Hasan Pir
Türkiye, Gazze savaşı ile birlikte her alanda yaptığı çalışmayla zalim ve katil İsrail’in kimyasını bozdu. Bütün dünya, hatta Yahudi milleti bile İsrail devletinin nasıl bir canavar olduğunu, nasıl bir hilekâr ve yalancı olduğunu Türkiye sayesinde anladı. Ve işin açıkçası Türkiye, İsrail’in gerçek yüzünü, katil ve canavar yüzünü bütün dünyaya gösterdi.
İnsanlığın son yıllardaki en önemli imtihanı olan Gazze dramı bize, bugünün dünyasında silahlı ordular kadar diploması kuvvetinin, medyanın ve eli kalem tutan yazar, çizer ve aydınların ne kadar önemli yer tuttuğunu gösterdi.
Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan ve Dışişleri Bakanımız Sayın Fidan’ın gece gündüz demeden yaptığı diplomatik girişimler, İsrail zulmünün ve haksızlığının tüm dünyaya anlatılmasında büyük rol oynamıştır. Tüm dünyaya “teröristlermiş” gibi lanse edilen Filistinlilerin terörle ilgilerinin olmadığı ve masum oldukları gerçeğinin de tüm dünyaya anlatılması ve kabul ettirilmesi yine Sayın Erdoğan ve Sayın Fidan’ın diplomatik dehası ile mümkün olmuştur.
Silahça ve askerce büyük kuvvete sahip katil devlet İsrail, bu kuvvetine rağmen yazılı ve görsel propaganda (medya ve sosyal medya) vasıtalarıyla bütün dünyayı yalan haberlerle kandırarak kendisine taraftar toplamak için ve masumlara karşı açtığı kanlı savaşı masum göstermek için büyük gayret sarf etmesi günümüzde savaşların sadece silah gücü ile olmadığını bize bir kez daha göstermiş oldu.
İsrail’in Gazze’de bebek, çocuk, kadın, yaşlı demeden sivilleri nasıl katlettiğini, kullandığı yasak silahlarla nasıl katliam yaptığını dünyaya anında ve doğru olarak yansıtan ve İsrail yalanlarını çürüterek olayların doğrularını dünyaya aktaran Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın varlığı ve çalışmaları ile bir kez daha gurur duyduk.
Eğer İletişim Başkanlığı’nın “Dezenformasyonla Mücadele Bültenleri” ve yayınları olmasa idi İsrail ve İsrail destekçisi Amerika ve Avrupa’nın yanlı ve yalan yayın yapan medya ve sosyal medya organları neredeyse bizi bile kandıracaklardı…
İletişim Başkanlığı ve Türk medyasının, Gazze gerçeklerini tüm dünyaya duyurması; “dünya vicdanı”nın uyanmasını ve dünyanın, İsrail ve Yahudi milletini ve onların destekçilerini gerçek yüzleri ile tanımasını sağlamıştır.
Gazze gerçekleri hem İsrail’in hem de Yahudi ihanetinin sonunu hazırlamıştır. Gazze’den sonra İsrail artık daha belini doğrultamayacak, daha dünyada kimseyi kandıramayacaktır. Bu nedenledir ki, dünya vicdanının Türkiye’ye bir teşekkür borcu vardır.
Türkiye, bundan sonra profesyonel diplomatik ekibi ve enerjisi ile, modern silahlara sahip Ordusu ile ve İletişim Başkanlığı gibi kurumları ve milli özellikli medyası ile dünyanın bekleneni olmuştur. Çünkü tarih şunu göstermiştir ki, “Türk” demek “Beklenen” demektir.
Türk ay-yıldızının bütün dünyaya bir an önce barış, huzur ve mutluluk getirmesini Yüce Rabbimden niyaz ediyorum.
Güzel günler dileğiyle.
