Hasan Pir
Tarih boyunca gelmiş geçmiş bütün milletlerde YÖNETİCİLİK “ateşten gömlek” olarak görülmüştür.
Kur’an-ı Kerim’in pek çok ayetinde yöneticilerle ilgi hususlar yer almaktadır. Bunlardan biri de Nisa suresinin 58. ayetidir. Bu ayet-i kerimenin meali şöyledir: “Allah size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor. Doğrusu Allah, bununla size ne güzel öğüt veriyor! Şüphesiz ki Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.”
Kur’an tefsirleri; “emanetle adaleti” bir arada zikreden bu ayetin idareciler hakkında indiğini yazmaktadırlar.
Bu ayete göre yöneticilik bir emanet olduğu gibi, yönetimde adaleti gerçekleştirmek de bir görevdir.
Peygamberimiz Hz. Muhammed (a.s.v.); bir hadis-i şeriflerinde; “Bir gün adaletle yönetmek, altmış yıl (nafile) ibadetten hayırlıdır.” buyurmuşlardır. (Müttakî, Kenzü’l-Ummal, 6/12)
Hadis kaynak kitaplarından “Buhari”de geçen bir hadis-i şerifte de Efendimiz (a.s.v.) “İnsanları idare etmeyi üzerine alan bir kimse, kendini ve ailesini düşündüğü gibi yönettiği kimseleri düşünmedikçe kıyamet gününde cennetin kokusunu bile alamaz.” buyurulmaktadır. (Buharî, Ahkâm 8)
Adalet ve hakkaniyet ölçülerine uyarak yöneticilik yapmak, Peygamberimizin en önemli prensiplerinden biridir. Peygamberimiz (a.s.v.); hırsızlık yapan ama soylu bir aileden olduğu için affedilmek üzere kendisine getirilen bir kadınla ilgi olarak; “Vallahi Muhammed’in kızı Fatıma da aynı işi yapsa elini keserdim.”) buyurarak adalet duygusundaki hassasiyetini belirtmiştir. (Müslim, Hudud 11)
Peygamber Efendimiz (a.s.v.); “Kendisine en sevimli olan ve kıyamette derecesi en yüksek kimselerin adaletli yöneticiler olduğunu, en sevimsiz olan ve âhirette azabı en şiddetli olan kimselerin ise zalim idareciler olduğunu” da bildirmiştir. (Tirmizi, Ahkâm 4)
Peygamberimiz Hazreti Muhammed’in (a.s.v.) hayatı, bizim için her konuda olduğu gibi yöneticilik konusunda da en güzel örneklerle doludur.
Yöneticilik yapanların; Peygamberimizin hayatındaki yöneticilik uygulamalarını sık sık okumaları gerekir.
Adalet elbette ki sadece yöneticiler için değildir, herkes için geçerlidir ama adalet elbisesinin en güzel yakıştığı kişiler yöneticilerdir.
Eski tabirle “idareciliğin”, yeni tabirle “yöneticiliğin” koltuk, gösteriş ve cazibesine kapılanların “yönetimde adaletin” ne anlama geldiğini tarihteki ve özellikle ayet ve hadislerdeki örnekleriyle irdelemeleri ve incelemeleri gerekir.
Son olarak diyoruz ki; Hazreti Ömer Efendimizin; “Dicle’nin kenarında bir kurt kapsa bir koyunu, yarın adl-i İlahi Ömer’den sorar onu” diyerek gösterdiği hassasiyet, âdil bir yöneticinin fotoğrafı olsa gerektir.
Güzel günler dileğiyle.