Şair Ali Özdoğan
NAĞMELERİN SIRRI
Gülşende o hoş nağmelerin sırrına ersen
Ah sen de seversin a güzel yok bile dersen
Gel rûhumu sar yar diyerek gönlünü versen
Ah sen de seversin güzelim yok bile dersen
Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün
ZEHRİ DE VAR
Aldanma hezâr zehri de var goncada hârın
Billahi geçer gün gibidir aşk-ı bahârın
Her şarkıda firkat olacak bâis-i zârın
Billahi geçer gün gibidir aşk ü bahârın
Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün
YAZISIN RUHUMA
Yazısın rûhuma nakş eyledi Mevlâ ya seni
Vererek nîmet-i aşk eyledi evlâ ya seni
Ki şikayet edemem cevr ile Mevlâya seni
Vererek nîmet-i aşk eyledi evlâ ya seni
Feilatün feilatün feilatün feilün
BEN NEYİM DEVLETİM O..
Yok canım şimdi caiz akçe her hakka hâiz
Bence! faiz ferâiz ben neyim devletim o
Vakt-i bin afiyettür kızma hâlis niyettür
Böyle bir cem’iyettür ben neyim devletim o
Fâilün fâilâtün fâilün fâilâtün
GÜN GEÇER
Perdedir çeşmimde aşkın dem ü devrânım geçer
Gün geçer mâzim geçer ah akl ü kervânım geçer
Dâr-ı ukbâ’çün verilmiş imtihan ânım geçer
Gün geçer mâzim geçer ah akl ü iz’ânım geçer
Fâilâtün fâilâtün fâilâtün fâilün
SAÇTAKİ AKLAR
Tutma eller gibi cânâ beni hor görme sakın
Sanma ömrüm ebedîdîr sözü var saçta akın
Geçecek aşka inat gün gibi yıllar ne yakın
Sanma ömrüm ebedîdîr sözü var saçta akın
Feilatün feilatün feilatün feilün
ŞEYTAN ESİR EYLEMİŞ
Şeytan esir eylemiş unutturmuş terkini
İslam malından sayar bırakmaz âslâ kini
Güyâ kızar nam bilir ne müşküldür teskini
Makbul sanır laf sokar benî âdem keskini
Mefûlü müstefilün mefâîlün fâilün
AH MECAZ..
Gönlüm seninle tattı aşktan yana ne varsa
Bin derd-i hasretiyle aşkıyla seni sarsa
Gel der misin sorarsa yalnız seni ararsa
Bin derd-i hasretiyle aşkıyla seni sarsa
Mefûlü fâilâtü müstefilü feûlün
EYVAH…
Eyvah de nefsine oldu da yâver
Ruhunda insanı sildi dilâver
Rabbin emaneti bilmedi cânı
Şeytanla birliğe verdi zamânı
Ömrünce bir kere gelmedi vecde
Bilmem ki kabrini etti mi secde
Mefûlü müfteilün feilâtün
AŞKTAKİ MANA
Kalbimde senin aşkını görmez gibi cânâ
Hep naz ü tegâfülde midir aşktaki mâna
Elden ne gelir ah küsemem gördüğüm âna
Hep naz ü tegâfül mü o aşkında ki mâna
GÜL-İ RANA
Sun bûy-i vefa Ah yetişir böylesi aşka
Dolmaz şu gönül lânesi sensiz gül-i rânâ
Bambaşka sever hissederim ben seni başka
Duy nağmelerim bak ne derim söyle cihâna
Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün
RENCİDE ETME
Kırıp şu göynüm etme rencîde
Revâmı cânâ sel olur dîde
Visâl içün yer yok mu ümmîde
Revâmı cânâ sel olur dîde
Mefâilün müstefilâtün fâ
BÜLBÜL
Meyl eylemedi hiç şevk u tarab olmadı bülbül
Düşmem diyerek aşka harab olmadı bülbül
Bir dem-i safâ görmedi ah gülmedi amma
Vuslat ile sermest-i serâb olmadı bülbül
Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün
GÖLGEYE KUL OLMA
Aslını bul vaslına gel âşıkan
Gölgeye kul olma o zul âşıkan
Nerde edeb serde edeb âşıkan
Kârı ebed kârı ebed âşıkan
Geçti bahar goncada hâr âşıkan
Leyl ü nehâr sonrası bâr âşıkan
Müfteilün fâilün müfteilün fâilün
GONCADA HÂRIN
Gülzâre nazâr eyledi feryâd ile heyhat
Ağlar şu hezâr hasreti var bunca bahârın
Her nağmede hep aynı murâd yâd ile heyhat
Şol yâre yakar nârı mı var goncada hârın
Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün
GAFİL Ü NADAN
Hakk dînini etmiş basamak gâfil ü nâdân
Kim gördü deyû kollayarak çıktı cumâdan
Bilmez ki rezil nefsini vah şeytana teşne
Yâ Rabbi yanup kahrolacak bilse ateş ne
Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün
HEY!..
Ünvâna basıp yükselecek korktu semâ hey
Allâmeye bak gör cüceden neşvünemâ hey
Hayretle güler bin seneden ol kudemâ hey
Ahlakı nemâ rûhu nemâ zihni nemâ hey
Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün
AH MECAZ !..
Saklayamam sır değil yazgı kadersin bana
Nâzeninim söyle sen naz mı edersin bana
Ah şu tegâfül nedir sevme mi dersin bana
Nâzeninim söyle sen naz mı edersin bana
Müfteilün fâilün müfteilün fâilün
ALDANDI GÖNÜL
Ömrüm mü geçen yoksa zaman hâlimi yazmış
Ah bunca hevâ kâm alınan az ki ne azmış
Firkat yetişir tatlı bahar kışta ayazmış
Aldandı gönül sandı hayat neş’e vü sazmış
Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün
AT FANİYİ..
Ah neş’e nedir ânı temâşâ vü nazâr et
Firkatle geçen ömrüne bak neş’eni zâr et
Sen kalbini bul nefs ile gel terk-i bazar et
At Fâniyi at dönme sakın ahreti kâr et
At fâniyi kim alsa bırak ahreti yâr et
Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün
TATLI YALAN
Bir hâtırasın bil ki derûnumda kalan sen
Varsın ama firkatle serâp tatlı yalan sen
Bin cevr ile sevdâlıyı bin derde salan sen
Varsın ama firkatle serâp tatlı yalan sen
Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün
EY YÂR-İ FÜSUNKAR
İncitme yeter kalbimi ey yâr-i füsunkâr
Bak yâreledin yârelerim eyleme inkâr
Cevrin kalacak sanma sakın sanma sakın kâr
Bak yâreledin yârelerim eyleme inkâr
Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün
İLÂHİ
Fânî ömür bilmeyen ağlar ha ağlar gönül
Firkatle vuslat yürek dağlar ha dağlar gönül
Âkil olan kalbi hep Rabbiyle bağlar gönül
Firkatle vuslat yürek dağlar ha dağlar gönül
Âkil olan kalbi hep Rabbiyle bağlar gönül
Müstefilâtün feul müstefilâtün feul
EN TATLI AHVAL
Ruhumda akşamların mehtaplı hoş hâli var
Coşkunca sevdâların en tatlı ahvâli var
Ümmid-i Cennet misal binlerce amâli var
Coşkunca sevdâların en tatlı ahvâli var
Müstefilâtün feul müstefilâtün feul
NİÇİN GÖREMEM?
Ümmîd-i vasl-ı cennet uzak kılındı âhi
Fânîye hasredilmiş bakış kimden ki sâhi
Dâim güyâ hayâtım bu hal nedir ilâhi
Bâkî miyim ki görmem önümde kabri dâhi
Mefûlü fâilâtün mefâilün feûlün
DUYMADIM
Duymadım ben şaduman olmuş gönül hiç bir defa
Sevdi Leylâdan azaplar çekti Mecnun bin cefâ
Yok mu cânâ yok mu bir dem âşıkan sürsün safa
Sevdi Leylâdan azaplar çekti Mecnun bin cefâ
Fâilâtün fâilâtün fâilâtün fâilün
GÖNÜL
Bir teselli vermedin hasrette avâre gönül
Ah ne çekti yâr elinden bulmadı çâre gönül
Bitmiyor ki âşıkânın çaresi yâre gönül
Ah ne çekti yâr elinden bulmadı çâre gönül
Fâilâtü fâilâtün müfteilün feilün
BÜLBÜLDE SES
Ey vefasız kalbimin feryâdıdır bülbülde ses
Âşıkânın derd içinden yâdıdır bülbülde ses
Âteşî buz bir sabânın bâdıdır bülbülde ses
Âşıkânın derd içinden yâdıdır bülbülde ses
Fâilâtün fâilâtün fâilâtün fâilün
NERDESİN CANA
Yok tahammül âteşi aşkınla kor etme yakıp
Nerdesin cânâ bana bir vaslı zor etme yakıp
Hûn akar şol dîdelerim etme kör etme yakıp
Nerdesin cânâ bana bir vaslı zor etme yakıp
Fâilatün müfteilün fâilâtün feilün
GÖNÜL
Yanarken içinde sevdâ ateşi
Geçer sanma yâre seçmiş şu gönül
Doğarmış batan o akşam güneşi
Şarâb-ı serâbı içmiş şu gönül
Mefâîlü fâilâtün feilün
CANA
Kanar gönlümde sevdâ, âteşi dağlar beni
Sarar ümmîd-i aşkın hep sana bağlar beni
Firâkın yaktı cânâ, el bile ağlar beni
Sarar ümmîd-i aşkın, hep sana bağlar beni
Mefâîlün feûlün müfteilün fâilün
YA RAB..
Hâl-i pürmelâlimiz nefs-i rezilden zuhur
Perde oldu rahmetin yakmadı meşhur buhur
Fâilâtü fâilün müfteilün fâilün
UTAN
Hayat nedür ya şu mevt, şarâb-ı nisyân içüp
Unutma kendini kul cehil vü isyan seçüp
Utanmıyor da yüzün çiçek nebattan utan
Zikir vü tesbihi duy şu kâinattan utan
Mefâilün feilün mefâilün fâilün
ATEŞ NEDİR BİLMEDİN
Ah nihandur amma bak sen ayna söyler kim nedür
Kim rezildür kim riyâkar kim makam’çün teşnedür
Nâma düştün kâma düştün câma düştün alçalup
Ben deyû haktan çalup dur bilmedün âteş nedür
Fâilâtün fâilâtün fâilâtün fâilün
SEV KARDEŞİ
Cehl içre tutup nefsle vurur mü’mini şeytan
Küffâra medih eyleterek kardeşe bühtan
Aldanma yeter bak ne diyor ol yüce Kuran
Sev kardeşi sev beri dost olmayacaktan
Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün
AŞKTAKİ MANA
Kalbimde senin aşkını görmez gibi cânâ
Hep naz ü tegâfülde midir aşktaki mâna
Elden ne gelir ah küsemem gördüğüm âna
Hep naz ü tegâfül mü o aşkında ki mâna
Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün