*Uyuşturucu ve madde bağımlılığı ile mücadeleyi terörle mücadele ile eşdeğer tutmak gerekir.
İçişleri Bakanlığı’nın bir projesi olarak Anadolu Yayıncılar Derneği tarafından organize edilen ve “Gençlere Hayat Ver, Onlarda Hayat Var” başlıklı “uyuşturucu ve bağımlılıkla mücadele”yi konu alan panel 20 Ekim 2018 Cumartesi günü Gümüşhane Üniversitesi Kongre Merkezi’nde yapıldı.
Panel etkinliğine Akşam Gazetesi Ankara Temsilcisi Emin Pazarcı, Kanal 7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet, Kanal 24 Ankara Temsilcisi Melih Yiğitel, ATV Ankara Temsilcisi Şebnem Bursalı, Anadolu Yayıncılar Derneği Başkanı Sinan Buhar, İnternet Medya Bilişim Federasyonu (IMEF) Genel Başkanı Süleyman Basa, Kanal Urfa Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Toru ile konuşmacı olarak katıldı.
Çay TV başta olmak üzere 6 televizyon kanalı tarafından canlı olarak verilen etkinlikte gençlerin bağımlılıkla mücadelesi ve uyuşturucu konusu ele alındı.
Düzenlenen etkinliğin protokol konuşmaları öncesinde Anadolu Yayıncılar Derneği Başkanı Sinan Buhar Gümüşhane’de bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek: “Türkiye’nin terör meselelerinin en önemlilerinden bir tanesi de uyuşturucu ve madde bağımlılığıdır. Özellikle uyuşturucu bağımlılığının ilkokullara kadar indiği bu dönemde bu konuya dikkat çekmek için bir sosyal sorumluluk projesi çerçevesinde İçişleri Bakanlığımızın, Gümüşhane Valiliğimizin ve Gümüşhane Belediye Başkanlığımızın desteğiyle bugün buradayız. Bizler Anadolu Yayıncılar Derneği olarak Gümüşhane ilimiz gibiyiz. Gümüşhane gibi vatanına, toprağına ve bayrağına bağlıyız. Her zaman söylüyoruz, Anadolu insanından darbeci, mandacı olmaz, Anadolu medyası bu topraklara ve vatanına bağlıdır. Dolayısıyla Gümüşhane gibi bir ilde bir araya gelmek bizleri hayli mutlu etmektedir” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Gümüşhane Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Halil İbrahim Zeybek de böylesi anlamlı bir sosyal sorumluluk projesine ev sahipliği yapmaktan dolayı mutlu olduklarını ifade ederek şunları söyledi: “Gençlerimizin madde bağımlılığı ile ilgili konularda daha bilinçli hale gelmesine katkı sağlayacak programa ev sahipliği yapmanın onurunu yaşıyoruz. Bilindiği üzere bizler madde bağımlılığını, vücut fonksiyonlarımıza zarar veren maddelerin bilinmesine rağmen, bunların kullanılmasına devam etme olarak tanımlıyoruz. Madde bağımlılığı; bedeni, zihni ve iç organlarımızı olumsuz etkiler ve hatta ölüme neden olur. Öte yandan uyuşturucu ticaretinde Türkiye maalesef coğrafi konumundan dolayı geçiş sahasında bulunmaktadır. Bütün istatistiklerde maalesef ülkemizde ve dünyada bağımlılık ile ilgili rakamların arttığı gözlenmektedir. Üzülerek belirtmek gerekirse dünyada oran olarak bir azalış gözlemlenirken, ülkemizde de kullanım oranında bir artış yaşanmaktadır. Bu sadece gençlerimizi öldürmüyor, sağlıklarından mahrum bırakmıyor; aynı zamanda önleme noktasında büyük ciddi mali bütçeler de çıkarıyor. Emniyet Genel Müdürlüğümüzün 2017 raporlarına göre 700-800 milyon liralık bir harcama bütçesi sırf önleme çalışmaları için ayrılmıştır. Bu aynı zamanda 7-8 üniversitenin yıllık toplam bütçesine eşittir. Raporda suç oranları ve uyuşturucu tehdit oranlarında artışın olduğunu görmekteyiz. 1990’lı yıllarda 391 bin civarında bir kayıt varken, 2017 yılı raporuna göre bu sayının 664 bini geçtiğini görmekteyiz. Bizim için bugünkü etkinliğin bir başka önemli yanı daha var o da şudur; hepimizin bildiği üzere hızla yaşlanan bir ülkeyiz, genç sayımız gittikçe azalıyor. 1970’li yıllarda 19,1 olan ortanca yaşımız, 2017 yılı sonu itibariyle 31,7’ye çıkmış durumdadır. Dolayısıyla mevcut gençlerimiz bizler için daha da kıymetli, bunları her türlü kötü alışkanlıktan ve bağımlılıktan ne kadar uzak tutabilirsek o kadar görevimizi yerine getirmiş olacağız. Bu nedenle de kitap okuma bağımlılığı gibi güzel bağımlılıklarımızın artmasını temenni ediyor, seminerin hayırlı olmasını diliyorum”
Gümüşhane Belediye Başkanı Ercan Çimen ise yaptığı konuşmada: “Günümüzde yaklaşık 100 milyon insan sigara gibi bir bağımlılıktan dolayı hayatını kaybetmiştir. Belediye Başkanı olarak gençlerimizi her türlü madde bağımlılığından korumak ve kollamak bizim görevimizdir. Burada yapılan sosyal sorumluluk projesini de bu nedenle önemsiyor ve üzerinde durulması gereken bir mesele olduğunu biliyoruz. Gümüşhane şehrimiz, Türkiye’nin en az suç işlenen şehridir. Bunda biz şeref ve onur duyuyoruz. Ama madde bağımlılığı denildiği zaman bazen sinsi bir şekilde aramıza girebiliyor. Bu nedenle de siz değerli gençlerimizin bilinçlenmesi gerekiyor” dedi.
Gümüşhane Valisi Okay Memiş yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Dünya artık iletişimde yaşanan gelişmeler sonucu bir köy haline geldi. Dünyanın herhangi bir yerinde bir şey olduğunda anlık olarak haberdar olmaktayız. Dikkatli bakıldığında sadece kamu kurumlarının değil, ailelerin ve sivil toplum örgütlerinin de bu konuya önemle bakması lazımdır. Çünkü bundan 30-40 yıl önce ülkemiz bu bağımlılık yapan maddelerin gelişi üzerinde olan bir güzergâh iken, artık maalesef kullanıma doğru eğilim gözlenmektedir. Bu mesele Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın İçişleri Bakanımızın özellikle üzerinde durduğu bir konudur. Bizler kamu görevlileri olarak sizlere çeşitli sosyal imkânlar sağlamakla mükellefiz. Çocuklarımızı ve gençlerimizi her türlü kötü alışkanlıktan uzak tutacağız. Sizlerin nefes alabileceğiniz bütün tesisler, özellikle eğitim, sağlık gibi temel altyapılara sahibiz. Baktığımız zaman sadece fakir aile, parçalanmış aile çocukları değil, hiçbir sorunu olmayan, ailesi çok iyi eğitimli, çok varlıklı olan ailelerin çocukları dahi bu madde bağımlılığına doğru yönelebilmektedirler. Bu nedenle de bugün burada bizlere verilecek çok önemli bilgilerin olacağına inanıyorum. Bu programın düzenlenmesinde emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Hem madde bağımlılığı ve hem uyuşturucu ile mücadele kapsamında büyük işler başaran Emniyet Müdürümüz başta olmak üzere tüm polis teşkilatımıza, Jandarma Alay Komutanım ve bütün jandarma teşkilatına 24 saat esasına göre bizleri korudukları için tebrik ediyorum”
Yapılan protokol konuşmalarının ardından başlayan seminerde panelistler, gençlerin düştüğü uyuşturucu ve madde bağımlılıklarından örnekler vererek, madde bağımlılığı ve uyuşturucu hakkında çeşitli bilgiler verdi.
Panelin moderatörlüğünü yapan ATV Ankara Temsilcisi Şebnem Bursalı; bağımlılıkta medyanın rolünün neler olduğunu işleyeceklerini dile getirerek, “Madde bağımlılığında medyanın rolü kullanılan dil, üslup ve haberlerin veriliş şeklinden dolayı aslında panzehir olayım derken maalesef zehir haline gelebiliyor. Bunu yaptığımız haberlerin yansımaları açısından da görebilmekteyiz” açıklamasında bulundu.
Kanal 7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet ise “Bizim toprakların insanlarında ticarette ve eğitimde çok güzel başarı hikâyeleri ortaya çıkmaktadır. Madde bağımlılığında sadece korku üzerine bir sunum yaptığımız zaman burada bulunan bütün gençlerimizin potansiyel birer bağımlı olarak görmemize neden olabilir. Dünyada 247 milyon civarında kişi uyuşturucu kullanıyor. Bunların 88 milyonu Avrupa ülkelerinde bulunmaktadır. Bize gelince bundan 7 yıl önce toplam nüfusun %2,47’si kullanmaktaydı. Bu tabi az bir rakam değil, 2018 yılına baktığımızda ise bu oran %3,01 oranındadır. Sokakta gördüğümüz her genci potansiyel uyuşturucu kullanıcısı görmek de verilen bu mücadelenin olumludan daha çok olumsuz sonuç vereceği kanaatindeyim” dedi.
Kanal 24 Ankara Temsilcisi Melih Yiğitel “Modern çağda madde bağımlılığını sigara, alkol, uyuşturucu ve teknoloji bağımlılığı olarak tanımlayabiliriz. Bağımlı; bir kişinin bir eylem ya da nesne üzerindeki kontrolünü kaybetmesidir. O eylemi ya da o maddeyi azaltıp kestiğinde eğer bir eksiklik bir yoksunluk ve bir öfke hali varsa o kişi artık bağımlıdır diyebiliriz. Tabi maalesef medya bu güne kadar işte çok kötü bir rol oynadı. Özellikle dizilerde örneğin, öfkelenince sigara yaktı, neşelenince sigara yaktı. Medyanın yaptığı en büyük tehlike budur. Bunu izleyenlere yaşatmaktır. Uyuşturucu ile bağımlılıkta başarı hikâyeleri üzerinden verilen mücadele çok önemlidir. Yani girmiş, ölmüş, geçmiş olsun değil de halen geç değil, halen buradan dönülebilir mesajı vermek önemlidir” dedi.
Çağımızın önemli bağımlılığı aslında elimizde bulunan telefonlardır diyen İnternet Medya Bilişim Federasyonu (IMEF) Genel Başkanı Dr. Süleyman Basa, “Bizler federasyon olarak devamlı okullarımızı ziyaret edip gençlerimize internetin yararlı ve zararlı yanlarını anlatmaya çalışıyoruz. İnternet ve sosyal medya bağımlılığından bahsedecek olursak aslında internet dünyanın en önemli buluşudur. Dünyada internet kullananların yarısında bir sosyal medya hesabı bulunmaktadır. Türkiye’ye baktığımızda ise 2013 yılında aktif internet kullanıcısı %39 iken 2018 yılında bu oran %87 olmuştur. Cep telefonlarımız bizlerin ayrılmaz bir parçası oldu. Öncelikle internette gezinirken zaman farkındalığımızı yitiriyoruz. Türkiye’deki çocukların %25’i interneti bağımlılık hatta hastalık derecesinde kullanmaktadır. Bunların %18’i yabancılarla iletişime geçmektedir. %7’si gerçekte hayatta buluşuyor ve bunların önemli bir kısmı da bazen istismara uğramaktadır. Aslında sosyal medya hesabınız sizin nüfus cüzdanınızdır, ailenizin olduğu bir ortamdır. Sosyal medyadan tanımadığınız kişilerden gelen istekleri kabul etmemelisiniz. Çünkü sosyal medyada iyi niyetli kişiler olduğu kadar maalesef çok büyük oranda kötü niyetli kişilerde bulunmaktadır. Siz bir gazetede ya da televizyonda uyuşturucu satıcısı reklamı görebilir misiniz hayır, ama sosyal medya bunların reklamı ve satışı anlamında en önemli mecrasıdır” dedi.
Kanal Urfa Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Toru da yaptığı konuşmada “Uyuşturucu ve madde bağımlılığı ile mücadelenin önemine değinerek “Bu mücadele her ne olursa olsun devam etmelidir.” dedi
Panelde son konuşmyı yapan Akşam Gazetesi Ankara Temsilcisi Emin Pazarcı, medya olarak madde bağımlılığıyla mücadelenin neresindeyiz ve neresinde olmalıyız sorusuna cevaben “Burada bağımlılıkla mücadele bir kültür meseledir. Mesela bizim ağaçlarımız ve fidanlarımız var biz bunlara yeteri kadar su vermezsek beslemezsek bunlar kuruyacak ve ciddi anlamda sıkıntıya girecektir. Çocuklarımızda bu ağaçlar gibidir, onları bu zararlılardan korumak için takip etmek durumundayız. İlkokuldan itibaren çocuklarımıza manevi olarak korunma bilgilerini vermeye çalışmalıyız. Çocuklarımıza manevi değerlerimizi öğretmeliyiz. Onlara uyuşturucu maddelerinin zararlı yanlarını öğretmeliyiz. Bu açıdan bu tür seminere ve programlara daha çok ağırlık verilmeli özellikle buralara eğiticileri de getirmek lazımdır. Bizler bu madde bağımlılığı açısından ciddi oranda bir saldırı altındayız bu nedenle bu saldırılara karşı tedbirleri artırmamız gerekiyor” açıklamasında bulundu.
Madde bağımlılığı konusunda İnternet, sosyal medya, aile ve toplumsal çevrenin etkilerinin işlendiği seminerde panelistler madde bağımlılığı ile mücadelenin terörle mücadele ile eşdeğer tutulmasının altını çizdi. Seminer soru-cevapların alınmasının ardından toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.