırmaz…

Kadim şehir olmanın, ortak akılla kent yönetmenin gereği budur…

Gümüşhane’de işte bu olmadı. Ortak akıl oluşmadı. Her kurum, her yetkili “Benim yaptığım doğrudur” yanlışına kapıldı. Ama, olan kente oldu…

BUNDAN SONRA NE OLACAK?

Konunun teknik uzmanlarının ifadesine göre tonlarca tehlikeli kütle (Allah korusun) bugün değilse bile yarın veya yarınlarda bu kentin üzerine gelecek.

Şimdiden önlem almak gerekir.

Önlem ne olacak?

Öncelikle bu bölgeye hafriyat dökümü durdurulmalı.

Bundan sonra muhtemelen dökülmüş olan bu hafriyat torağının önüne set yapılması için afet kapsamında ödenek istenip milyonlar harcanarak set yapılacak… Yani olan yine devlete ve millete olacak… Yanlış hesap yapanların yanlışlığını devlet ödeyecek…

Halbuki; önlem için harcanacak paralar; öncelikle bu riskli bölgeye bu depolama işine karar verenlere, izin verme sürecindeki her imza sahibine rücu ettirilmeli…

Konunun teknik uzmanları, bu hafriyatın önüne yapılacak setin yarar getirmeyeceğini söylüyorlar. Onlara göre çözüm, bu bölgeye yığılan hafriyatın buradan kaldırılması ve başka bir bölgeye taşınması.

Peki taşıma işinin maliyetini kim üstlenecek?

Onu da bu işe sebep olanlar düşünsün?…

DERS ALINACAK MI?

Bu olaydan sonra; Gümüşhane’de kamu adına yapılacak olan çalışmalarda sadece yetkili kurumlar tek başına karar vermemeli. Sivili ile, STK sı ile, basını ile konu masaya yatırılıp herkes dinlenmeli. Söylenenler yazılı belge haline getirilip en son en makul olana karar verilmelidir. Kararlar kapalı kapılar ardında alınmamalıdır…

Bu talihsiz olayda bile depolama alanı yerine karar verilirken sadece Karşıyaka mahallesi muhtarı ve mahalle sakinleri ile istişare yapılıp, “Bak biz tepenize bu toprak ve taş yığını deposunu yapmayı düşünüyoruz, görüşünüz ne ola ki…” denilse idi. Acaba sonuç ne olurdu?

Güzel günler dileğiyle.