Rubai Mısralarında Hikmet Damlaları (82) - GÜMÜŞHANE'DEN HABER - Yerel Haber SitesiGÜMÜŞHANE'DEN HABER – Yerel Haber Sitesi

1 Kasım 2024 / Kuruluş: 15 ŞUBAT 2012

Rubai Mısralarında Hikmet Damlaları (82)

Giriş Tarihi: 05 Haziran 2023 - 0:15

Son Güncelleme: 05 Haziran 2023 - 0:15

ŞAİR ALİ ÖZDOĞAN

DUYSA NE DER

Aşka inanmaz güyâ titredi dîl kûşesi

Duysa ne der gül içün duysa hezârın sesi

Bilse nasîbinde var ah şu hayat neşvesi

Duysa ne der gül içün duysa hezârın sesi

KEDERİMSİN

Ne şu kalbim kırılır ah ne de incitti derim

Kaderimsin yazıdır yazdı ya Mevlâ-yı Kerîm

Ki O’nun nîmetisin sen a benim tâc-ı serim

Neşe duydunsa neşemdir kederin bil kederim

EY GÜL

Ey gül bu ne naz bak ne avaz eyledi bülbül

Duymaz gibisin nağme-i saz eyledi bülbül

Ağlatma yeter dertli hicaz eyledi bülbül

Ah inleyerek Hakk’a niyaz eyledi bülbül

GÖRMEZ Mİ

Görmez mi gözün sanki benim kalbimi görmez

Hûn etti yeter ey güliter kalbi mi görmez

Bilmem ki nedir nâz ü tegâfül niye cânâ

Ah saklayamam fâş ederim sırrı cihâna

BENLİK PAZARI MI

Benlik pazarı mı bu istidâd sergisi mi

Senin midir a nefsim yoksa Hak vergisi mi

Uyan a sermest uyan üç gündür senin rüyan

Yetişir tövbekar ol aczini eyle beyan

İmtihanmış de ya Rab hem çok kısa şu ömür

Çoğunu zâyi ettim kalan olmasa kömür

BEN

Açmam yetişir kalbimi bargâh edemem ben

Derdnâk olamam yok sevemem âh edemem ben

Firkatle yanıp kor gibi eyvâh edemem ben

Sevmem sevemem kimseye hîç âh edemem ben

GÖNLÜM

Yıllarca aşka hasret hüznüyle gezdi gönlüm

Ruhunda buldu cânâ sevdânı sezdi gönlüm

Yazgım kaderde vardın bilmezdi tezdi gönlüm

Aşkın içimde dâim zannetme bezdi gönlüm

BU AKŞAM

Hüznüyle batan bir günü gönder de bu akşam

Seyreyleyelim ay ile mehtâbı denizden

Neş’eyle bakıp zevk edelim hem alalım kâm

İster gidelim bin ışığın gittiği izden

EY BÂD-I SABA

Ey bâd -ı sabâ kuş bu sabah zikrini duymuş

Hû hû diyerek sanki senin hüsnüne uymuş

Söyletti kuşu ah o huşû hikmeti buymuş

Hû hû diyerek sanki senin hüsnüne uymuş

FİRKATTEN FERAGAT

Ben de bildim aşka düşmek fâni demden bir kemâl

Söyle cânâ söyle firkatten ferâgat var mıdır

Bâb-ı Hakk’tır kalbe koymuş ol Cemil-i zülcelâl

Gayrı bilsen gayrı sevsen canda tâkat var mıdır

ŞU GÖNÜL

Ahvâlini etvârını can sevdi pekâla

İncitme demem kırma demem sevse ne âlâ

Fermânı mı dinler şu gönül bilmedi hâlâ

İncitme demem kırma demem sevse ne âlâ

İMTİHANDIR

Sevdim diyeceksin ah ömür mâni

Öyle yaratılmış burası fâni

Bilmezsen niçin ne murâd-ı Sânî

Gözlerin hep nemli bakışın süzgün

Baharın dert içre çicekler üzgün

Elbet imtihandır kullar sınansın

Yaratan bilmez mi onlar inansın

Hikmet düşünmeyen derdine yansın

Gözler hep nemlidir bakışlar süzgün

Baharlar dert içre çicekler üzgün

SAY Kİ ÂMASIN

Göz kapattın oldu akşam seç oyunlardan oyun

Kör hayat varmış firıldak her oyundan bin doyun

Say ki âmâsın güneş yok say ki yoktur hiç ecel

Vakti gelmiş gör muaccel ağla olsaydın koyun

SIRRI NEDİR

Değmez mi sevip koklayayım solmada güller

Ah sırrı nedir nağme ne der bülbül-i şeydâ

Firkat mi yakar söyle niçün yandı gönüller

Dâvet mi acep aşka düşen rûh-i rüveydâ

AH..

Ah muammâ çün muhabbet mâye derler can içün

Çâre yoktur amma firkatten gönül biryân olur

Kalbi koymuş Hakk teâlâ aşk-ı Hakk her ân içün

Bilmeyüp fânî sevenler çeşm-i hûn giryân olur

AH! MECAZ..

Sevdi göynüm düştü birden ah inan cânan sana

Söyle n’olur bir defâcık yar deyûben ansana

Ye’si sevdâ dert midir cânâ fedâdır can sana

Söyle n’olur bir defâcık yar deyûben ansana

İZ’AN EYLE

Hû deyûben ve zikre durmuş gör şu gökler kehkeşan

Gel de iz’an eyle nefsim kâinat hikmet feşan

Hakk’a kul olmakta engeldür şu fânî sırnaşan

Gel de iz’an eyle nefsim kâinat hikmet feşan

YA RAB

Madem candan öte cânan da gider

Canın kıymeti ne bilirim ya Rab

İmtihan’çün cümle gül ü güliter

Ebed illerinde eyleme harab

İSTEMEM

Bûy-i ezhar içre olsam sanki bir fark var mıdır

Ben o cânân kûy-i yardan ayrı düşmek istemem

Söyleyin ah nâr-ı firkat gül dalından hâr mıdır

Ben bu ceşm-i cûy-i bardan ayrı düşmek istemem

CÂNÂ

Her bir bakışın rûhuma yaz meltemi sanki

Binlerce hüzün firkatinin bir demi cânâ

Sevdâya düşen ayrılamaz elde mi sanki

Çöllerde o mecnun gibiyim dilde mi cânâ

DİL ANLATAMAZ

Ey gonca-i rânâ şu gönül bûyini gözler

Dil anlatamaz acze düşer rûyini sözler

Bilmem ki neden orda bile kûyini özler

Dil anlatamaz acze düşer rûyini sözler

CEVR Ü CEFA

Bekler de gönül yârelenir bûy-i vefâdan

Sevdikçe sever amma çeker cevr ü cefâdan

Derd içre durur kısmeti yok sanki safâdan

Sevdikçe sever amma çeker cevr ü cefadan

VEFASIZ

Bir sahte tebessüm de mi çok gördü vefâsız

Bilmez ki günâh âh ile kalp kırdı vefâsız

Mecnûna mı Leylâya mı aşk sordu vefâsız

Bilmez ki günâh âh ile kalp kırdı vefâsız

SEN

Güller sunuver gül konuşup gülleri der sen

Ah durma gönül ehli olup bûyini ver sen

Envâ-i muhabbet ne demek sırrına er sen

Ah durma gönül ehli olup bûyini ver sen

NEDİR HİKMETİ

Sergerde mi beyhûde mi âzâde midir hey

Gel söyle nedir hikmeti can hikmeti fânî

Âmâde midir nefsine beyzâde midir hey

İnsan ne şu hayvan ne demek bil de meânî

AH KİMİ SEVSE

Bilmez mi gönül ah edecek ah kimi sevse

Firkat ile eyvah edecek ah kimi sevse

Bin derde girizgâh edecek ah kimi sevse

Firkat ile eyvah edecek ah kimi sevse

image_print

HABERLER