Yusuf Sadık, Arkadaşı Alişan Ergin’i anlattı
Yusuf Sadık – Eğitimci Yazar
11 Ocak 2024 Perşembe günü vefat eden ve yine aynı gün doğum yeri Gümüşhane’nin Merkez Dörtkonak Köyünde toprağa verdiğimiz Alişan ERGİN kardeşim dost bir insandı.
Çocukluk, gençlik ve yaşlılık yıllarımızda hep beraber olduk. Yaşadığımız her çağımızda birlikteliğimiz kıskandırılacak kadar muhkemdi. 1938 olan doğum yılımız için, “Atatürk memleketi bize emanet ederek ebedi aleme göç etti. Fikri hür, vicdanı hür nesiller yetiştirmemizi istemişti. Bir eğitimci olarak O’nun bu isteğini yerine getirdiğim için son derece mutluyum” derdi.
85 yıllık bir yaşam sürecini dolu dolu yaşayan değerli dost kardeşim Alişan Ergin 1949 yılında girdiği Erzurum- Pulur Köy Enstitüsünden 1955 yılı Haziran ayında, ilkokul öğretmeni olarak mezun olur. Aynı yılın Eylül ayında Van- Özalp İlçesinin Çubuklu köyüne tayin edilir. Köy İran sınırına yakın bir köydür. 140 mevcutlu okulda tek öğretmen olarak Önce Kurmanç dilini öğrenir, sonra da öğrencilere Türkçe öğreterek görevini sürdürür. İlk aylığı 143 liranın 125 lirası ile bir kol saati aldığını, ikinci yıl atanan Trabzonlu bir öğretmen arkadaşını trafik kazasında kaybedince kaldığı yalnızlığı hiç unutamadığını söylerdi.
Van serüveninden sonra Gümüşhane İl emrinde önce Kelkit -Çimenli sonra da Torul-Bahçeli (Coloşana) köyünde görev yapar. 1960 askeri darbe döneminde de muhtarlık görevini üstlenir. Bir süre sonra çocuk okutma durumundan Gümüşhane Merkeze atanır. 1979’da Merkez İlköğretim Müdürlüğü’ne getirilir. Ve 26 yıl hizmetten sonra da 1981 yılında emekli olur.
Merhum Alişan ERGİN hocam cesaretlidir. Emeklilik döneminde hiç bilmediği bir iş kolu ile tanışır. Ağabeyi Hüseyin Ergin ile “Demokrat Gümüşhane” Gazetesini satın alarak matbaacılık ve yerel gazeteciliğe başlar. Hocam yeteneklidir. Kısa sürede gazeteciliği öğrenir ve “Basın Bir Milletin Müşterek sesidir” sloganı ile yayın hayatını sürdürür. 12 Eylül 1980 darbesinden sonra Av.M.Oltan Sungurlu ile Anavatan Partisini (ANAP) kurar. Bu partinin 1983-1989 il başkanlığını yapar.
Öğretmen kökenli siyasetçi Alişan Ergin halk arasında “kıyım” diye tanımlanan hiçbir eylemin altında imzası olmamıştır. İlkeli bir particilik yapmıştır. Herkese eşit mesafede olmaya azami derecede özen göstermiştir. O’nun bu tavrı, yani 4 kesimi kucaklama erdemi Genel Başkan ve Başbakan Turgut Özal tarafından taktir edilir. Kendisini “Büyük Başkan” unvanı ile taçlandırır. Herkesin Alişan dayısı olur…
Hasılı, Osman Ağa torunu, Mehmet Ağa oğlu Alişan Ergin, öğretmen Alişan Ergin, yönetici Alişan Ergin, gazeteci Alişan Ergin ve siyasetçi Alişan Ergin. Yaşadığı kente (Gümüşhane’ye) olan hizmet borcunu fazlasıyla ödeyen bir değerimiz olmuştur.”
Çevresinde sevilen, paydaşları arasında sayılan Alişan Ergin, artık yoruldum diyerek iş hayatını tek oğlu Abdulkerim’e bırakarak son 10 yıldır kışları Trabzon’da yaz aylarını ise köyü Dörtkonak’ta geçirmiştir. Ramazan ayında ihtiyaç sahiplerine sunduğu gıda paketi yardımı, baba vasiyeti olarak çeşme, yol, cami gibi halkın istifade ettiği mekanlara olan yardımı ve 5.000 dönüm arazisini Üniversite Vakfına bağışlayacak kadar cömert olan tavrı, yüzde 80 Kurmanç diline olan hakimiyeti, siyasetteki isabetli tahminleri, şahsi işleri için gazetesini asla kullanmadığı, söylediği yanık türkülerle ud çalarken bana eşlik etmesi, sevgili dostun bilinmeyen özelliklerinden bazılarıdır.
Alişan Ergin dostumuz artık aramızda yok. Kolay unutamayacağımızı biliyorum. Ne var ki hayat devam ediyor. Unutulması imkânsız hatıraları ile avunmaya çalışacağız.
Geride bıraktığı eşi Meliha abla, Oğul Abdulkerim, torunlar Dr. Ali Uğur, İngilizce Öğretmeni Harika, Bankacı Şahika, Ağabey Hüseyin Ergin olmak üzere tüm sevenlerine baş sağlığı, kendisine Allah’tan rahmet diliyorum. Mukaddes üç aylar başlangıcında, Cuma günü ve Regaip (bol sevap) Kandili gecesinde “İşte geliyorum” diyerek Hakk’a yürüyen dost kardeşim Alişan Ergin için başka ne söyleyebilirim ki…