A.Güngör Üçüncuoğlu Gümüşhane'de Haftanın Konuğu Oldu - GÜMÜŞHANE'DEN HABER - Yerel Haber SitesiGÜMÜŞHANE'DEN HABER – Yerel Haber Sitesi

28 Mart 2024 / Kuruluş: 15 ŞUBAT 2012

A.Güngör Üçüncuoğlu Gümüşhane’de Haftanın Konuğu Oldu

Giriş Tarihi: 12 Ocak 2021 - 22:01

Son Güncelleme: 07 Nisan 2021 - 22:46

GÜMÜŞHANE OLAY GAZETESİ’NİN HAFTANIN KONUĞU RÖPORTAJI12.01.2021

ARAŞTIRMACI YAZAR A. GÜNGÖR ÜÇÜNCÜOĞLU  İLE HAFTANIN KONUĞU RÖPORTAJI

Röportaj:  Hasan PİR, Bekir BULUT, Rüveyda USTA

OLAY GAZETESİ: Sayın Üçüncüoğlu bize kendinizi tanıtır mısınız A.Güngör Üçüncüoğlu Kimdir?

A.GÜNGÖR ÜÇÜNCÜOĞLU: Ben Adnan Güngör Üçüncüoğlu, 20.5.1946 tarihinde Torul/Gümüşhane de doğdum. İlk ve ortaokulu Torul’da, Sanat Enstitüsü’nü Gümüşhane’de bitirdim. 1967 yılında İstanbul’a tahsil gittim, ancak hem okuyup hem çalışmayı yapamadığım için tahsil hayatıma son noktayı koydum. 4 sene İstanbul’da mesleğim olan kaynakçılığı sürdürdüm. 1971 de askere gittim ve asker dönüşü Torul Adliyesi’ne zabit kâtibi olarak girdim. Sonra şef ve seçim müdürü oldum ve  32 sene sonra 2000 yılında emekli oldum. Üçüncüoğlu Yardımlaşma Kültür Derneği’nin de kurucusu ve başkanıyım. Nurşen Hanımla 1974 yılında evlendim.  3 kız ve 1 erkek evladım ve 7 tane torunum var.  

İstanbul’da iken Osmanlı Arşivleri Genel Müdür Yardımcısı Cevdet Türkay ili tanıştık. Çok samimi olduk ve kendisine bir gün sorduğum “Ben kimim?” sorusu üzerine bana Osmanlı Arşivi’nden gerekli olan bilgi ve belgeleri vermesi ile başladığım tarihçiliği 50 seneden fazladır sürdürüyorum.

OLAY GAZETESİ: Güngör Bey, Gümüşhane sizi enerji dolu araştırmalarınızla tanıdı. Bugüne kadar kaç kitap yazdınız?

A.GÜNGÖR ÜÇÜNCÜOĞLU: Ben okumayı çok severim… Meraklı bir insanım zaten bir insanın yazar olabilmesi için üç önemli kişiliğe sahip olması gerekir: Merak, inat ve araştırma hırsı.. Bunlardan bir tanesi eksikse yapılan yazarlık sekteye uğrar, bir gün bıkarsınız… İşte bu üç özelliği taşımış olmalıyım ki, 50 senedir hiç durmadan, bıkmadan, araştırma yeteneğimi kayıp etmeden bu güne kadar basılı olarak 19800 sayfadan ibaret 64 eserim oldu. Bugün de yeni bir eserim daha basılıp 1000 adet olarak Torul’a geldi.

OLAY GAZETESİ: Tarih araştırmacılığınızın kökeninde ne var, bu araştırma sevgisini size kim aşıladı?

A.GÜNGÖR ÜÇÜNCÜOĞLU: Yukarıda kısa olarak açıkladım bu açıklamama bir şeyler daha katmak isterim… Okumayı sevmeyen insan, okumada bıkkınlık yapan insan belki 5-10 tane makale yazar ama sonu yoktur. Belki bir şiir kitabı yazar, ikincisi yoktur. Belki bir belgesel veya kendi mesleği ile ilgili bir iki belki 3 eser yazar başkası yoktur…

Söylediğim gibi kişinin kendi beyninde, gönlünde azminde okuma yoksa anasına, babasına bir mektup bile yazamaz. Benim bölgemde nice öğretmen arkadaşlarım var 35 sene hizmet etmiş, yaşı 70 olmuş bir gazete alıp okumamış olanlar var… Tabi bu sadece öğretmenlere mahsus değil hemen hemen hepsi öyle…

Ben ortaokul yıllarında, hatta birinci sınıfta Peygamber efendimizin savaşlarına ait eserleri okuyarak ilk adımımı attım. 1965 yılından itibaren satın aldığım eserleri hiç atmadım onları mukaddes bir unsur gibi sakladım. Bu gün Torul’da 100 M2 üzerine çok güzel kütüphanemde 13 bin kitap mevcut. Gece 02-03’e kadar yazıyorum, okuyorum. Henüz basmadığım bir eserim olan “Benim Aşkım Kitap” adil eserimde bunları geniş olarak ele aldım. Benim için kitap aşktır, sevdadır, ulviyeti tartışılmaz hevestir, tutkudur.

Size  bir iki anımı aktarayım:

Sene 1958, 12 yaşındayım. Okuma özlemimi giderecek kitap bulmak zordu hatta imkânsızdı… Kenan Özer isminde (Rahmetli oldu) bir arkadaşım ile şu anda Düzce’de yaşayan Ali Ayhan ve ben üç kişi tek bisikletle Trabzon’a gidip orada uzun sokakta yere serili okunmuş eski kitaplar satılıyordu -arkadaşlarım sinemaya giderken- ben elimde babadan alabildiğim en fazla 1 Tl. ile 3- 5 kitap alıp yine üç kişi bisikletle Torul’a dönüyorduk.

Karadeniz bölgesini ilgilendiren savaşlar hakkında araştırma yapıyordum. Bu arada “Çürüksü” savaşına rastladım. Bu ismi ve bu savaşın nerede, nasıl yapıldığını bir sene devamlı araştırdım bilen, duyan yok. Bir gün;  Rize Televizyonu’nda her cumartesi günü “Gümüşhane’nin Gündemi” adlı program yaparken kahvehaneye giren bir minibüs şoförü “Çürüksu yolcusu kalmasın” diye bağırdığında hemen o şoförün yanına gidip “arkadaş şu Çürüksu nerede?” diye sorduğum ve ertesi günü de o kaleye gittim.

Gümüşhane bölgesinde  araştırma; derleme ve inceleme yapan akademisyen ve yazar arkadaşlardan Artvin bölgesinde “Gümüşhane” köyüne merak edip giden var mı? Ben bu köyü duyduğumda 500 Km. yol giderek bu köyün muhtar odasına kadar giderek köy hakkında incelemelerde bulundum.  

İstanbul Başbakanlık Arşivleri’ne 4 yıl İstanbul da kaldığım süre gittiğim yetmezmiş gibi Torul Adliyesi’nde çalışırken 7 defa gittim.. Ankara, Bursa, Erzurum, Amasya, Tokat, Urfa, Samsun kütüphanelerini gezdim, buralardan aldığım bilgi ve belgeler inanın 100 bin sayfayı geçiyor. Evimde 4 tane bilgisayar ağzına kadar bilgi ve belgelerle dolu.

OLAY GAZETESİ: Yaptığınız çalışmalarla mektepli araştırmacıları geri bıraktınız. Hiç yorulmuyor musunuz?

A.GÜNGÖR ÜÇÜNCÜOĞLU: 2017 yılında Şubat ayında kalp krizi geçirdim… 5 damarım değişti…Yoğun bakımdan çıktım servise aldılar beni orada iyi bir uyandıktan ve aklım başıma geldikten sonra yanıma gelen oğluma ban kalın bir defter kalem al gel dedim.,. Bir saat içinde Taka Gazetesi2ne köşe yazısı yazdım…13 gün hastanede kaldım, bu zaman zarfında Gümüşhane Gümüş Kent, Trabzon Taka Gazetesi’ne köşe yazıları yazdım.

Ben tahsilime hukukçu veya gazeteci olacağım diye okula başladım. Mektepli olarak ikisini de okuyamadım ama sizin de bildiğiniz gibi ilk haberimi 1976 senesinde Cumhuriyet Gazetesi’ne yazdığım gibi Kelkit’e sürülmüştüm.

İkinci merak ettiğim meslek hukukçu olmaktı. Okuyamadım amma hak ve hukukun uygulandığı kurum olan adliyeye zabit kâtibi olarak girdim ilkin şef, sonra seçim müdürü olarak 32 sene sonra emekli oldum.

Bakın adliyeci oldum dedim. Adliyeye girdiğim günden itibaren değişik yazarların hukuk kitaplarını aldım. 1970’li yıllardan itibaren almış olduğum kanun kitapları bu gün kütüphanemde de 50 taneden fazla kalın kalın kanun kitapları arzu eden görebilir.

Noterliğe vekâlet ettim. Adliye yazı işleri müdürlüğüne baktım, benim kişiliğimde yapamam, yoruldum, uyumam lazım mazereti yaşantıma ait lügatimde bulamazsınız

Bir kişi durup dururken ben televizyoncu olacağım diye heves  eder mi? Ben buna kafamı takdim. Rize Kaçkar TV;  Karadeniz bölgesinin tarihi – kültürü için beni davet etti. 2 saatlik programdan sonra Torul’a geldim daha yolda iken televizyon sahibi Osman Delihasan beni aradı “Ağabey programın adını sen seç, senin haftada 2 saatlik bir program yapmanı isterim uygunsa düşün bize haber ver.” dedi.  Sene 2007-2011 Kaçkar TV’de  “GÜNGÖRLE GÜMÜŞHANE GÜNDEMİ” adlı programa her Cumartesi günü Gümüşhane’den – İsmail Akçay’ı, AKP il başkanını, encümenleri, kadın kolları üyelerini,  Bayburt parti il başkanlarını,

iktidar ve muhalefet milletvekillerini, üniversitelerden prof. veya akademisyenleri, Gümüşhane’den sorunları olan halkları, köylüleri götürüp televizyona çıkarttım. Program 4 sene devam etti. Her hafta 400 Km. yol gittiğim için yoruldum ve ayrıldım… Bakın şu anda bile bana program yapmam için öneri geliyor. Yani, yorgunluk benim lügatimde hiç olmadı…

OLAY GAZETESİ: Tarih ve araştırma aşkı sizi ekonomik olarak da yoruyor zannediyorum. Araştırmalarınıza temel olan belgeleri para ile alıyorsunuz. Bu işe nasıl para yetiştiriyorsunuz?

A.GÜNGÖR ÜÇÜNCÜOĞLU: Bu soruyu tam olarak açıklamaya kalksam inanın 300 sayfalık macera yüklü eser olur…  Kim 64 tane eserlerin basılması için her ay 1-2-3 kaynak eser satın alıyor? Kim bankadan kredi çekip eser bastırıyor? Trabzon Celepler matbaasında 6 ay önce baskıya verdiğim 1000 tane basılmış olan son eserimi bu gün (4.1.2021 tarihinde) teslim aldım. Eser, kütüphanemdeki raflarda yerini aldı… 29.12.2020 tarihinde bu eserin basılma parasını verebilmek için Gümüşhane Garanti Bankası’ndan 15 bin Tl  faizi ile birlikte 23.600 Tl. çekip bu eseri bastırdım.

Benim, okuma, öğretme, öğrenme, yazıdan başka yaşantım yoktur. Başka yerde harcayacağım parayı bu yerde harcıyorum… Evim kıra değil, bankadan başka kimseye borcum yok, bazen kardeşlerimden maddi istifa ederken, evvelki yıllarda her bastırdığım eseri 500- 1000-2000 bastırırken bugün 100-250 gibi bastırarak paradan tasarruf etmekteyim. 64 eserimden sadece 7 tanesi sponsor tarafından bastırılmıştır.

Bakın size hep yaşadığım ve içinde olan gerçeklerimi açıklamaya çalışıyorum. Gümüşhane bölgesinde geçmiş ve gelmiş belediyeler bana eser bastırmak için bazıları Torul’a bile geldiler. İsim vermeyeceğim… Son 20 sene içinde 6 belediye başkanına Gümüşhane bölgesi için 9 tane eser yazdım..  8 tanesinin parasını alamadım… Burada kendilerine mesajım… Bana ağabey paramız yok, belediye iflas etti bu parayı bizden alma demiş olsalardı yemin olsun ki helal ederdim…

Arkadaşlar gerçek bir eser yazmak çok emek istiyor. 300 sayfalık bir eseri 500 tane bastırdığınızda 6-7 bin Tl den aşağı basmıyorlar.

Şükürler olsun ki her bastırdığım kitap yok satıyor… Girin Google’ye 12 kitap evinde eserlerim yok.. Şu anda 6 tane yayınevi eserlerimi bastırmak için bana çağrı yaptılar ben hepsini reddettim girin Google bakın, eserlerimin  nasıl satıldığını kâr etmiyorum ama basım parasını alabiliyorum..

OLAY GAZETESİ: Sayın Üçüncüoğlu, ilerleyen yaşınıza rağmen gençlerimize okuma, tarih ve araştırmada hep örnek oldunuz. Sosyal hayatınız nasıl geçiyor, başka neler yapıyorsunuz?

A.GÜNGÖR ÜÇÜNCÜOĞLU: Ben şu anda ruhen ve azim olarak 25-35 Aralığındayım.

Yaşlılık nedir? “Başkalarının ihtiyaç duyduğu bir kişi olmak ve kişinin kendi ailesine veya topluma katkısının yavaş yavaş azalması, kişinin kendini değerli hissetmemesi yaşlılığın insan beynine ve vücuduna verdiği ağır bir değişikliktir. Yaşlılık yoktur fiziksel ya da zihinsel güçsüzlük vardır.

Her canlıda olduğu gibi vücut zamanı geldiğinde ister yaşlı ister genç ölümü tadacaktır. Ben gözümün gördüğü elimin kalem tuttuğu zamana kadar yaşlılığı asla kabul etmem, 25 yaşında imişim gibi çalışmaya devam ederim.

Sosyal aktivite anlamında kitap yazma haricinde yine sosyal hayatla ilgili çalışmaları sürdürüyorum.

2000 yılında emekli olduktan sonra iktidarda bulunan Ecevit’in partisinin  Gümüşhane il Başkanlığı’na getirildim. 2 sene bu görevden sonra istifa ederek siyasette aktif rol almayarak bıraktım. Çeşitli üniversitelerde, yüksekokul ve liselerde 30 dan fazla sempozyum ve konferans verdim. Yıldız Köyü Camii Yaptırma Başkanı, Torul Trabzon Spor Derneği Üyesi, İstanbul Karadenizliler Derneği Üyesi – Delegesi, Torul Yüksekokul Yaptırma Dernek Başkanı, Trabzon Yazarlar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi, Gümüşhane Anadolu Yayın Birliği İl  Başkanı, Torul Motorlu Taşıyıcılar Kooperatif Başkanı, Gümüşhane Ticaret ve Sanayi Odası Üyesi, Torul Üçüncüoğlu Yardımlaşma ve Kültür Derneği Başkanı, Gümüşhane Sanayi ve Ticaret Odası İstişare Kurulu Asıl üyesi olarak hep sosyal hayatın içinde oldum.

2007-2012 Rize Kaçkar TV’de Cumartesi günleri 2 saat canlı “Güngörle Gümüşhane Günleri adlı programı yaptım ve yönettim. Trabzon Yazarlar Birliği Gümüşhane İl Temsilcisi, Gümüşhane Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyeliği, Trabzon Gazeteciler Cemiyeti Misafir üyesiyim.

Bugüne kadar yazarlığını yaptığım gazeteler de şunlardır: Cumhuriyet Gazetesi,  Trabzon Karadeniz Gazetesi, Trabzon Günebakış Gazetesi Kurucusu, Trabzon Taka Gazetesi ilk kuruluş üyesi, Gümüşhane Gümüşkent Gazetesi’nde 5 sene yazı işleri müdürü, Gümüşhane Kuşakkaya Ggazetesi’nde 4 sene yazarlık, Gümüşhane Gümüşkoza Gazetesi’nde yazarlık, Şiran Gündem Gazetesi’nin kurucusu ve yazarı, Kelkit Gündem Gazeteleri,..  Renkli Harşıt Gazetesi’nin sahibiyim.

OLAY GAZETESİ: Yaptığınız araştırmalarla, yazdığınız kitaplarla A.Güngör Üçüncüoğlu bir marka, bir ekol oldu. Bu özelliğinizi aile fertleri nasıl karşılıyor. Çalışmalarınız evde huzursuzluk çıkarmıyor mu?

A.GÜNGÖR ÜÇÜNCÜOĞLU: 50 senelik yazarlık kariyerimin en az 30 yılını eşimle münakaşa ederek geçirdim… 412 TL  maaş alıyordum, yeni evliydim, eksik fazla baba önde yok. Yaşlı ve hasta anam yanımda. 5 tane kardeşim ortaokul, lise ve üniversitede okuyor, üstüne üstlük 4 tane çocuğumun tahsili ve  bakımları… Böyle bir durumda kaynak kitapları satın almak için aile içinde büyük huzursuzluklar yaşıyordum…

412 Tl  maaşımı aldığımda elimdeki borç listesinde 35 kişinin ismi olduğunu bilirim. İşte beni ayakta tutan mücadele hırsımdır… Kim kazandı? Ben kazandım. Kime karşı? Kişiliğime karşı.. Her eserim bana bir kişilik kazandırdı. Onun için şöyle derim: Her insanın kendi mesleğine, inancına, merakına yönelik muhakkak bir eser yazmasını isterim hatta şarttır derim.  İnsanoğlunun yazdıkça,  okudukça, araştırdıkça kişiliği gelişir .

OLAY GAZETESİ: Trabzon’da, 13’üncü yüzyılda Cenevizliler döneminde inşa edilen Güzelhisar Kalesi’nin de yer aldığı yaklaşık 1300 dönüm arazinin Üçüncüzade Ömer Paşa’ya ait olduğunu iddia eden torunları Trabzon 3’üncü Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açmışlar. Siz, 2018 yılında yaptığını açıklamada 1938 yılında açılan dava ile Güzelhisar Kalesi’nin tapusunun Üçüncüoğulları sülalesine ait olduğunun tescillendiğini öne sürmüştünüz. Bu olay nedir, biraz açar mısınız? Kale sahibi olmak nasıl bir duygu?

A.GÜNGÖR ÜÇÜNCÜOĞLU: Bizim Dedemiz Ömer Paşa’nın babası Ahmet Bey Osmanlı yeniçeri ocağının 3. haseki bölüğünün kumandanı idi.  Oğlu Ömer Paşayı 1715 yılında  Torul’un manastır köyünden alıp İstanbul’a tahsile götürdü orada yetişip subay oldu. 1735 yılında Balkanlarda Vidin savaşında kahramanlık gösterip Vidan kalesini aldığı için Padişah tarafından kendisine 3. Vezirlik unvanı ve Beylerbeyi paşayım ünvanlı ile taltif ettirdile. O zaman Trabzon’a vali olarak tayin oldu. 1744’e  kadar Trabzon-Van ve Şebinkarahisar valisi olarak kaldı o zaman bu sarayı yaptırdı. O zaman fakirleri yardım ve fakir çocukları okutmak için Üçüncüoğlu Vakfı’nı  kurdu. İşte o vakif 1956 yılına kadar devam etti. Bu yein Üçüncüoğlu ailesi adına tapuyu tescil 1737 yılında zaten yapılmıştı.

Trabzon’daki mahkeme önemli değil, ben 1916 yılında Torul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne 1916/ 20 sayılı dosya ile dava açtım, 2 sene sürdü. 1918 yılında Ömer Paşa’nın varisi olarak Torul’daki Üçüncüoğlularını tescil ettirdim..

Şimdi vakıf kurabilirsek Trabzon’daki kaleyi ve altından gecen tüneli alıp devlete işletmesi için vereceğiz. Ancak vakıf kurmak biraz zor 100 bin Tl gerekli. Bir gayrimenkul gerekli, büro gerekli,  onu halledebilirsek sonuca ulaşacağız.

OLAY GAZETESİ: Sülalenize ait Gümüşhane ve Torul’da da kale ve benzer şeyler var mıydı?

A.GÜNGÖR ÜÇÜNCÜOĞLU: Torul Demirkapı (Manastır) köyünde Üçüncüoğlu mektep (kale), Tirebolu elegün kalesi, Görele Bedrama kalelerini yaptırdı. Cenevizliler tarafından yapılıp yıkılan kaleleri onartması suretiyle adımıza o zaman tescil edilmişti.  Ayrıca Torul Manastır köyünde olukman yaylası, Sivas’ta Üçüncüoğlu köprüsü… Ama biz sahip çıkamadık yıkıldı.

OLAY GAZETESİ: Güngör Bey, çocukluğunuzun Torul ve Gümüşhane’si ile günümüz Torul ve Gümüşhane’sinde neler değişti. Neler söylemek istersiniz.

A.GÜNGÖR ÜÇÜNCÜOĞLU: Ben bu günü dünle karşılaştırmam… Her geçmiş zamanı o günkü şartlara göre değerlendirmeyi severim. Dün insanların maddi durumu iyi olmamakla birlikte teknolojinin olmaması nedeniyle mutsuzluklarımız vardı. Ama bu gün bir yılda 386 kadının öldürülmesi istismarlar gibi vahşice işlenen olaylar ve ekonomik krizler nedeniyle halk olarak tabi ki düne göre mutsuzuz, ancak devlete inanmak güvenmek gerek, devletimi idare eden iktidarlara da yaptığı hizmetler nedeniyle övgüye, yapamadıklarını eleştirme dışında devleti bir kulağından tutup yere vuranları ne severim ne onları tasvip ederim.. İktidar ve muhalefet asla devleti germemek gerekir…

Müslümanlık kimsenin takdiri ile gelişmediği gibi, milliyetçilik de kimsenin tasarrufunda değildir.  Kendini Müslüman kabul eden, kendini milliyetçi kabul eden Türkiye toprakları üzerinde yaşayan herkes, hepimiz kardeş gibi yaşayacağız ve seçim günü gidip oyumuzu verip yaşama devam edeceğiz.

Onun için iktidar ve siyaset için asla münakaşa edilmemeli ve siyasi bölümlere ayrılmamalıyız. Ancak, bu gün ülkemiz iyi yöne doğru gidiyor ve daha da iyi olacak. Eksikliğimiz, yanlışlığımız yok mu var, ancak dünlere göre her bakımdan iyiye giden ülkemiz siyasi kavgaları bırakmak zorunda… Türkiye’de hiçbir zaman halk haraketli olmamıştır, bizim ülkemiz idarecisine saygılıdır, ihtilallerin tamamen siyasi kavgadan kaynaklandığını söyleyebiliriz. İnşallah bir daha o günlere asla gelmeyiz…

OLAY GAZETESİ: Bir araştırmacı yazar gözü ile Gümüşhane ve Torul’da yapılması gerekli en elzem çalışmalar nelerdir?

A.GÜNGÖR ÜÇÜNCÜOĞLU: Bu soru ne kadar önemli ise buna verilecek cevap da o kadar önemlidir. Ben 75 senenin 5 senesini Gümüşhane dışında geçirdim. 70 senemi Torul’da ve Gümüşhane’de geçirdim.  64 eserimin en az 50 sini Gümüşhane’nin sosyal, ekonomik tarihi üzerine yazdım.

Gümüşhane toprağına olan gönül bağım olmamış olsa bu gün nüfusumu Trabzon veya başka ile alırım. İktidar kim olursa olsun Gümüşhane’ye asla bir fabrika yapılmaz, nedeni ise ham madde olmamasıdır…

Gümüşhane’nin iki tane ham maddesi bulunmaktadır. Madenler ve Turizm… Turizm’i de inanç Turizmi ve maden ve mağara turizmi olarak düşünmek gerek…

Gümüşhane’nin, merkezin eline bakmadan kalkınma için inanç, tarih ve kültür turizminde atağa kalkması gerekir. Bir de kara trenin Gümüşhane’ye gelmesi gerekir.

Madenlerden elde edilen ihracatı çıkarın, 3 -5 kilo pestil satma ile ihracat yükseltemeyiz. Bir gün bu söylediklerim gerçekleştiğinde Güngör’e hak verilir oma o zaman haklısın denilecek Güngör bulunmaz.

OLAY GAZETESİ: Güngör Bey, Yeni Zigana tünellerinin 2022 yılında açılması planlanıyor. Bu tünellerin açılışı sonrası Torul ve Gümüşhane’de neler değişir, Görüşünüz nedir?

 A.GÜNGÖR ÜÇÜNCÜOĞLU: Bulunmaz bir yatırım, bulunmaz bir hizmet. Çağın hizmeti de diyebiliriz. Bunun için AKP  hükümetini ve Cumhurbaşkanını, Gümüşhane milletvekillerini ve emeği ve sözü geçen herkese teşekkür ediyorum. Bu hizmeti,  rüyada dahi görülmeyen bir hizmet olarak söyleyebiliriz. Gümüşhane’ye ne kazandırır? Bölge halkının rahatlığını, Trabzon’a tehlikesiz gidiş – gelişi kazandırır. Gümüşhane’ye istihdam ve ekonomik girdi konusunda hiç bir şey kazandırmaz. Dediğim gibi Gümüşhane’de ekonomik ve istihdama yönelik çalışan 3 maden bilahare kapanacaktır. Madenlerin yenilerinin açılması gerekir yoksa halimiz haraptır.

OLAY GAZETESİ: Gençlerimize tavsiyeleriniz neler olur?

A.GÜNGÖR ÜÇÜNCÜOĞLU: Gümüşhane il ve ilçelerindeki liselerde “Okumanın Önemi” adında 18 lisede,   ayrıca Gümüşhane, Trabzon KTÜ, Akçaabat, Aydın, Torul, Kelkit-Kürtün, Köse lise ve üniversitelerinde sempozyum, konferanslar verdim. Pandemi olmamış olsaydı önemli projeler gerçekleştirecektim.

Gençleri öğretmiyoruz, gençleri okutmuyoruz, gençlerin ne yapması gerektiğini sempozyumlar yaparak onları bilinçlendirmek gerek. Liselerde yaptığım sempozyumlarda yüzlerce öğrenci “Biz de senin gibi yazar olmak istiyoruz, nasıl olunur”  diye soruyorlar. Gençlerin hevesleri var. Öğrencilere rehberlik yapılırsa her türlü çalışmayı yapabileceklerini anladım. Öğrencileri ders eğitim ve öğretimi dışında sosyal yaşama hazırlamak çok önemlidir.

Gençlerimize de diyorum ki; Sevgili gençler şunun arkasına sığınmayın: “Bu gün okulda çok yoruldum, bu gün çok çalıştım, başım şişti veya yoruldum” gibi yanlış tespitlerin arkasına sığınmayın. Çok çalışmaktan yorulma olmuş olsaydı benim ayağa kalkmamak gerekirdi… Ben 4-5 saat uyku, günlük 1 saat yemek içmekle idare ediyorum.… Ve diğer saatlerim okuma – yazma ve çalışma ile geçiyor.

Gençlerimize örnek olması için “benim dünyamın” tanımını yapmak istiyorum:

İŞTE BENİM DÜNYAM.

75 yıl, Hak, hukuk Adaleti savundum

75 yıl, hem ağladım hemi  de güldüm

75 yıl, hayal değil hep gerçekçi oldum

75 yıl, Yaşamım da  64  eser  yazdım

75 yıl, Fakire garibe hep yardım ettim

75 yıl, Durmadan  bıkmadan   yazdım 

75 yıl, Hayalimdeki kütüphaneyi açtım

75 yıl, Gece  gündüz  okudum, yazdım

75 yıl, Hak, Hukuk, oldu benim şiarım

75 yıl, Merakımla, inadımla araştırdım

75 yıl, Koca dünya da boş  yaşamadım

75 yıl, Hep okudum durmadan yazdım

75 yıl, Fakire çaresize hep yardım ettim

75 yıl, Kaynağına  göre  eserler yazdım

75 yıl, Hayâlımdaki, kütüphaneyi açtım

75 yıl  Gümüşhane  için eserler yazdım

75 yıl, Horozlar ötüyor, ben yazıyorum

75 yıl, ayrım yapmadan bilgi veriyorum

75 yıl, Belgelerimi  kayıt altına alıyorum

75 yıl, yazıp okudum geldim gidiyorum

75 yıl, Acısı, tatlısı ile yaşamımı sürdüm

75 yıl, Eserlerimi insanlık adına yazdım

75 yıl, Gösteren Tanrıya hep şükrettim

75 yıl, eserlerimle adımı ölümsüz kıldım

OLAY GAZETESİ: Güngör Bey, bu güzel sohbetiniz ve cevaplarınız için teşekkür ediyoruz.

A.GÜNGÖR ÜÇÜNCÜOĞLU: Ben de, sizlere ve Olay Gazetesi’ne teşekkür ederim. Gümüşhane’ye hizmet etmiş kişilerin hayat hikâyelerini kamuoyu ile paylaşmanız çok önemlidir… Bir gün gelir bunlar gelecek kuşaklara ışık tutar.

KAYNAK: GÜMÜŞHANE OLAY GAZETESİ -12.01.2021

image_print

HABERLER