MUSTAFA AKDEMİR’İN KÖŞE YAZISI
Bu yazıyı aslında on gün önce yazdım. Mc Kinsey gibi firmalarla iş tutmanın sakıncalarını izah etmeye çalıstım. Çok şükür Reis müdahale etti ve bu hatadan dönüldü ancak yine de bu yazıyı payşlaşmanın faydalı olacağı kanaatindeyim.
Malum hükümetin yapmış olduğu bazı icraatları anlamadığımız zaman onların bildiklerini bilmediğimiz için hemen eleştirmek yerine “ hikmet-i hükümeti” bilmiyoruz deriz. Yani bizim bilmediğimiz onların bildikleri bişey vardır ki böyle yapıyorlar diye düşünürüz.
Ancak Mc Kinsey olayında durum biraz farklıydı. Yani neden böyle bir şey yaptıklarını sayın Bakan Albayrak açıkladı bizde hikmet-i hükümeti öğrenmiş olduk.
Öncelikle şunu ifade edeyim uzun yıllar Amerikada ve Hollandada yaşamış ve çalışmış birisi olarak bu tür şirketlerin yapısını ve işleyişini biraz biliyorum. Hatta benim Hollanda’da 10 yıl çalışmış olduğum şirket bile bu süre zarfında iki kere bu şekilde dışarıdan yardım aldı ve onlarla yakından çalıştım.
Kısacası işler çığırından çıktığında ve durumu toparlayacak kapasite şirkette olmadığında dışarıdan (sözüm ona)uzmanlar getirilir ve onların işleri yoluna koyup size teslim etmesi istenir ve daha sonra onlardan devraldığınız işi ve düzeni siz devam ettirirsiniz ve tabi başınız sıkıştığında yine onlara sorarsanız ne yapalım diye ve onların tavsiye ve yönlerdirmeleri ile işleri yürütmeye çalışırsınız. Yani bu devam eden (çok pahalı) bir süreçtir ve sizinle alakalı çok şey bilirler…
Burda dikkat çekmek istediğim husus gelen kişilerin ne kadar uzman oldukları bir yana işinizle ve şirketinizle alakalı söz konusu probleme temas eden her şeyi onlarla paylaşmak ve tüm şifreleri vs onlara vermek zorunda olmanızdır. Öyle ya adamlar işlerinizi yoluna koyacaklar!
Şimdi söz konusu bir şirketse en kötü senaryoda bile riskin boyutları belli, sonuçta bir şirketi teslim ediyorsunuz ve batarsa şirket batar. Ancak söz konusu bir devletse durum çok farklıdır ve düz bir şirket mantığı ile düşünemezsiniz. Çünkü:
1-Paylaşılacak bilgiler bir milletin hayatiyeti ile ilgilidir ve ( batarsa bir şirket batar) diyemezsiniz çünkü devlet batmaz ve maliye kayıtlarıa iflas etti diye yazılıp piyasadan silinmez.
2-Şirketin sahibi ya da yönetimi seçim gibi araçlarla belli sürelerde değişmediği için yapılan bir programa sonuna kadar uyma iradesi vardır ancak devlet hükümetler tarafından yönetildiği için hükümet değiştiğinde mali politikalar ve yönetim bir anda komple değişebilir dolayısıyla danışmanlık için kiralanan şirkete “artık lazım değilsin git” denildiğinde süreç kesintiye uğrayacak. Halbu ki bu tür çalışmalardan sonuç alınabilmesi yapılan programdan taviz vermemeye bağlıdır. Peki bir hükümet böyle bir programa tavizsiz uymayı ne kadar garanti edebilir?
3-Kiralanan şirket (tüm) ekonomik sırlarınıza vakıf olacak ve hatta sizin adınıza onları yönetecek ya da size nasıl yönetmeniz gerektiğini söyleyecek bu sebeple kiralanan şirketin ekonomik savaş içerisinde olduğumuz bir ülkeye ait olması, aynı zamanda düşman saydığınız devlet ve şirketlere danışmanlık yapıyor olması ve hakkında birçok şaibe olması aldığınız riski daha da artırıyor. Unutmayalım ki birlikte çalışacağınız insanlar (kurumlar) ne kadar işlerinin ehli olurlarsa olsunlar, güvenilir ve dürüst olmazlarsa çok kötü sonuçları olabilir.
Burada yok efendim sadece bir danışma şirketi istediğimiz kadar bilgi veririz ve tavsiyelerine de istersek uyarız, istemezsek uymayız falan diyenler oldu. Siz hiç doktora gidip hastalığınızın sadece bir kısmını anlatıp gerisini sakladığınız oldu mu? Peki bu durumda doktorun teşhisi ve vereceği ilaçlar sizi nereye götürür? Ya da doktorun tavsiyesine uymayacaksanız doktora niçin gidersiniz?
Bu maddeleri çoğaltabiliriz ama çok da gerek yok. Bence bizim sorunlarımızı analiz edecek, çözüm önerileri üretecek, bunun planlamasını yapıp uygulamasını organize edecek insan kaynağımız fazlasıyla mevcut yeter ki doğru insanları doğru işlerde istihdam edelim hem zaten iş ehlinin elinde değilse değil bir danışma şirketi hepsiyle birlilte çalışsan ne olur? Bizim akıl veren bir danışmana ihtiyacımız yok bizim kurumlarımız arasındaki mesailerin güzelce tanzim edilmesine ve kaynaklarımızın doğru ve akıllıca kullanılmasına ihtiyacımız var.