YENİ TÜRKİYE, YENİ HEYECAN VE 100 GÜNLÜK PLANLAMA

HASAN PİR’İN KÖŞE YAZISI 24 Haziran 2018 sonrası Yeni Türkiye’de “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sitemi” kurumsallaşmaya devam ederken, bir taraftan da Sayın Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında kurulan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin Birinci Kabinesi tarafından zamanla yarış denecek bir hız ve enerji ile yeni çalışmalar devam ediyor. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile ilgili olarak 24 Haziran 2018 tarihinde yapılan seçimden […]

HASAN PİR’İN KÖŞE YAZISI

24 Haziran 2018 sonrası Yeni Türkiye’de “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sitemi” kurumsallaşmaya devam ederken, bir taraftan da Sayın Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında kurulan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin Birinci Kabinesi tarafından zamanla yarış denecek bir hız ve enerji ile yeni çalışmalar devam ediyor.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile ilgili olarak 24 Haziran 2018 tarihinde yapılan seçimden bugüne 44 gün geçti. Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’ın yeni hükümeti  açıkladığı 10 Temmuz 2018 tarihinden bugüne ise sadece 28 gün geçti. Bunları şunun için yazıyorum. Eğer eski sistem olsa idi, biz şu anda hâlâ “güvenoyu” aşamasındaki işlerle uğraşıyor olacaktık.

Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, 3 Ağustos 2018 Cuma günü yeni kabinenin 100 günlük icraat programını açıkladı. 100 günlük icraat program kitapçığı da aynı gün yayımlandı. Kitapçıkta 100 günlük süre içinde yapılması planlanan 400 proje yer alıyor.

100 gün içinde, yani yaklaşık üç buçuk ay içinde bu 400 proje uygulanmaya başlanmış olacak. Bu dönemi daha sonra inşallah yeni proje paketleri takip edecek.

İşte yeni Türkiye bu demek. Hız demek, planlama demek…

Yıllarca hep hantal yapıdan şikâyetçi olmadık mı? Hep ağır gidişi tenkit etmedik mi? İşte şimdi yeni Türkiye, hızlı Türkiye dönemi başlamış oldu.

Vatandaşlar olarak bizim de bu hıza ayak uydurmamız gerekir. Öncelikle ülkemiz için, devletimiz için, vatanımız için ve devletimizi yönetenler için dua edeceğiz. Yöneticilerimizin muvaffakiyeti için dua edeceğiz, onlara destek vereceğiz, onları tebrik edeceğiz…

Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’ın Ankara’da Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde  yaptığı 100 günlük icraat programı ve projelerle ilgili açıklamasını baştan sona takip ettim. Sayın Cumhurbaşkanımızın bir sözü, belki de 100 günde yapılması planlanan 400 proje kadar önemliydi. Cumhurbaşkanımız bu çalışmaları yaparken “Ne aldanan, ne de aldatan olacağız” ifadelerini kullandı.

Bu ifadeler çok önemli. Vatandaşımıza güven veren ifadeler. Adeta sigorta özellikli taahhüt ifadeleri…

Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın bu açıklaması da gösteriyor ki; “Doğruluk, mesailerin tanzimi ve güven” Yeni Türkiye’nin harcı olacaktır.

Vatandaşını aldatmayan, her zaman doğru söyleyen, mesailerini planlayıp, proje bazlı çalışma yapan ve hem kendilerine, hem de milletine güvenen, şeffaf olan bir hükümetin başarısız olması mümkün değildir.

Hükümetin ortaya koyduğu 100 günlük icraat planlaması yerelde de örnek alınıp, bu hıza ayak uydurulmalıdır.

Anadolu’da, illerimizde yapılacak çok işimiz var. Taşra kurumları da kendilerine 100 günde (yaklaşık üç buçuk ayda) tamamlanacak projeler yapıp kamuoyu ile paylaşmalıdırlar. Hele hele Gümüşhane gibi çalışma mevsiminin en geç kasım ayında bittiği yerlerde etkin planlamalar ve uygulamalar yapılmalıdır. Vatandaşımıza işlerin bitiş tarihi teminatı verilebilmelidir. Bitiş tarihi teminatı verilen çalışmalarda projeleri yürütenler daha hassas, daha hızlı, daha dikkatli olmak zorundadırlar.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin kurumsal yapısı ve kabinesi ile yerel kurumların aynı hız ve kararlılıkta çalışma entegrasyonu için Sayın Cumhurbaşkanımızın 3 Ağustos tarihinde yapmış olduğu deklarasyon bir milat kabul edilmelidir.

100 gün için planlanan 400 projenin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.

Güzel günler dileğiyle.

 

Exit mobile version