Şair Ali Özdoğan
AYRILIK
Bâd-ı firkat ne esermiş gülü kül etti yakıp
Kavrulan rûhuma âteş gibi izler bırakıp
Ah meğer fâni şu demler su misal gitti akıp
Kavrulan rûhuma âteş gibi özlem bırakıp
Feilâtün feilâtün feilâtün feilün
DİYEMEM
Bilirim yâre-i firkat ne derindir ne derim
Niye sevdim diyemem ki diyemem derbederim
Yazıdır sînede hırkat yazıdır her kederim
Niye sevdim diyemem ki diyemem derbederim
Feilâtün feilâtün feilâtün feilün
EY NAZLI ÇİÇEK
Ey nazlı çiçek ah bilirim nîmet-i Hakk’sın
Sevdâ çağıran rûhuma zannetme uzaksın
İster ki gönüller şu firâk aşkı bıraksın
Sevdâ çağıran rûhuma zannetme uzaksın
Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün
DİLDAR
Pek sevdi gönül rûha hitab eyledi dildar
Ah neşve-i tâb neşve-i tab eyledi dildar
Nûrlandı semâ hoş mehitâb eyledi dildar
Ah neşve-i tâb neşve-i tab eyledi dildar
Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün
LÂNE-İ AŞKIN
Girdâbına düşmüş çıkamaz lâne-i aşkın
Feryâd edecek firkati yar derdini bilmez
Sermest şu gönül neşve-i sevdâ ile şaşkın
Silmez sevenin eşkini dildar bile silmez
Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün
AŞK SANMA
Dur sevme gönül sevme hayâlin sana yardır
Aşk sanma o hep başka bahar başka bahardır
Leyla’da Züleyha’da firâk âteşi vardır
Aşk sanma o hep başka bahar başka bahardır
Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün
AŞK ÖMRE BEDELDİR
Dallar da sararmış yine güz mevsimi gelmiş
Feryadda hezâr sanki firâk bağrını delmiş
Bilmez mi ki aşk ömre bedel ömre bedelmiş
Feryadda hezâr sanki firâk bağrını delmiş
Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün
GÖNÜL
Nicedir âh ile giryan nicedir gamla gönül
Avunur yâr diye heyhat o şikest camla gönül
Yine hicran yine hüzzam yine akşamla gönül
Avunur yâr diye heyhat o şikest camla gönül
Feilâtün feilâtün feilâtün feilün
KİMDİ?
Ömrümde hazan mevsiminin gamları şimdi
Ah kimdi gönül coşkuların âşığı kimdi
Taptâze bahar sanki benim sanki benimdi
Ah kimdi gönül coşkuların âşığı kimdi
Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün
ALLAH’A YÖNEL
Uzandığın sanma senin elde kalır âh ü enin
Çürür tenin şol bedenin tövbe de Allah’a yönel
Nümûnedir fâni hayat çâre midir yat ile kat
Huşû nedür gel onu tat Hû de de Allah’a yönel
Mefâilün müfteilün müfteilün müfteilün
BEKLETME
Bülbül bile hasretle senin bûyini bekler
Gel tatlı bahar gel coşacak gül ve çiçekler
Rûhumda hezârın o güzel şarkısı varken
Bekletme sakın gel ne olur aşkı anarken
Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün
GAZZE
Gazze değil yıkılan, insan onûru yerde
Kalbi olan duramaz, kalpsiz düşer mi derde
Nerde şu rûhumuzun şefkatli hâli, nerde
Kalbi olan duramaz, kalpsiz düşer mi derde
Müfteilün feilün müstefilün feûlün
ŞİFASIZ YARA
Çözemem kalb-i derûnumda şifâsız yarasın
Varasın ah varasın yâremi bir dem sarasın
Kararan rûhuma mehtapla dolan Marmara’sın
Varasın ah varasın yâremi bir dem sarasın
Feilâtün feilâtün feilâtün feilün
GİTMEDEN GELEN
Zâtından haberin yok insana hikmete kör
Gidip de gelen sorma gitmeden geleni gör
DİLÂRÂ
Bu akşam hayalin denizde sanki
Huzûrunla şâdım inan inan ki
Unutmam dilârâ o hatıran ki
Değişmem şu dünyâ benim de olsa
Bahârım nehârım seninle dolsa
Mefâîlü müstefilün feûlün
CUMA
Feyizyâb ol bu mübârek cumâdan
Irak tut benliği dâim imâdan
Selam var bak sana her nur simâdan
Nasîbin kaçmaya şol içtimâdan
Hazer et gel solacak mâsivâdan
Hazer et aynı belâ mâsivâdan
Mefâîlün feilâtün feûlün
SORDA GEL
Derde düçâr eyleme ah aşk nedir sor da gel
Yandı firâkınla şu sînem ateş korda gel
Çaresi yok yâresi geçmez gönül zorda gel
Yandı firâkınla şu sînem ateş korda gel
Müfteilâtün feilâtün mefâîlü fâ
YILLAR YILI
Cevr ile zâlim beni ağlattı yıllar yılı
Sel gibi dû çeşmimi çağlattı yıllar yılı
Kalbimi kor âteşe dağlattı yıllar yılı
Sel gibi dû çeşmimi çağlattı yıllar yılı
Müfteilâtün feilâtün mefâîlü fâ
HOŞ GÜNLER
Geçmiyor ki geçmedi özlemi hâlâ derin
Hâtırası rûhuma doldu o hoş günlerin
Bin hüzünle gelse de akşamı gündüzlerin
Hâtırası rûhuma doldu o hoş günlerin
Fâilâtü müfteilün feilâtün feûl
SEVGİNİ TATTI GÖNLÜM
Sevgini tattı gönlüm şevkutarâb-ı aşktan
Zehr-i firâkı bilmez içti şerâb-ı aşktan
Dîde bitâb olurmuş dîlde harâb-ı aşktan
Sen de rüyâ füsunkâr sen de serâb-ı aşktan
Müfteilün feûlün müfteilün feûlün
YARAN KALDI
Ne adın var dilimde ne bir hâtıran kaldı
Şu kırık ud, gönülde şifâsız yaran kaldı
Nice aşkın serâbı ne yârem saran kaldı
Şu kırık ud, gönülde şifâsız yaran kaldı
Feilün fâilâtü mefâîlü mefûlün
ŞİFASIZ YARALAR
Gitmedi kalbimde hep o şifâsız yaralar
Rûha hüzünler verir yaralar hâtıralar
Âh ile inler gönül yine bağlar karalar
Rûha hüzünler verir yaralar hâtıralar
Müfteilün fâilün feilâtün feilün
ACIDIR
Acıdır artakalan âh neyi sevsen acıdır
Kaçıdır aşk ile yanmaz kaçıdır âh kaçıdır
Yine Leyla yine Mecnun o Şirin baş tacıdır
Kaçıdır aşk ile yanmaz kaçıdır âh kaçıdır
Feilâtün feilâtün feilâtün feilün
O VEFASIZ
Sormadı hâlin nedir o vefâsız bana hiç
Ah şu melâlin nedir bana aşktan yana hiç
Vuslatı bekler gönül gelemez yan yana hiç
Gülmedi gülmez niçin yüzü aşktan yana hiç
Müfteilün fâilün feilâtün feilün
SEVGİLİ
Gel kurul sevgili gel şu gönül tahtıma sen
Âşinânım nicedir yazısın bahtıma sen
İftirâkınla harâb perişan etme bitâb
Gel olur şevkutarâb inanıp ahtıma sen
Fâilün müfteilün feilün müfteilün
SEVDANIN SIRRI
Çözemem sırrını sevdâ ne derindir kederin
Bana vuslatla da gelsen şu gönül derbederin
Aşk-ı Leylâ’sına ağlar nice Mecnun hederin
Bana vuslatla da gelsen şu gönül derbederin
Feilâtün feilâtün feilâtün feilün
VEFASIZ
Cevreder ol bî-vefâ gör aşka istidâdı yok
Dîl-i şeydâ sevdi ammâ dâd ü istimdâdı yok
Dîde giryan eylemiş der âşıkan feryâdı yok
Dîl-i şeydâ sevdi ammâ dâd ü istimdâdı yok
Fâilâtün fâilâtün fâilâtün fâilün
BEKLERİM
Unutulmaz hatıran derûn-i dîlde saklar
Sana hasret beklerim, yüzümde saçta aklar
Yine ümmîdim durur yakınlaşır uzaklar
Sana hasret beklerim yüzümde saçta aklar
Feilâtün fâilün mefâilün feûlün
AKİBET
Temâşâ eyleyemem çıkar’çün intizârım
Yüzüm yok ben mi varım nefes almak mı kârım
Şu insanlık ne acep didişmekten bizârım
Kabirmiş âkibetim meğer görmez nazârım
Mefâîlün feilün mefâîlün feûlün
