HASAN PİR’İN KÖŞE YAZISI
Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, AK Parti Genel Başkanı seçildikten sonra, 29 Mayıs 2017 Pazartesi günü Bakanlar Kurulu ve MKYK üyeleri ile grup başkanvekillerine AK Parti Genel Merkezi’nde verdiği iftar yemeğinde yaptığı konuşmada “Metal Eskimesi” deyimini kullanarak, şöyle diyordu: “Bu yılsonuna kadar biz tüm il yönetimlerini, ilçe yönetimlerini, belde yönetimlerini yenilemek durumundayız, adeta bir metal eskimesi görüyorum, dolayısıyla bu değişikliği yapmaya mecburuz. Belediyelerimizde nerelerde ne gibi eksiklik var, şikâyetler nedir, bunların üzerine gitmemiz gerekiyor.”
METAL ESKİMESİ YA DA METAL YORGUNLUĞU NEDİR?
“Metal yorgunluğu” metallerde yaşanan yapısal bozukluklardır. Titreşim, çekme, basma, sürekli esneme, kimyasala maruz kalma, ani soğuma ve ani ısınma, sürekli yük altında iken yüksüz bırakılma veya tam tersi hiç yük almıyorken yük altında bırakılma gibi durumlarda metalleri oluşturan atomların aralarındaki bağlarda oluşan gevşemenin adıdır.
CUMHURBAŞKANI’NDAN ERKEN TEŞHİS
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “METAL ESKİMESİ” deyimi ile AK Parti’ye ilk neşteri vurmuştur. Bu ilk mesaj sonrasında AK Parti kurmayları “METAL ESKİMESİ” veya “METAL YORGUNLUĞU” üzerinde çalışmaya çoktan başladılar bile…
AK Parti’de “Metal yorgunu” özelliğine sahip kişilerle artık siyaset yapılmayacak demektir. Sayın Cumhurbaşkanı’nın bu mesajından sonra AK Parti’de kadro yenileme çalışmaları yapılacak ve dinamik, enerjik, bilgi donanımlı, toplumla daha kısa sürede entegre olan kadrolarla yola devam edilecektir.
METAL ESKİMİŞLİĞİ YAŞAYAN BÜROKRATLARIN DURUMU NE OLACAK?
AK Parti bir şekilde kendi yorgunlarını en kısa zamanda temizleyecektir. Peki ya devletin içindeki metal yorgunları nasıl temizlenecek?
Sayın Cumhurbaşkanımız aslında bu konuşmasıyla devletteki yorgun bürokrat ve yöneticilerin de temizlenmesi gerektiğine işaret etmiştir.
Devlet kurumlarında “metal yorgunluğu”na uğramış o kadar çok yönetici var ki? Bunların bir an önce -maddi mağduriyete sokulmadan- hemen kenara alınması gerekir.
Bürokrasi denilince hemen akla Ankara geliyor. Aslında bürokrasi yönünden her il bir Ankara’dır. Her il öncelikle kendi yorgunlarını tespit edip kenara çekmeli, dinamik, donanımlı, cesaretli, inisiyatif üstlenen, halkla bütünleşmesini bilen, samimi ve güler yüzlü ve liyakatli insanlar iş başına getirilmelidir.
En kısa şekliyle; aynı görevde, aynı yerde beş yılı aşkındır çalışan yöneticiler bir teste tabi tutulmalıdır. Halka sorulmalıdır. Performanslar ölçülmelidir. O zaman her şey ortaya çıkar. Beş yıl sonrasında görev yerleri değiştirilmelidir. Çünkü beş yıldan sonra işletme körlüğü ve o makamı “benleştirme” başlıyor.
Elbette ki beş yıl ve üzeri olup da yüksek performanslı, yani metal eskimesine uğramamış yöneticiler olabilir. Ama, bütün bunların bir gözden geçirilmesi gerekir.
EN TEHLİKELİ NOKTA…
Bir yöneticinin metal eskimişliği sadece kendisine mahsus kalırsa belki çok da önemli değildir ama, çevresine sirayet ederse o zaman katmerli tehlike var demektir.
Örneğin; illerden ve şehirlerin yönetiminden birinci derece sorumlu olan valiler ve belediye başkanları, çok hassas olmazlarsa bu tür tehlikeyi pek göremezler.
Valiler ve başkanlar, yapılacak işlerde o işin başındaki müdüre danışırlar. Peki o kişi, yıllardır aynı görevde ise kendi rahatını bozacak bir cevap verir mi? Kesinlikle hayır… İşte bunun adıdır bürokraside kokuşmuşluk ve metal yorgunluğu…
Valiler ve başkanlar daha görevlerine başlar başlamaz, bu metal yorgunu ama, kurnaz bürokratlar tarafından hemen sarılırlar.
Valiler ve başkanlar, görev yapacakları ili veya kenti kendi gözlemleri ile tanımaya fırsat bulamadan, bu kurnazlar sayın valileri ve sayın başkanları çoktan yönlendirmişlerdir bile… “Şu şöyledir, bu böyledir, şunun yanına uğrama, bununla konuşma, şu işe yaramaz, bu işe yarar v.b…”
En önemlisi de bu tür bürokratlar kime düşmansa, valiler ve başkanlar da onların yönlendirmesiyle o kişilerden uzak durular veya o bürokratlar kimlere dost ise valiler ve başkanlar da o kişilere dost olmak zorunda kalırlar. Onların yönlendirdiği yerlere girer çıkarlar. Bu durum aslında halk tarafından hemen fark edilir, sokaklarda bu durum konuşulur ama bu konuşmaları üst yöneticiler nedense pek duyamazlar…
İşte bu nokta, kokuşmuşluğun başladığı yerdir. Eğer sayın üst yöneticiler; illerini, kentlerini ve insanları tanımak için kendi gözlemlerini bizzat yaparlarsa kazanırlar, yoksa o metal yorgunu veya kurnaz müdürlerin yönlendirmesi ile yıllarını doldurup görevlerinden ayrılırlar.
VALİ VE BELEDİYE BAŞKANLARI İÇİN BİR ÖNEMLİ NOKTA DA ŞUDUR…
Vali ve belediye başkanlarının metal yorgunu, kurnaz bürokratların eline düşmemelerinin birinci yolu; o ilin yazılı ve internet basınını bizzat kendilerinin takip etmesinden geçer. Hatta bu tür üst yöneticiler için vatandaşlarla en güzel diyalog yolu da sosyal medya hesaplarıdır. Genellikle twitter hesapları ile halka açılma ve halkla konuşmak; aynı zamanda metal yorgunu bürokratları da devreden çıkarmak olur…
BİZ SAYIN CUMURBAŞKANIMIZA GÜVENİYORUZ
Allah’ın izni ile Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti içindeki metal yorgunlarına da, devletteki metal yorgunlarına da dur diyecektir. Biz Sayın Cumhurbaşkanımıza güveniyoruz.
Allah; Sayın Cumhurbaşkanımıza güç, kuvvet versin. Amin…
Güzel günler dileğiyle.