Türkiye Kamu Çalışanları Vakfı (TÜRKAV) Gümüşhane Şubesi’nin 9 hafta süren “İletişim ve Medya Seminerleri” programı “Eleştiri kültürü ve eleştirel bakış” konusuyla tamamlandı.
Özel İdare İş Merkezindeki TÜRKAV salonunda TÜRKAV Gümüşhane Şube Başkanı Ercan Küçüköner ve davetlilerin katılığı mesleki ve kişisel gelişim eğitim seminerinde konuşan Gümüşhane Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Ersin Diker, Türk toplumunun ihtiyacı olan fakat geliştiremediği kültürünün eleştiri kültürü olduğunu söyledi.
Eleştirel bakış açısının üniversitelerde ders olarak okutulması gerektiğini kaydeden Diker, bunun toplum geneline yayılması da gerektiğini belirterek, “Ülke olarak bu kültürümüz çok gelişmediği için bu sıkıntıları yaşıyoruz. Eleştiri denince yıkıcı eleştiri anlaşılıyor, amacımız yapıcı eleştiri yapmak olmalı” dedi.
“Başarılı insanlar eleştirel kültüre ve bakış açısına sahip insanlardır”
Yapıcı eleştirinin geliştiren bir durum olduğunu ifade eden Diker, “Eleştiriyi çok kabul eden bir toplum değiliz. Karşımızdakini kırmadan, aşağılamadan yapmamız gerekiyor. Toplum olarak eleştirel bakış açısıyla yetişseydik böyle olmazdık. Dünyadaki tüm gelişmiş toplumlarda eleştirel kültür gelişmiştir. Başarılı insanlar eleştirel kültüre ve bakış açısına sahip insanlardır. Ülkemizde eleştiriye ve eleştirel kültüre karşı bakış açısı farklı. Haliyle eksiklikler ve yanlışlıklar gelenekselleşiyor. İnsanlar eleştiriyi hakaret olarak kabul ediyorlar. Herkes her şeyi ben bilirim modunda” diye konuştu.
“Gerçek eleştiri yol gösterir, destek olur, moral verir, iletişimi güçlendirir”
Eleştiri yaparken üslubun çok önemli olduğunu vurgulayan ve eleştiri kültürünün dostluğu, güveni pekiştireceğini ifade eden Diker, “Mahalleden başlayarak devleti oluşturan her kesimde eleştiri kültürünü oluşturmamız gerekli. Eleştirilerin dozu da önemli. Kişisel özelliklerine değil ne yaptığına bakmak lazım. Heves ve heyecanını tüketmemek lazım. Amacımız yıkmak, yok etmek değil. Gerçek eleştiri yol gösterir, destek olur, moral verir, iletişimi güçlendirir. İyi niyetli, yol gösterici olacağız. Eleştiriyi kabul etmezsek bir adım ilerleyemeyiz. Kimin eleştirdiği değil eleştirilen konu ve özne önemli. Fikirler çatışsın, kişiler değil. Eleştiri kültürünün oluşması için hoşgörü kültürünün yaygınlaşması lazım. Sabır, anlayış lazım ve etkili dinleme, iletişim ve empati olmalı. Saygı, nezaket, hoşgörü olmalı” ifadelerini kullandı.
“Eleştirmek bir kültürdür ve toplum gelişmesine katkı sağlar”
Dedikodu, suçlama, şikayet ve hareketin eleştiri olmadığının altını çizen Diker, “Bilgi sahibi olmadan eleştiriye başlayamayız. Araştırma yapıp bilgi sahibi olup sonra eleştireceğiz. Eleştirmek bir kültürdür ve toplum gelişmesine katkı sağlar” sözleriyle konuşmasını tamamladı.
“2 program daha yapacağız”
Programda konuşan Türkiye Kamu Çalışanları Vakfı (TÜRKAV) Gümüşhane Şube başkanı Ercan Küçüköner ise 9 haftalık İletişim ve Medya Seminerleri programının sona erdiğini belirterek, “TÜRKAV Gümüşhane şubesi olarak bu yıl 2 konsept düşündük. Birincisi salı günleri rutin ve her hafta yeni bir konu ve konuşmacının olduğu “Ülkede birlik, ülküde birlik, devlet söyleşileri” programı yaptık. Bunun dışında Gümüşhane’de kamu çalışanlarına, gelecekte siyaset düşünenlere, kamu yöneticilerine hem mesleki anlamda gelişim hem kişisel anlamda gelişim, onlara entelektüel derinliği kazandıracak bir bakış açısı kazandıracak, gelecekte onlara bir ufuk açacak bir okul düşündük. Bu sene planladığımız 3 tane okulumuzun birincisini bugün itibariyle bitirdik. Önümüzdeki hafta 12 haftalık yeni bir eğitim programımız başlayacak. Ondan sonra da bir 10 haftalık yeni bir eğitim mesleki ve kişisel gelişimim eğitimimiz olacak. 2-3 tane daha çok özel programımız olacak inşallah. Ben şahsım ve teşkilatım adına bu programa katılan tüm katılımcılarımıza ve basınımıza teşekkür ediyorum” dedi.