Hasan Pir
Tarih boyunca pek çok kavim Allah’ın yasak kıldığı davranışları yaptığı için helak olmuş, taş olmuş ve cehennemi boylamıştır.
İyinin ve kötünün, hayrın ve şerrin tarifini ve sınırını Allah (c.c.) belirleyip Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v)’ e bildirmiştir.
Her mü’min için iyilik ve kötülüğün sınırları İslam dini tarafından belirlenmiştir. Yani ölçü Kur’an ve sünnettir. Yoksa herkese göre bir ölçü olmaz. Herkese göre bir ölçü yanlışlığın ve çöküşün başlangıcı olur. Çünkü; ölçüleri yanlış olanların bütün ölçümleri yanlıştır.
“Emri bil maruf ve nehyi anil münker” olarak ifade edilen dini ölçüye göre bir Mü’min Allah’ın emrettiklerini yapacak ve iyiliği emrederken hem kendisi hem de çevresindeki insanları kötülükten vazgeçirmeye çalışacaktır.
AHLÂKSIZLIKLA VE KÖTÜLÜKLERLE MÜCADELE NASIL OLACAK?
Kötülüklerle mücadele etmek her Müslüman’ın görevidir. Bu mücadele ise üç yol ile mümkündür. Hadis-i Şerifte Peygamberimiz bu konuyu tarif etmiştir. Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Bir kötülük gördüğünüz zaman elinizle düzeltiniz, gücünüz yetmezse dilinizle düzeltiniz, ona da gücünüz yetmezse kalben buğz ediniz.”
Yani; kötülüklere el ile engel olmak, dil ile engel olmak ve kalp ile engel olmak.
Kötülüklere, ahlaksızlıklara el ile engel olmak, aile içinde aile büyüklerinin görevidir. Televizyonlarda ahlaksız, yıkıcı filim ve programları kapatmak, internette çocuklarının güvenli internet kullanmasını temin etmek, çocuklarının ahlaksız ve yıkıcı kitapları okumasını engellemek gibi… Ülke genelinde kötülüklere, ahlaksızlıklara el ile engel olmak görevi ise devletindir. Devlet, çıkaracağı kanun ve mevzuatla kötülüklere engel olmak zorundadır.
Dil ile engel olmak her ferdin konuşarak ve yazarak yapacağı bir mücadeledir. Kötülüğün ve ahlaksızlığın engellenmesi için ilgili kurum ve yetkililerle görüşmek ve onlara olayı yazı ile bildirmek bu kapsamdadır. Bu yolu her mü’min denemeli ve toplumda gördüğü kötülüğü yetkililere yazıp bildirmeli, tedbir almaları istenmelidir.
Kalp ile mücadele ise dua le olur. İnsanların ıslahı, ıslah olmayanların cezalandırılması için Yüce Allah’a her zaman dua etmek gerekir.
AHLAKSIZLIK VE KÖTÜLÜKLERİN REKLAMINA ALET OLUNMAMALDIR
Ahlaksızların yaptığı ahlaksızlıklara alet olunmamalıdır. Özellikle sosyal medya platformlarındaki ahlaksızlıkları asla paylaşmamak gerekir. Onların ahlaksız resim ve fotoğraflarını, söz ve davranışlarını aleni olarak toplumla paylaşmak bazen fayda yerine zarar vermektedir. Farkında olmadan ahlaksızlığın ve ahlaksızların reklamını yapmış oluruz. Allah korusun iyilik yapalım derken şerrin artmasına sebep oluruz. Yani bâtılı tasvir ederek insanların zihinlerini, kalplerini, ahlaklarını bozmuş oluruz. Özellikle genç neslin merakını tahrik ederek, onları da bu ahlaksızların kucağına düşürmemek gerekir.
Bu konuda İslam âlimleri şu ölçüyü koymuşlar: “Bâtılı tasvir safi zihinleri idlaldir”
Yani bâtıl olan davranışları, ahlaksızlıkları anlatmak, tasvir etmek, resimlerini, videolarını göstermek saf zihinleri dalalete, kötülüğün içine atmak demektir.
AHLÂKSIZLIK YAPMAK BİR İNSAN HAKKI DEĞİLDİR
Ahlaksızlık hiçbir dinde, hiçbir kültürde, hiçbir millette insan hakkı değildir, özgürlük değildir, demokratik bir hak değildir. Hayvanîleşmektir, canavarlaşmaktır, yobazlaşmaktır, alçalmaktır…
Unutmamak gerekir ki; Cennet ucuz olmadığı gibi Cehennem de lüzumsuz değildir.
