(Bediüzzaman Hazretleri’nin Yazdığı Risale-i Nur Tefsirinin Çeşitli Yerlerinde Geçen Kur’an Tarifleri)
Kur’ân;
* Şu kitab-ı kebir-i kâinatın bir tercüme-i ezeliyesi, * Ve âyât-ı tekvîniyeyi okuyan mütenevvi dillerinin tercüman-ı ebedîsi, * Ve şu âlem-i gayb ve şehadet kitabının müfessiri, * Ve zeminde ve gökte gizli esmâ-i İlâhiyenin mânevî hazinelerinin keşşafı, * Ve sutûr-u hâdisâtın altında muzmer hakaikin miftahı,.. * Ve âlem-i şehadette âlem-i gaybın lisanı, * Ve şu âlem-i şehadet perdesi arkasında olan âlem-i gayb cihetinden gelen iltifâtât-ı ebediye-i Rahmâniye ve hitâbât-ı ezeliye-i Sübhâniyenin hazinesi, * Ve şu İslâmiyet âlem-i mânevîsinin güneşi, temeli, hendesesi, * Ve avâlim-i uhreviyenin mukaddes haritası, * Ve Zât ve sıfât ve esmâ ve şuûn-u İlâhiyenin kavl-i şârihi, tefsir-i vâzıhı, burhan-ı kàtıı, tercüman-ı sâtıı, * Ve şu âlem-i insaniyetin mürebbîsi, * Ve insaniyet-i kübrâ olan İslâmiyetin mâ ve ziyası, * Ve nev-i beşerin hikmet-i hakikiyesi, * Ve insaniyeti saadete sevk eden hakikî mürşidi ve hâdîsi, * Ve insana hem bir kitab-ı şeriat, * Hem bir kitab-ı dua, * Hem bir kitab-ı hikmet, * Hem bir kitab-ı ubûdiyet, * Hem bir kitab-ı emir ve davet, * Hem bir kitab-ı zikir, * Hem bir kitab-ı fikir, * Hem bütün insanın bütün hâcât-ı mâneviyesine merci olacak çok kitapları tazammun eden tek, câmi’ bir kitab-ı mukaddestir. * Kur’ân Arş-ı Âzamdan, İsm-i Âzamdan, her ismin mertebe-i âzamından geldiği için; Kur’ân; * Bütün âlemlerin Rabbi itibarıyla Allah’ın kelâmıdır; * Hem bütün mevcudatın İlâhı unvanıyla Allah’ın fermanıdır; * Hem bütün semâvât ve arzın Hâlıkı namına bir hitaptır; * Hem rububiyet-i mutlaka cihetinde bir mükâlemedir; * Hem saltanat-ı âmme-i Sübhâniye hesabına bir hutbe-i ezeliyedir; * Hem rahmet-i vâsia-i muhîta nokta-i nazarında bir defter-i iltifâtât-ı Rahmâniyedir; * Hem Ulûhiyetin azamet-i haşmeti haysiyetiyle, başlarında bazan şifre bulunan bir muhabere mecmuasıdır; * Hem İsm-i Âzamın muhitinden nüzul ile Arş-ı Âzamın bütün muhâtına bakan ve teftiş eden hikmetfeşan bir kitab-ı mukaddestir. * Ve şu sırdandır ki, “Kelâmullah” ünvanı, kemâl-i liyakatle Kur’ân’a verilmiş ve daima da veriliyor. Kur’ân; * Nokta-i istinadı, bilyakîn, vahy-i semâvî ve kelâm-ı ezelî, * Hedefi ve gayesi, bilmüşahede, saadet-i ebediye, * İçi, bilbedâhe, hâlis hidayet, * Üstü, bizzarure, envâr-ı iman, * Altı, biilmilyakîn, delil ve burhan, * Sağı, bittecrübe, teslim-i kalb ve vicdan, * Solu, biaynilyakîn, teshir-i akıl ve iz’an, * Meyvesi, bihakkılyakîn, rahmet-i Rahmân ve dâr-ı cinân, * Makamı ve revacı, bilhads-i sâdık, makbul-ü melek ve ins ü cân bir kitab-ı semâvîdir. |
(Kaynak: Risale-i Nur Külliyatı)