Hasan Pir
6 Şubat 2023 pazartesi günü Kahramanmaraş merkezli olarak meydana gelen ve 10 ilimizde yoğun olarak yaşanan depremin etki sahası; hem nüfus açısından, hem de alan büyüklüğü açısından Türkiye’nin yaklaşık 1/7 sine tekabül etmektedir. Bu kadar büyük özellikli bir deprem için “küçük kıyamet” benzetmesini yapmak mübalağa olmaz sanırım.
Deprem her ne kadar 10 ilimizde etkili olmuşsa da aslında etki alanı 85 milyon vatandaşımız ve bütün ülkemizdir.
Küçük kıyamet diye tabir ettiğimiz bir devasa deprem afetinde devletimiz milletimiz ile el ele verip en kısa süre içinde sahaya hâkim olmuş ve risk yönetimine başlamıştır. Deprem sonrası kurtarma ve müdahale çalışmaları ilk andan itibaren başarı ile devam etmektedir.
Devletimizin gücü ve kuvveti elbette ki güçlü ve kuvvetli bir milletin devleti olmasından ileri geliyor. Güçlü milletin elbette güçlü devleti olur. Hem devletimizin, hem de milletimizin bu deprem felaketine müdahale refleksinde bu önemli hasletleri gördük ve yaşadık.
Depremin ortaya koyduğu büyük acı elbette unutulmaz. Vefat eden canların acısı elbette unutulmaz. Allah hepsine rahmet etsin. Diğer acıların üstesinden devletimiz gelir. Kısa sürede maddi kayıplar telafi edilir. Bu noktada herkes devletimize güvenmelidir.
Devletimizin en üst yetkilisi Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, devlet adına milletimize söz verdi. Deprem yaraları en kısa sürede sarılacak dedi. Biz, devletimize ve Sayın Cumhurbaşkanımıza güveniyoruz.
Pek çok cana mezar olan 6 Şubat Kahramanmaraş depremindeki bina çökmelerinin nedenlerini ve niçinlerini elbette ki adli ve idari yetkililer kısa zamanda araştıracak ve sonuçlandıracaklardır. Zaten pek çok binada bu araştırmalar yapıldı ve yapılıyor.
Bu depremde; -mevzuata rağmen- eğer bürokrasinin, hatır, gönül veya rant ilişkisinden kaynaklı verdiği tavizler sonunda kurallara uyulmadan yapılan binalar varsa ve bu özellikli binalarda çökmeler ve yıkılmalar yaşanmışsa kimsenin göz yaşına bakılmamalı gereken yapılmalıdır. Yoksa, Allah korusun milletimizin devletimize güveni sarsılır.
Bu bölgedeki deprem müdahale çalışmaları tamamlandıktan sonra, hiç vakit kaybedilmeden ve yeni bir depreme maruz kalınmadan Türkiye’nin 81 ilinde bütün binaların depreme dayanıklılık testi, projeye uyum testi ve kullanılan malzemenin standartlara uyum testi yapılmalıdır. Testi geçemeyen binaların müteselsil yetkili ve sorumluları ile ruhsat veren yetkililer hakkında yasal işlem başlatılmalıdır.
Bu necip millet devletine güveniyor. Bu güveni sarsıcı hareket eden kim olursa olsun gözünün yaşına bakılmamalıdır.
Güzel günler dileğiyle.