Hasan Pir
Cumhuriyetin 100. Yılına denk gelen 2023 yılı seçimleri her bakımdan büyük önem taşıyor.
Birinci önemi: Cumhuriyetin 100. Yılında yapılıyor olmasıdır. Bu seçimlerde seçilen Cumhurbaşkanı ve milletvekilleri Cumhuriyetin 2. Yüzyılının ilk seçilmişleri olacaklardır.
İkinci önemi: Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin vatandaşlar tarafından beğenirliğinin bu seçimlerde test edilmesi olacaktır. Zira, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ilk uygulamasını vatandaşımız geçtiğimiz beş yıllık dönemde yaşadı, gördü. Vatandaşımız, 2023 seçimleri ile bu sistemi ya ibra edecek ya da sisteme dur diyecektir. Seçimler bu bakımdan da çok önemlidir.
Üçüncü önemi: Yüz yıllık Cumhuriyetin son 20 yılında Türkiye’nin yetiştirdiği dünya Lideri Sayın Erdoğan’ın bu liderliğinin devam edip etmemesi meselesidir.
Dördüncü önemi: PKK ve FETÖ terör örgütleri başta olmak üzere bütün terör örgütlerini saf dışı bırakan ve bitirme noktasına getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ekibinin 2023 yılında seçilerek devam etmeleri Türkiye’nin yeni yüzyıla tertemiz dünya lideri bir ülke olarak girmesini sağlayacaktır.
Beşincisi ve belki de en önemlisi: Türkiye’deki özelde muhafazakâr seçmenin, genelde ise sağ seçmenin geçmiş dönemlerdeki amatörlüklerini bırakıp profesyonel bir seçmen özelliğine sahip olup olmadığının test edileceği en önemli seçim 2023 seçimi olacaktır.
Türkiye’de sağ seçmen dünyayı okuyabiliyor mu? Bu profesyonelliğe geldi mi? Bunu bize 2023 sandığı gösterecektir. Profesyonellik noktasında CHP seçmeninin sağ ve muhafazakâr seçmenden daha profesyonel olduğunu söylemek mümkün. CHP’nin Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu yapılan bunca seçimde hep kaybetmesine rağmen hiçbir CHP’li seçmenden Kılıçdaroğlu aleyhinde bir söz işitemezsiniz. Çünkü, partilerine bir partiden ziyade bir ideoloji profesyonelliği bakıp sahip çıkıyorlar. Ama gelin görün ki, muhafazakâr vatandaşlarımızın tarih boyunca horlanmışlığını ve dışlanmışlığını 20 yılda ortadan kaldıran, bütün İslamî yaşayış engellerinin önünü açan Sayın Erdoğan olmasına rağmen sağ seçmen fotoğrafın tamamını okuyamamanın getirdiği bir amatörlükle hâlâ patates ve soğan fiyat hesabı yapıyor. Sayın Erdoğan’ın geliş ve gidişini patates ve soğan fiyatı ile açıklamaya çalışıyor.
Muhafazakâr seçmenin bir başka amatörlüğü de tarihe olan kayıtsızlığıdır. CHP her dönemde başörtü başta olmak üzere İslamî yaşayış alanlarının önünü kesmesine rağmen ve bu kesme işi CHP’nin kuruluş amaçlarından biri olmasına rağmen, CHP’nin geçtiğimiz günlerde TBMM’ne başörtüsü ile verdiği kanun teklifi muhafazakâr – sağ seçmende CHP’ye karşı bir meyil uyandırıyorsa işte amatörlüğün asıl daniskası da budur…
99 Yıllık CHP’nin ömrü İslam’ın şiarı başörtüsü ile uğraşmakla geçmişken, 28 Şubat döneminde CHP’nin türbanlılara karşı gösterdiği tavır ve yaptıkları zulümler ortada iken, CHP’nin, başörtüsü kanun teklifi ile muhafazakâr seçmene karşı şirin görünme tavırlarının bir tuzak olduğunu anlamayan muhafazakâr-sağ seçmen hâlâ amatör demektir… Hâlâ tarihten ders almamış demektir…
Muhafazakâr – sağ seçmen artık amatörlükleri bırakmalı… Dünya gerçeklerini görmeli… Sadece Türkiye’nin fotoğrafını değil, dünya fotoğrafını da bir bakışta okuyabilmeli ve Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’a ve ekibine sahip çıkmalıdır…
Güzel günler dileğiyle.