15 Temmuz hain FETÖ darbe girişiminin atlatılmasından sonra,  bu yapıyı çözmeye ve ortadan kaldırmaya çalışan Devlet kurumları yoğun bir şekilde çalışmalarına devam ediyor.

15 Temmuz gecesinde yaşanan vahamet gün geçtikçe insanın kanına daha çok dokunuyor.  İçinizden birileri çıkıp sizi yok etmeye çalışıyor.  Kendi kuruntularını gerçekleştirmek için kendilerinden olmayanları öldürmek…

Kendilerinden kabul etmedikleri bizi, sizi ve hepimizi öldürerek Türkiye’yi ele geçireceklerdi.

Bu hainliği yapanlar kesinlikle cezasız kalmamalıdır. Bu hainliği organize eden ve arkasında bulunanlar da kesinlikle cezasız kalmamalıdır.

Devletin uçağını, tankını, topunu alıp, milleti yok etmeye çalışan hainlere hiç kimse şefkat ve acıma da göstermemelidir. Aksi takdirde, acıyan ve şefkat gösterenler de zalimlerin ve hainlerin taa kendileri olur.

MASUMLARA GELİNCE;

Kendisini masum görenlerin, ya da masum olanların zaten endişe edecekleri bir durum yok. Devlet  kurumlarımız ve yargımız kılı kırk yararak inceleme yapıyor.  FETÖ terör örgütü ile ilgisi olmayanlar elbette ayıklanacaktır. Ama, bu kişilerin masum olup olmadıklarını –kanaatimce-  en yakınları, aileleri bile bilmiyor. Onun için devletin ve yargının elindeki belgeler esastır. Devletimize, adalet makamlarımıza güvenmek zorundayız. Masum olanların endişe etmemeleri gerekir. Haklarında sehven işlem yapılan masumları zaten devletimiz görevlerine geri iade etmeye başladı bile.

DİLEKÇE GENELGESİ MASUM VATANDAŞLARIMIZI RAHATLATTI

15 Temmuz FETÖ darbe girişimi sonrasında  “isimsiz, imzasız, adressiz” dilekçelerle pek çok masum vatandaşımız hakkında  asılsız ihbarlar çoğalmış olmalı ki; Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım İmzası ile 21 Ekim 2016 Cuma günü Resmi Gazete’de yeni bir genelge yayımlandı. ( 21 Ekim 2016 Tarihli ve 29864 Sayılı Resmî Gazete)

Başbakanlığın bu genelgesi ile;  özellikle FETÖ soruşturmaları sürecinde asılsız dilekçelerin de önü kesilmiş oldu.

Bu genelge gereği;  bundan sonra, sahibinin adı soyadı, imzası ve adresi olmayan dilekçeler yetkililerce incelemeye alınmayacak.

Özel düşmanlıktan, kıskançlıktan, kendisine rakip görmekten, siyasi mülahazalardan ve en kötüsü de ortalığı karıştırmaktan, yani fitne çıkarmak arzusundan kaynaklı olarak pek çok masum için devlet kurumlarına verilen “BU DA FETÖCÜDÜR” mantıklı sahte dilekçelerin de böylece önü kesilmiş oldu. Aslında bu yapılan çalışmayla toplum düzeninin sarsılması önlendi.

VATANDAŞLARIMIZA DÜŞEN SON GÖREV

Gerek  FETÖ, gerekse PKK gibi hain ve eli kanlı terör örgütleriyle mücadelede vatandaşlarımız aktif rol almalıdır.  Bildiğimiz her doğruyu, elimizdeki her belge ve bilgiyi mutlaka yetkililerle paylaşmalıyız. Korkmamalıyız. Bu vatana, bu devlete, bu milletle, bu bayrağa, bu demokrasiye vatandaş olarak önce biz sahip çıkmalıyız.

Allah, yar ve yardımcımız olsun.

Güzel günler dileğiyle.