ALİ ÖZDOĞAN
Ne yazık ki benliğin bir tehlikeli tezahürü yapışmış vaziyette çoğumuza…
Ben’lerle ortaya çıkıp biz olmuşuz ya..
Sıra gelmiş biz içinde en’lere..
Öyle ya, “ben” yarışmak “en” olmak ister..
Yetmedi Hakkın emanetini çalıp sahiplenmek hırsızlığı zahir..
Gazi koşusunda yarışacakmış gibi nefis atlarını besleyecegiz ya..
Ne bulursak önüne koyuyoruz ben’lerin..
Ne bulursak..
Ömrünü hak yolda geçirip yaşantısıyla hüsn-ü misal olan din büyükleri bile velev bir kusuru dahi olsa yaftalanmak üzere ilgi alanımızda..
Bir velinin bırakın hayatını, konuşmasının bir kelimesini bile anlamaktan aciz ama şişkin benlikli nâdanlar, onların o güzel hayatlarını kurcalayıp güya kusur bulup beylik laflar ediyor..
Boşuna gayret etmeyin beyler, onlar zaten kendilerini hiç görüyorlar..
Hakikate vakıf olarak her şeyin Allah’tan ve onun olduğunu biliyorlar..
Allah’ın mülkünü çalarcasına sahiplenip sizin gibi kör benliğine yamamaya çalışmıyorlar..
Uğraşmayın..
Bir de bu gafil ü nâdanların bizim tarafta güya hakperest ezik versiyonları mevcut…
Nereye mensup olduklarının farkında olmayan..
Belki de karşı tarafın egosunu bunların bu aşağılık kompleksli tavırları pohpohluyor…
Neymiş efendim falanca amir müdür ya da bilmem kim bunların vakfına gelmiş yahut bunlardan birilerine yakınlık göstermiş..
Yahu velev dünyanın en meşhuru gelse hâşâ Allah’ın dininin ona ihtiyacı mı var? Yoksa onun mu Allah’ın dinine…
Konuşurken yerlere sürünecek..
O hak kelamı yerde anlatılmaz diyesi geliyor insanın da diyemiyor niçin; gıybet, tarafgirlik, inad, hased cephanesi şeytanının elinde hazır..
Ne yapalım susuyoruz mecbur, içimizden söylenip..
İnsan biraz mensubiyetin izzetini muhafaza eder yahu…
Nereye mensubiyetin…
Bu gurur mu onur mu ayır biraz yahu..
Hülâsa, Rabbimiz cahil hallerimizden kurtarsın bizi inşaallah..
Göçmeden…