Şair Ali Özdoğan
ŞEYTANLA OYUN
Ah kör mü gönül fânide cennet mi umarmış
Dünya denilen sekr-i humar çeşmi yumarmış
Sormazsa eğer sahibi kim serseri âdem
Şeytanla oyun, kaybedilen sinsi kumarmış
Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün
HABERDİR SANKİ AKLAR
Bin ümid saklar ki rûhum cennet âsâ her bahar
Vermiyor lezzet şu fânî çün leyal bir an nehar
Ah haberdir sanki aklar bâb-ı hikmetten yana
Yaklaşır can an be an özlem duyar der nevbahar
Fâilâtün fâilâtün fâilâtün fâilün
SENDEN
Bildim ki benim dert dediğim yâre de senden
Ol yâreye derman olacak çâre de senden
Vallahi o mehpâre ciğer pâre de senden
Ol yâreye derman olacak çâre de senden
Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün
SEN
Yazmış ya Kerîm kalb-i derûnumdaki nursun
Aksiyle o gül misli simâ parlayadursun
Kursun otağın dest-i kader rûha buyursun
Aksiyle o gül misli simâ parlayadursun
Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün
TORPİL
Gizli saklı benliğin şahsa pis tezahürü
Nesl-i insanın rezil amma çok olan türü
Torpiliyle leş kokar can atar bilin yeter
Bin dilenciden beter başka bir şebek türü
Fâilâtü fâilün fâilâtü fâilün
İNSAN OLACAK !..
Yırtmış yüzünün astarı yok bakmaya değmez
İnsan olacak nâmı içün boynunu eğmez
Unvâna köpek halka şebek derdine yansa
Bil on gibidür kim onu âdem deyu ansa
Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün
MAKAM İÇİN
Makam içün deli ol parti binasına çök
Şu milletin neyi var kendi hesabına çek
Sanırmısın kalacak kâr olarak yanına
Kızarmıyor da yüzün kînini kabrine dök
Mefâilün feilün müfteilün feilün
RİYA
Riyâ kokan bir simâ sallanası kalkışlar
Ey cehle düşmüş adam geldi gelecek kışlar
Sorsam mı söyler misin sende ne ki kendinden
Kibrin de şâkir olur ustasını alkışlar
Müstefilâtün mefâîlü feilâtün fâ
İBRET ŞU ÖLÜM
Gittin o ebed yurduna sen rahmeti tattın
Biz cehle düşüp zannederiz kabrine yattın
Bilsek ki beden elbisedir ruh üzerinde
İbret şu ölüm kul sınanır sim ü zer’inde
Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün
ÂDEM
Uykuyla ölüp teslim-i can eyledi ammâ
Ol kudreti bilmez gibi ‘ben’ söyledi âdem
Ah nîmet-i Hakk zerre vü şems görmedi âmâ
Nisyana düşüp cehline kulp buldu demâdem
Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün
YOK MU BAŞKA ÇERESİ
Yâhu güzel olmanın yok mu başka çaresi
Sanki kıyafette sır içte tarla fâresi
Nerde şu kalp nerededir insanın özünde ruh
Fâniye tapmış güruh şeytanın avâresi
Müfteilün fâilün fâilâtü fâilün
GEL SEVME GÖNÜL
Naz içre gülün çehre-i pür lâlini gördüm
Etvâr-ı hezâr derd ü melâl hâlini gördüm
Gel sevme gönül nâle-i ikbâlini gördüm
Etvâr-ı hezâr derd ü melâl hâlini gördüm
Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün
GÖNÜL
Gamlanma gönül rahmet-i Rahman’a güven sen
Kuran’la boyan nûr ile bak âna güven sen
Zikreyleyecek kalb ile îmâna güven sen
Kuran’la boyan nûr ile bak âna güven sen
Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün
HİKMET GÖRÜNÜR
Hikmet görünür her bakışın değdiği yerde
Ah sarf-ı nazar etme kılıp nefsini perde
Kuşlar bile gelmiş dile hey subh u seherde
Ah sarf-ı nazâr etme kılıp nefsini perde
Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün
YÂ İLAHİ
Kimsesiz bir gurbetim var fikrin yetiştir bana
Yâ ilâhî kılma dilsiz zikrin yetiştir bana
Bunca nimet içre fakrim şükrün yetiştir bana
Yâ ilâhî kılma dilsiz zikrin yetiştir bana
Fâilâtün fâilâtün müstefilün fâilün
HATIRALAR
Geçmez ki zaman yâd ile hep vaslını söyler
Ah hâtıralar rûhuma naz faslını söyler
Firkat içilir âteş-i aşk aslını söyler
Ah hâtıralar rûhuma naz faslını söyler
Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün
DEĞERMİYDİ CAHA
Düştüğün dünyâ tamâhı aldandın da aldın âhı
Duyulmaz kabrin eyvâhı sen gidersin o çağırmaz
Değer miydi acep câha ânın’çün girdin günâhâ
Şol cenneti verdin paha zannettin saçın ağarmaz
Olmadın hak yola dâhil sen seçtin de oldun bâhil
Nâ ehil miydin ey câhil kabir gel deyû bağırmaz
PUL
Âdem pulun peşinde elâleme cevreder
Üç gün sürer safâsı zevahiri devreder
Müstefilün mefâaletün mütefâilün
(Mefûlü fâilâtü mefâilü fâilün)
AŞKIN
Sönmez âteşi sönmez perişan eder aşkın
Seller misli gönüller durulmaz akar taşkın
Bilmez kimse seraptır o sevdâlılar saşkın
Seller misli gönüller durulmaz akar taşkın
Mefûlün feilâtün Mefâîlü mefûlün
EFENDİM
Ahlâkınla bezensem gönüllerde sen varsın
Sarsın rûhu efendim güzel sünnetin sarsın
Ahvâlin bize nurdur ümitvâr içün yarsın
Sarsın rûhu efendim salât ü selam sarsın
Mefûlün feilâtün mefâîlü mefûlün
SUS SÖYLEME
Gül mevsimi güller gibisin rûha bahar sen
Sus söyleme ağyâre sakın gönlüme yar sen
Gül sarmaşığım gül gibi gel boynumu sar sen
Sus söyleme ağyâre sakın gönlüme yar sen
Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün
FİRKAT
N’olur seninle gülse cefâdır bakışlarım
Firkat bahâra erse yetişmez mi kışlarım
Solmaz o hâtıranı rûhumdan nakışlarım
Firkat bahâra erse yetişmez mi kışlarım
Mefûlü fâilâtü mefâîlü fâilün